Yarım asrı aşan gazetecilik hayatının önemli bir bölümünü mahkeme salonu ve cezaevlerinde geçiren usta kalem, yazılarında Osmanlı Türkçesine çok değer verdi.

Gazeteci yazar Mehmet Şevket Eygi, Türk kültür-sanatını bir dava olarak benimsedi

İSTANBUL (AA) - Osmanlı estetiğini Babıali'ye taşıyan ve "Osmanlı Beyefendisi" olarak anılan gazeteci, yazar Mehmet Şevket Eygi'nin vefatının üzerinden 5 yıl geçti.

Türk kültür ve sanatını bir dava taşı olarak benimseyen Eygi, 7 Şubat 1933'te Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde Mehmet Sait ve Seher Hanım'ın tek çocuğu olarak dünyaya geldi.

Öğrenimine 1940'ta şimdiki adıyla Galatasaray Lisesi olan Mekteb-i Sultani'de başlayan Eygi, gazeteci, yazar Abdi İpekçi, hukukçu, akademisyen ve siyasetçi Mümtaz Soysal, futbolcu, teknik direktör Turgay Şeren ve eski milletvekili Memduh Gökçen gibi isimlerle okul arkadaşı oldu.

Önemli isimlerden dersler aldı

Turgay Eygi, lisede iyi derecede Fransızca eğitimi aldı, Osmanlı nazırlarından Raşit Erer, Aydın Milletvekili Enver Tekand, şair Orhan Şaik Gökyay, edebiyat tarihçisi Nihad Sami Banarlı ve şair Ahmet Kutsi Tecer'in aralarında bulunduğu, önemli isimlerden dersler aldı.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini 1952'de kazanan Eygi, fakültede Cemal Süreya ve Sezai Karakoç'la diplomasi bölümünde eğitim gördü.

Üniversite eğitimi sırasında Fransız hükümetinin Ankara'daki kültür merkezinde bir süre çevirmen olarak çalışan yazar, o yılları bir röportajında şu sözlerle anlatmıştı:

"Galatasaray'ı bitirip Ankara Siyasal Bilgilerde okumaya başladığım zaman, akvaryumdan çıkarılıp denize atılmış bir balık gibi hissetmiştim kendimi. O tarihlerde, bugünkü gibi anarşi yoktu. Siyasaldaki sağcı, mürteci, solcu ve entelektüel gençler, edebi, fikri, kültürel, sosyal konularda dostça tartışabiliyordu. Edebi konularda fakültenin en parlak Müslüman genci Sezai Karakoç'tu. Cemal Süreya ile başka solcu arkadaşlarımızla kantinde çay içip rahat rahat sohbet edebiliyorduk."

"İslam" adlı bir dergi çıkarmaya başladı

Eygi, üniversitenin ardından iki yıl mütercimlik yaptığı Diyanet İşleri Başkanlığında (DİB), bir süre de DİB Başkanı Ömer Nasuhi Bilmen'in özel kalem müdürü olarak çalıştı.

Usta yazar, 1957'de 10 kişilik bir grupla "İslam" adlı dergi çıkarmaya başladı.

Henüz çocukluk yıllarında gazeteciliğe ilgi duyan yazar, ilk yazısını Eşref Edib'in yayımladığı Sebilürreşad dergisinde okurların beğenisine sundu. Eygi, askerliğini ise yedek subay olarak 1958-1959'da tamamladı.

Yazar Eygi, 27 Mayıs 1960 ihtilali döneminde memurluktan istifa ederek, gazetecilik yapmak üzere İstanbul'a yerleşti. Mahir İz'in teklifiyle yönetimine getirildiği ve haftalık olarak yayınlanan "Yeni İstiklal"de gazeteciliğe başlayan Eygi, yine bu süreçte Bedir Yayınevini kurdu.

Gazetecilik hayatında birçok kez tutuklandı

Yarım asrı aşan gazetecilik hayatının önemli bir bölümünü mahkeme salonu ve cezaevlerinde geçiren usta kalem, ilk olarak Adnan Menderes'in 1961'deki idam yıl dönümünde kaleme aldığı "Zulümlerin en alçakçası kanunların gölgesinde yapılandır" başlıklı yazı nedeniyle tutuklandı.

Mehmet Şevket Eygi, 1966'da "Bugün" gazetesini çıkarmaya başladı ve 1968'de "Babıali'de Sabah" gazetesini satın aldı. Günde yaklaşık 90 bin baskı yapan, kadrosunda Necip Fazıl Kısakürek, Şule Yüksel Şenler ve Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu'nun da bulunduğu "Bugün" gazetesi ile "Babıali'de Sabah" gazetesi, Nihat Erim iktidarı tarafından süresiz kapatıldı.

Usta yazar, 1969'un ocak ayında hacca gitmek amacıyla Türkiye'den çıktı ve bir ay sonra gerçekleşen ve tarihe "Kanlı Pazar" olarak geçen olaylar sonrası açılan davalar sebebiyle, 6 yıl boyunca Suudi Arabistan, Ürdün, Lübnan ve Almanya'da yaşadı.

Türkiye'ye 1974'te dönen Eygi, sahibi olduğu Bedir Yayınevi ile ilgilendi, 1976'da çıkarmaya başladığı, haftalık yayımlanan "Büyük Gazete"deki yazılarında "Ubeydullah Küçük" müstear ismini kullandı.

Eserlerinde Ali Fuat Başgil, Eşref Edip, Nurettin Topçu, Mehmed Zahid Kotku, Şeyh Sami Efendi ve Muzaffer Ozak'ın görüşlerinden yararlanan Eygi, 1986'da çıkan Yeni Haber gazetesinde günlük yazılar yazdı, 1988'de Zaman gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yürüttü, birkaç ay da Hürriyet grubunun çıkardığı Son Çağrı'da yazılarını kaleme aldı.

Mehmed Şevket Eygi, 1991'den vefatına kadar Milli Gazetede "Takvimden Yapraklar" isimli köşede okurlarıyla buluştu. Gazetedeki "Din Düşmanlığı Terörü" başlıklı yazısından dolayı 9 Ekim 2002'de bir yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi, 2006'da ise bir yazısında halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği iddiasıyla bir yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Türkçeye çok değer verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönem, 1995'te Çamlıca Sosyal Tesisleri'nin dekorasyonu ve tanzimi görevinde de bulunan Eygi, yazılarında Osmanlı Türkçesine çok değer verdi.

Özellikle gençlerin kendi dillerine vakıf olmalarını isteyen yazar, bir açıklamasında şunları söylemişti:

"Büyük konuşanlar, büyük Türkçe bilmeli, en az 100 bin kelimelik edebi Türkçenin ufuklarında dolaşabilmelidir. Fuzuli'siz, Şeyh Galib'siz, Evliya Çelebi'siz, Ziya Paşa'sız, Namık Kemal'siz, Ahmed Cevdet Paşa'sız hatta Tevfik Fikret'siz büyük Türkiye olmaz. Bırakın büyük Türkiye'yi, bunların Türkçesi olmadan Türkiye yaşamaz, sürünür ancak. Zengin lisan ve edebiyat olmadan köy olmaz, kasaba olmaz."

Usta yazar, Yeni İstiklal ve Büyük Gazete adlı haftalık gazetelerle Bugün ve Babıalide Sabah adlı iki adet günlük gazeteyi Türk matbuatına sundu.

Köşe yazarlığını hayatı boyunca bırakmadı

Basın İlan Kurumunun çıkardığı Basın Hayatı dergisinde Mehmet Köşker'e açıklamalarda bulunan Eygi, hayalindeki gazeteyi şu sözlerle anlatmıştı:

"Günde 12 sayfa çıkacak. Yarısı ciddi haberler, resimler, analizler, röportajlar, diğer yarısı ilanlar... İlanlar gazetenin masraflarını karşılayacak ve yurt sathında her gün bir milyon adet bedava dağıtılacak. İçeriği o kadar meraklı ve ilgi uyandırıcı olacak ki, halk televizyonlarını kapatıp o gazeteyi okuyacak. Yapana, becerene, aşk olsun diyorum..."

Günlük gazetelerdeki köşe yazarlığını hiçbir zaman geride bırakmayan ve yazdığı yazılarla güçlü ve vasıflı Müslümanın nasıl olması gerektiğini, kendi deyimiyle "çareler ve çözümler" sunarak okuyucuya aktaran Mehmet Şevki Eygi'nin kitap koleksiyonunda tarih, sanat, siyaset bilimi, edebiyat ve dini ilimler konularında Türkçe, Almanca, Arapça, Arnavutça, Boşnakça, Farsça, Fransızca, İngilizce, Osmanlı Türkçesi ve Rusça dillerinde 1588-2017 arasında yayımlanmış eserler mevcut.

Bin 500'ü yazma olmak üzere 15 bin nadir eserin yer aldığı koleksiyon, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde sergileniyor.

Hiç evlenmeyen, titiz, hassas ve cesur bir karaktere sahip Eygi, aynı zamanda kedisever biri olarak hayatı boyunca birçok kediyle evini paylaştı.

Eygi, 12 Temmuz 2019'da kalp rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede 86 yaşında vefat etti. Eygi'nin naaşı, Fatih Camisi'nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.

Eserleri

Gazete yazıları ile 1995'te Türkiye Yazarlar Birliği tarafından basın dalında ödüle değer görülen Eygi'nin düşünce ve araştırma alanındaki eserleri şunlar:

"Gıybet İlleti", "İslami Konular", "Birkaç Yazı", "Namazı Dosdoğru Kılmak", "Yahudi Türkler Yahut Sabetaycılar", "Ehl-i Sünnet'i Savunuyorum", "Müslüman Kardeşim Uyan", "Müslümanın Yüz Vazifesi", "Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı", "Çareler Çözümler Teklifler Tenkidler"


Muhabir: Özlem Limon

OGÜNhaber