Yurtdışı piyasalarda görünümün bozulduğu, Türk lirasında değer kaybı baskısında meydana gelen artış ve kredi büyümesinin otoritelerin beklentilerinin üzerinde büyüdüğü bir dönemde TCMB'nin PPK kararı dikkatle izlenecek.
The Lira'dan Ceren DİLEKÇİ'nin hazırladığı habere göre; otoritelerin kredilerde yıllık yüzde 15 büyüme hedefine rağmen kredi büyümesindeki artışın yüzde 25 seviyesinde olduğunu gösteren haftalık BDDK verileri TCMB'nin bu ay da zorunlu karşılıklarda artışa gitmesi beklentisini pekiştirdi. Son iki ayda 60 baz puan civarında artış kaydeden gösterge tahvilin bileşik faizi 6,22 seviyesinden başladığı günü, gelen kredi verileri sonrası 9 baz puan yükselişle 6,31 seviyesinden tamamladı.
Kredilerdeki artışı dizginlemek amacıyla son üç aydır arka arkaya zorunlu karşılıklarda artışa giden Merkez Bankası'nın dördüncü ayda karşılıklarda artışa gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Ekonomistler arasında politika faizinde indirim beklentisi bulunmazken, TCMB'nin bu ay faiz koridorunun üst bandında indirime gitme ihtimali azalıyor, alt koridora ilişkin beklentilerdeki farklılaşma dikkat çekiyor.
ZORUNLU KARŞILIKLARDA SINIRLI ARTIŞ
Ata Yatırım Ekonomisti Elif Gülay Girgin, TCMB'nin faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemediğini, kredilerdeki artışı dizginlemek amacıyla TL cinsi zorunlu karşılıklarda Şubat ayındakine benzer şekilde sınırlı artış olabileceğini söyledi.
Goldman Sachs, TCMB'nin faizlerde değişikliğe gitmesini beklemediğini, TL ve FX cinsi zorunlu karşılıklarda piyasa beklentileri doğrultusunda ılımlı bir artışa gidilebileceğini bildirdi.
LİKİDİTE SIKILAŞTIRMASI GEREKECEK
Wall Street Journal, kredi büyümesindeki artışın TCMB'yi TL ve döviz cinsi zorunlu karşılıklarda arka arkaya dört kez artırım yapmaya itebileceğini bildirdi. Morgan Stanley ekonomisti Tevfik Aksoy, Türk bankalarının kredi verme istatistiklerinde merkez bankasının zorunlu karşılık artışlarına rağmen değişik olmadığını dile getirdi. Aksoy, TCMB'nin kararlı olarak zorunlu karşılıkları arttırmaya devam edeceğini ya da bir noktada likidite sıkılaştırması gerekeceğini ifade etti.
FAİZDE YÜKSELİŞ HIZLANDI
Gösterge tahvilin faizi Şubat başlarında gördüğü 5,60'lı seviyelerden hızla yükselerek 6,31 seviyesine fırladı. Son iki ayda gösterge faizde 60 baz puanı aşan yükseliş yorumlayan Ekspress Yatırım Ekonomisti Derici, faizlerdeki yükselişin gerekçesi olarak enflasyonun ne kadar düşse de hala yüksek seviyelerde olduğunu kaydederek Hazine'nin borçlanma miktarının planladığının yüzde 50 üzerinde olduğunu bu ay Hazine ihalelerinde sıkışma görüldüğünü, gelecek aylarda yüklü itfaların geldiğini dile getirdi. Yurtdışındaki tedirginlikle birleşince bono tarafında hızlı satış görüldüğünü bildiren Derici, Şubat ayında hızlı bir şekilde gerileyen faizlerde kar satışı görüldüğünü dile getirdi.
EKONOMİ ISINIYOR KAYGISI
Ekonomistlerin temel kaygısı kredilerdeki büyümeye ilişkin bir değerlendirme de TCMB eski başkanı ve Cumhurbaşkanı Gül'ün danışmanı Durmuş Yılmaz'dan geldi. Yılmaz, Türkiye'de kredilerde yaşanan artışın, Türkiye'ni şu anda aşırı ısınmakta olan bir ekonomi ile karşı karşıya olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Erste Securities Başekonomisti Sezgin, kredi büyümesinin hızına dikkat çekerek yavaşlatılması gerektiğini fakat henüz ''ekonomi ısınıyor'' demek için yeterli veri olmadığını belirtti. Talep taraftaki canlanmaya karşın üretim tarafında yeterli canlanma olmadığını kaydeden Sezgin, Şubat ayı ithalat verilerinin güçlü gelmesinin beklediklerini, üretim tarafında aktivitenin canlanmasını beklediklerini bildirdi. Kapasite kullanımında artış ile reel güven endeksindeki iyileşmeye dikkat çeken Sezgin, henüz ekonomide aşırı ısınmanın olduğunu söylemek için yeterli veri olmadığını sözlerine ekledi.