Büyük İslam Alimi merhum Hüseyin Hilmi Işık Efendi, İstanbul Esenler’de hayatı ve eserleriyle anıldı.

Hüseyin Hilmi Işık Efendi Esenler’de anıldı

Esenler Belediyesi tarafından Ramazan ayı münasebetiyle düzenlenen “Anadolu’yu Mayalayanlar” programında dün gece büyük İslam alimi merhum Hüseyin Hilmi Işık yaşantısı, hatıraları ve eserleriyle anıldı. Esenler Dörtyol Meydanı’nda, Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, İhlas Holding çalışanları ve merhum Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin sevenlerinin katıldığı programın konuşmacısı İlahiyatçı- Yazar Osman Ünlü’ydü.
Programın açılış konuşmasını yapan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu katılan herkese teşekkür ettiğini belirterek, “Bir Ramazan akşamı teravih namazı sonrasında bu meydanda yine bir Allah dostunu anmak, onu hatırlamak için birlikteyiz. Onun, hayatımızda bıraktığı izi, onun hayatımıza bırakmış olduğu en önemli emanetlerden en önemli miraslardan birisi olan inancımızın değerlerinin, bu toplumda karşılık bulduğu izi ve vefayı hatırlamak üzere buradayız. Bunun için ben bu meydanda bizi yalnız bırakmadığınız için hepinize canı gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

“ALLAH BİZE İMAN NİMETİ NASİP ETTİ”
Programda Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin hayatından ve anılarından kesitler aktaran İlahiyatçı yazar Osman Ünlü, onun, gelenek ve göreneklerine bağlı bir insan olduğunu ifade ederek, “Talebeleri ile bir sohbetinde bu zat buyuruyor ki, ‘Elhamdülillah Allah-ü Teala bize iman nimeti nasip etti bizi Müslüman olarak yarattı. Eğer ecdadımız Osmanlı olmasaydı bizim ismimiz Ahmet, Mehmet, Ömer, Ali değil, Josef, Yorgi olacaktı’. Bursa’ya teşriflerinde Osman Gazi Han hazretlerinin, Orhan Gazi Han hazretlerinin kabirlerini ziyaret eder, oradaki talebelerine tanıdıklarına sık sık, ‘Kardeşim buradan geçerken mutlaka bunları sık sık ziyaret edin çünkü bunlar bize iman nimetini getirdi’ derlerdi” dedi.

“HAFIZASI, ZEKASI ÇOK YÜKSEKTİ”
Osman Ünlü, Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin yaratılış itibariyle yüksek zeka ve akli melekelere sahip olduğunu belirterek, “Yine bir sohbetlerinde, ‘Ben hocam, Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerini tanımadan bilmeden önce farklı bir yaşantı içindeydim. Ne zaman bir araba görsem ah keşke benim de böyle bir arabam olsa, güzel bir ev görsem benim de böyle bir evim olsa derdim. Ben hocam Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerini tanımadan bilmeden önce kendini beğenen kibirli birisiydim, kalbim dünya sevgisi ile doluydu. Ne zaman ki hocamı tanıdım bana kulvar değiştirtti başka bir yola geçirtti, bana dinimi öğretti, imanımı öğretti’ derlerdi” diye konuştu.

“SU DEPOSU BEKÇİSİ İÇİN DUA EDERLERDİ”
Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin Bursa’da öğretmenlik yaptığı günlerdeki bir anısını da aktaran Ünlü, “1950’den önce kendileri Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde muallimken, orada bir yönetici Uludağ’daki su deposunun sorumlusuna tembih ediyor, ‘Cuma günleri suları kesin, sabah namazı vakti suları kesin’. Hüseyin Hilmi Efendi oraya gidiyor, orada su deposu başında bulunan bekçi diyor ki ‘Bana böyle tembih ederlerdi fakat Cuma ve sabah namazı geldiği zaman ben sonuna kadar suyu açardım’ diyor. Çünkü sabah namazı vakti Müslüman kalkıp abdest alacak Cuma namazı vakti Müslüman gusül abdesti alacak. Onların abdest ve gusül almaması için bana vanaları kapattırıyorlardı, ancak ben tam aksini yapar ve sonuna kadar açardım suları’. Hüseyin Hilmi Efendi 5 vakit namazda elini açıp dua ederken o Uludağ su deposundaki bekçi için de dua ederdi. Çünkü kendi menfaatleri olduğu için değil Allah’ın kullarına faydalı oldukları için” dedi.
(İHA)
OGÜNhaber