Kamu Denetçiliği Kurumu, görme engellilerin "noter işlemlerinde iki tanık bulundurması zorunluluğu"na ilişkin yapılan başvuruda, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Noterler Birliğine uygulamaya son verilmesi yönünde tavsiyede bulunulmasını kararlaştırdı.
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), görme engellilerin "noter işlemlerinde iki tanık bulundurması zorunluluğu"na ilişkin yapılan başvuruda, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Noterler Birliğine uygulamaya son verilmesi yönünde tavsiyede bulunulmasını kararlaştırdı.
2022'de bir yakınına vekalet vermek üzere notere giden görme engelli bir kişiye, işlemleri için tanık bulundurmasının zorunlu olduğu, aksi halde işlemlerini yapamayacağı bildirildi. İşlemlerini kendi yapabileceğini, vasi ihtiyacı olmadığını belirten görme engelli kişi, daha önce de benzer durumlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, KDK'ye başvuruda bulundu.
Başvuruyu alan KDK, ilgili kurumlardan görüş isteğinde bulunarak yaptığı değerlendirme sonucu, Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliğine "tanık bulundurma zorunluluğu" uygulamasına son verilmesi ve konuyla ilgili çalışma yapılarak, kamuoyunun bilgilendirilmesi yönünde tavsiye kararı verilmesini kararlaştırdı.
Kararın gerekçesinden
KDK'nin kararında, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, anayasa ve kanunlar kapsamında, ayrımcılığın yasak olduğu, bu yönde yasal güvencelerin bulunduğu bildirildi.
Noterlik Kanunu'nda görme engelli bireylerin talep etmeleri halinde işlemlerini iki tanık huzurunda yapabileceğinin düzenlendiği aktarılan kararda, daha sonra çıkarılan genelge kapsamında ise düzenleme yapılması gereken (vasiyet, taşınmaz satış vaadi gibi) işlemlerde iki tanık bulundurulmasının zorunlu kılındığı ifade edildi.
Genelge ile getirilen bu zorunluluğa ilişkin, "Noterlik Kanunu'na aykırı veya bunu değiştirici nitelikteki hükümlerinin normal hiyerarşisine aykırılık teşkil ettiği ve hukuka uygun olmadığı değerlendirilmektedir." değerlendirmesine yer verilen kararda, "Engelsiz Adalet Çalıştayı"nda da görme ve işitme engellilerin noterlik işlemlerindeki karşılaştıkları bu durumun gündeme geldiği kaydedildi.
Gelişen teknolojiyle engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımının yaygınlaştığı, görme engelli bireyin herhangi bir belgeyi kişilerin yardımına ihtiyaç duymadan okuyup inceleyebildiği ifade edilen kararda, noter işlemlerinde iki tanık zorunluluğu istenmesinin de ayrımcı tutum olduğu ifade edildi.
Görme engelli bireylerin fiilen okuma yazma imkanına sahip olmamasının işlem yaptıkları tutanak içeriğine vakıf olamaması sonucunu doğurmayacağına işaret edilen KDK kararında, şunlar yer aldı:
"Görme engelli bireylerin farklı muameleye tabi tutulması ile eşitlik ilkesine aykırılık teşkil eden ve ayrımcılık yasağının ihlali niteliği taşıyan uygulamaya ivedi olarak son verilmesi, bu yöndeki teknik çalışmaların makul sürede tamamlanması ve çalışmaların belirli bir program dahilinde kamuoyu ile paylaşılmak suretiyle tamamlanması yönünde Adalet Bakanlığına ve Türkiye Noterler Birliğine tavsiyede bulunulmasına karar verildi."