İHA - İşler, “Hukuki gerekçelerden yoksun, ticari hayatı düzenleyen kurallara ve serbest piyasayı belirleyen temel ilkelere aykırı bu düzenlemenin kabul edilecek bir tarafı yoktur” dedi.
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (
BDDK) Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkındaki Yönetmeliği’nde yaptığı düzenlemeye tepki gösterdi. Kuyumcu esnaflarının da katılımıyla Kapalı Çarşı Nuruosmaniye Caddesi üzerinde basın açıklaması yapan İşler, düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’deki 35 ilin Kuyumcular Odası adına ortak açıklama yapan İşler, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkındaki Yönetmeliği’nde yaptığı düzenlemeyle kredi kartıyla yapılan satışlarda taksit imkanını ortadan kaldırmıştır. Bilindiği üzere kredi kartıyla taksitli satışlar, kuyumcuların satışlarını arttırmakla birlikte vatandaşın, yani tüketicinin de kolay bir şekilde ürün almasını sağlamaktadır” dedi.
Düzenlemenin hukuka aykırı ve kabul edilemez olduğunu savunan İşler, "Hukuki gerekçelerden yoksun, ticari hayatı düzenleyen kurallara ve serbest piyasayı belirleyen temel ilkelere aykırı bu düzenlemenin kabul edilecek bir tarafı yoktur. Bu uygulamayla, özellikle tüketicilerin tasarrufa teşvik edilmesi ve POS cihazı yoluyla yapılan tefeciliğin önlenmesinin amaçlandığı iddia edilmektedir. Ancak, tefeciliğin önlenmesi amacıyla, öncelikle ilgili kurumların tedbir ve önlem için proje geliştirmeleri gerekmez mi?" diye sordu.
Kamuoyuna açıklanan taksitli satış oranlarının gerçeği yansıtmadığını öne süren İşler, “2013 yılında tüm sektörlerde kartlı satış miktarı 427 milyar TL, kuyumculukta ise kartlı satışların miktarı sadece 12 milyar TL’dir. Bu satışların içinde taksitli alışverişin oranı ise iddia edildiği gibi yüzde 70 değil, yüzde 23,5… Rakamlarda da görüldüğü gibi kuyumculuk sektörünün taksitli satışlardaki payı, cari açığı etkileyecek düzeyde değildir” dedi.
BDDK yetkililerine seslenen İşler, "Sayın BDDK yetkilileri, taksit miktarını cari açığı önlemek amacıyla yasakladıklarını ifade ediyor. Üreten, istihdam sağlayan ve ihracatla ekonomiye katkı sağlayan kuyumcuların cari açıkla hiçbir ilgisi olamaz. Cari açığı düşürmek için ekonomimizi büyüten alışverişi kesintiye uğratacak yasaklamalar yerine, bitmiş mücevher ithalatını azaltacak vergi düzenlemelerine gidilmesi, daha doğru olmaz mıydı?" şeklinde konuştu.
İşler, “Hemen belirtelim ki; tüketicilerin tasarrufa teşvik edilmesi, kredi kartıyla taksitli alışverişin yasaklanmasıyla değil, kredi kartlarının limitlerinin, kişilerin ekonomik durumuna uygun olarak belirlenmesiyle mümkündür. Bankaların, hukuka aykırı ve yanlış kredi kartı satış politikasının yarattığı olumsuz sonuçlar, kuyumculuk sektörü mağdur edilerek giderilemez” ifadelerini kaydetti.
POS tefeciliğinin önüne bu uygulamayla geçilemeyeceğini savunan Norayr İşler, şöyle devam etti:
“Bu düzenlemeyle, POS tefeciliğinin önüne geçilmesinin hedeflendiği söylenmektedir. Bir avuç kanunsuz işlem yapan insanların engellenmesi uğruna, tüm sektörün mağdur edilmesi ve işletmelerle tüketici arasındaki ilişkiye müdahale edilmesi, hukuka, akla ve vicdana aykırıdır.
Sektördeki çürük elmaları ayıklamaya hazır olduklarını belirterek işbirliği teklifinde bulunan İşler, “Bizler, ahlak ve etik kurallarına aykırı her türlü ticareti şiddetle reddeden kuyumcu esnafı olarak, aramızdaki çürük elmaların ayıklanması için tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmaya hazır olduğumuz gibi, kendi üyelerimiz arasında da POS tefeciliği yapanları tespit edip, gereken yasal girişimlerde bulunacağımızı duyururuz” diye konuştu.
İşler sözlerini şöyle tamamladı:
“Ancak, ülkemizde yaklaşık 30 bin kuyumcu esnafı arasında, 40-50’yi geçmeyecek kişiler yüzünden, tüm kuyumculuk sektörünün cezalandırılması anlamına gelecek bir düzenleme yapılması da, hedefin doğru; ancak aracın yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Pire için yorgan yakılmamalıdır. Üç-beş çürük elma için bir küfe elma çöpe atılmamalıdır. Tefeciliğe hayır diyoruz; ancak dürüst namuslu esnafın da ekmeğiyle oynanmamasını diliyoruz.”