Fethiye’de, bölgenin su altı turizm potansiyelini geliştirmek ve dalış turizmini teşvik etmek amacıyla çalıştay düzenlendi.

Fethiye’de Su Altı Dalış Turizmi Çalıştayı düzenlendi


Çalıştay, su altı kaynaklarının değerlendirilmesi, dalış turizminin bölge ekonomisine katkıları ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin öne çıkarılması konularına odaklandı. Çalıştaya Muğla Valisi İdris Akbıyık, Fethiye Kaymakamı İsmail Hakkı Ertaş, Güney Ege Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ümit Gülyağı, Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Toprak, İMEAK Fethiye Deniz Ticaret Odası Başkanı İlkay Tugay, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Çıralı, Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli, Fethiye Turizm Şube Müdürü Saffet Dündar ve yetkililer katıldı.

Su altı belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, Bodrum Dalış Eğitmeni ve Su altı Arkeoloğu Aşkın Cambazoğlu, Fethiye Dalış Eğitmeni Mehmet Avcu, Marmaris Dalış Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Durmaz, TGA Dalış Turizm Danışmanı Asutay Akbayır çalıştaya sunumlarıyla katkı sundu.

Çalıştayın birinci oturumunun sonunda su altı belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, Muğla Valisi İdris Akbıyık’a kitaplarını takdim etti.

“Bölgedeki tarihi kalıntılar, Su Altı Dalış Turizmi için yüksek bir potansiyel sunmaktadır”
Muğla Valisi İdris Akbıyık, çalıştayda yaptığı konuşmada, Muğla’nın deniz turizmi açısından sahip olduğu doğal güzelliklerin altını çizdi. Akbıyık, “Ege ve Akdeniz’in buluştuğu Muğla, deniz, kum, güneşin yanı sıra yaylaları, ovaları, mağara ve kanyonlarıyla zengin turizmin merkezidir. Antik dönemlerde Karya ve Likya uygarlıklarından, Menteşoğulları Beyliği’ne ve Osmanlı’ya kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu bölge, dünyanın önemli antik deniz ticareti rotaları üzerinde yer almaktadır. Bin dört yüz seksen dört kilometre uzunluğundaki kıyılarımız, turizm ve su altı arkeolojisi açısından dikkat çekicidir. Akdeniz’in berrak suları, Ege’nin eşsiz koyları ve bölgedeki tarihi kalıntılar, su altı dalış turizmi için yüksek bir potansiyel sunmaktadır. Turizmi dört mevsime yaymak amacıyla, ilimizin sahip olduğu doğal, kültürel ve tarihi zenginlikler, sürdürülebilir bir anlayışla su altı turizminin gelişimine katkıda bulunmuştur. Günümüzde su altı dalış turizmi, milyonlarca insanı su altı dünyasını keşfetmeye çeken, milyarlarca dolarlık bir endüstri haline gelmiştir. Dünya çapında özellikle Mısır, Avustralya gibi ülkeler dalış turizmine büyük yatırımlar yapmaktadır ve bu destinasyonlar her yıl binlerce turisti ağırlamaktadır. Ülkemiz, tropikal denizlerin zengin flora ve faunasına sahip olmamakla birlikte, doğal güzelliklerinin yanı sıra, binlerce yıllık batıklar ve antik liman kalıntıları gibi sayısız tarihi ve doğal zenginliklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum, her yıl birçok yerli ve yabancı dalış meraklısını ülkemize çekmekte ve deniz turizmine katkı sağlamaktadır. Yapılan süngercilik faaliyetleri de ülkemizde su altı arkeolojisinin ve dalış turizminin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Bu tarihi miras, ülkemizi dünya çapında ünlü su altı turizm destinasyonlarına sahip bir konuma getirmiştir. Bodrum Kalesi’nde bulunan Türkiye’nin tek su altı arkeoloji müzesi olan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi de bu alanda önemli bir yere sahiptir” diye konuştu.

“Fethiye’de yılda 30 bin dalış gerçekleşiyor”
İMEAK Fethiye Deniz Ticaret Odası Başkanı İlkay Tugay, Fethiye’de dalış turizminin her yıl yaklaşık otuz bin dalışı barındırdığını ancak sayısal artıştan çok, nitelikli turistleri bölgeye çekmenin hedeflendiğini belirtti. Tugay, “İklim şartları ve coğrafi yapısı itibarıyla bölgemizde yıl boyunca deniz turizmi faaliyetleri yapılabilmektedir. Günümüzde dalış turizmi, dünya genelinde kitle turizminin önemli bir parçası haline gelmiştir. Özellikle deniz turizminde, ulusal ve uluslararası hedeflerimize ulaşabilmemiz açısından sahip olduğumuz deniz altı ekosistemi, su altı biyolojik çeşitliliği ve özel nitelikli bentik fauna ile yılın 12 ayı 19 derecenin altına düşmeyen su sıcaklığı ve güvenli deniz alanları bizlere büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatları birer imkana dönüştürmek amacıyla anlamlı ve bütüncül bir plan çerçevesinde hedeflerimizi daha ileri seviyelere taşımak istiyoruz. İMEA Deniz Ticaret Odası olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Fethiye bölgesinde her yıl yaklaşık otuz bin su altı dalış faaliyeti gerçekleştirilmektedir. Ancak amacımız, sadece sayısal bir artış sağlamak değil, aynı zamanda uluslararası tecrübeli dalıcıların bölgemizi ziyaretlerini artırarak nitelikli ve kaliteli bir turist grubunu ülkemiz kıyılarına çekmektir. Dalış turizmimizin dünyaya daha etkili şekilde tanıtılması açısından Türkiye’nin dalış turizmi stratejisinin oluşturulması gerekmektedir. Bugünkü çalıştayda, öncelikle mevzuatsal sorunların tespit edilerek çözüme kavuşturulması ve bölgenin dalış turizmi potansiyelini ortaya çıkaracak pilot uygulamalar ve tanıtımlarla bir strateji oluşturulması hedeflenmelidir. Bu çalışmalar kapsamında, özellikle turizm amaçlı faaliyet gösteren ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli ticari dalış merkezlerimizin, dalış spor gruplarından ayrılacak şekilde çalışma usul ve esaslarının düzenlenmesi gibi mevzuatsal altyapının değiştirilmesine ihtiyaç vardır. Ayrıca, bölgelerin dalış turizmi potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla yeni dalış noktalarının sektöre kazandırılması gerekmektedir. Göcek koyları su altı dalış faaliyetleri için oldukça uygun olup, Darboğaz, Tersane ve Domuz Adaları gibi alanlardan bir veya birkaçının dalışa açılması sektörümüzün gelişimine ciddi katkı sağlayacaktır. Katılımcılarımızın deneyim ve tecrübeleriyle kayıtlara geçecek her öneri, sektörümüzü daha ileri götürecek ve bu çalıştayın amacına hizmet edecektir” şeklinde konuştu.

“Yenilikçi uygulamaların yaygınlaştırılması gibi adımları öngörmekteyiz”
Güney Ege Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ümit Gülyağı, Türkiye’nin su altı turizm potansiyelini tam olarak kullanabilmesi için mevcut durumun değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Gülyağı, “Dünyadan örnekler verecek olursak, 2023 yılı verilerine göre, küresel dalış turizmi pazarı 4 milyar ABD dolarına ulaşmış ve yıllık ortalama yüzde 6 oranında büyüme göstermektedir. Mısır gibi bazı ülkelerde, dalış turizminden elde edilen gelirler zaman zaman ülkenin toplam turizm gelirlerinin yüzde 30-35’ini oluşturabilmektedir. Bu veriler, dalış turizminin yerel ekonomilere olan katkısının ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Bu farkındalık doğrultusunda, Kalkınma Ajansı olarak 2024-2028 yıllarını kapsayan bölge planımızda, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör paydaşları ile iş birliği içinde, bu alana yönelik stratejiler geliştirdik. Bu kapsamda, su sporları merkezleri ve dalış turizmine uygun yeni alanların açılması, mevcut merkezlerin altyapısının iyileştirilmesi, profesyonelleştirilmesi, yenilikçi uygulamaların yaygınlaştırılması gibi adımları öngörmekteyiz. Bu çabaların etkili bir tanıtımla desteklenmesi gerektiğini de vurguluyoruz ve bu hedefleri çalışma planlarımıza dahil etmiş durumdayız. Muğla Valiliğimizin öncülüğünde Fethiye’de bir araya geldik. Çalıştayda, katılımcılarımızın bilgi ve tecrübeleri doğrultusunda ele alınacak konuların, Muğla’yı aşarak ulusal düzeyde bir politika belgesine dönüşeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Kıyılarımız, zengin biyolojik çeşitliliği ve tarihi su altı kalıntılarıyla öne çıkmaktadır”
Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Toprak, Türkiye’nin su altı zenginliklerinin hem tarihi mirasın korunması hem de turizm açısından büyük bir fırsat sunduğunu ifade etti. Toprak, “Ülkemizin eşsiz deniz zenginlikleri, bizlere hem tarihi mirasımızı koruma hem de turizmin çeşitli alanlarında büyük fırsatlar sunmaktadır. Türkiye, Bodrum’dan Fethiye’ye, Marmaris’ten Datça’ya uzanan kıyılarıyla çarpıcı su altı manzaralarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu kıyılar, zengin biyolojik çeşitliliği ve tarihi su altı kalıntılarıyla öne çıkmaktadır. Bodrum’daki Su Altı Arkeoloji Müzesi, bu mirası gözler önüne sererken bölgenin kültürel değerlerini daha anlamlı hale getirmektedir. Dalış turizminin gelişmesi, yalnızca turistik cazibeyi artırmakla kalmaz; aynı zamanda bölge ekonomisine ve istihdama da önemli katkılar sağlar. Sürdürülebilir turizm ilkelerine uygun hareket etmek, su altı ekosistemini korumak ve ortak çalışmalar yürütmek büyük önem taşımaktadır. Bu amaç doğrultusunda, değerli fikirlerin paylaşılmasının önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi.
OGÜNhaber