Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Almanya’nın Köln kentinde gerçekleştirilen 2. Avrupa Müslümanları Buluşması’nın son gününde yaptığı konuşmada, terör örgütlerinin İslam’i kavramları ve insani değerleri istismar ettiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) işbirliğiyle 2-4 Ocak 2019 tarihleri arasında Almanya’nın Köln kentinde gerçekleştirilen 2. Avrupa Müslümanları Buluşması Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın sonuç bildirgesini okumasıyla sona erdi. DİTİB’e bağlı Merkez Camii’de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş başkanlığında yapılan buluşmaya 27 farklı ülkeden 100’ün üzerinde dini cemaat temsilcisi, akademisyen, kanaat önderi ve alim katıldı.
Avrupa’daki dini kurumlar arasındaki işbirliğini, bilgi ve tecrübe paylaşımının artırılmasını hedefleyen buluşmada sonuç bildirgesini okuyan Erbaş, “Avrupa’da kökleri tarihin derinliklerine giden bir maziye sahip olan Müslümanlar, bugün de Avrupa kıtasının ayrılmaz bir parçasıdır. Dolayısıyla Müslümanların Avrupa’nın bugününü ve geleceğini olumsuz etkileyecek herhangi bir iç ya da dış unsurun veya söylemin yanında yer alması mümkün değildir. Bununla beraber Müslümanlar, yaşadıkları toplumda sosyal, siyasal, ekonomik, akademik ve bunun gibi düzlemlerde haklar ve sorumluluklar dengesinin eşit ve adil şekilde gerçekleşmesini istemektedir. Dolayısıyla haklar alanında ayrımcılık, sorumluluklar konusunda ihmalkarlık, hayata katılma ve geleceğin inşası açısından dışlama ve sosyal mühendislik asla kabul edilemez. Diğer yandan Müslümanlar sosyolojik değişimlerin ve toplumsal yasaların farkında olarak yaşadıkları çağ ve coğrafya ile ilişkilerini ve uyumlarını en iyi düzeyde kendi dinamikleri ile sağlamaya devam edeceklerdir“ şeklinde ifade etti.
“Terör örgütleri, İslami kavramları ve insani değerleri istismar etmektedir”
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "İslam coğrafyasında, fitne, tefrika ve anarşi unsuru olan FETÖ, DEAŞ, PKK, Boko Haram, eş-Şebab gibi terör örgütleri, İslami kavramları ve insani değerleri istismar etmektedir. Söz ve eylemleriyle sürekli Müslümanları hedef alan ve İslam’ın aydınlık yüzünü karalamaya çalışan bu terör örgütleri yeryüzündeki bütün Müslüman varlığı için küresel bir tehdit ve musibettir. Söz konusu gruplara karşı bütün Müslümanların bilinçli ve özverili biçimde ve işbirliğiyle mücadeleye devam etmeleri önemlidir. Açıkça ifade etmek gerekir ki, güven ve huzur ortamını bozmaya dair hiçbir söylem, eylem, tutum ve davranışın İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir” dedi.
‘İslam’ı düşman görme’ algısını körükleyici politikalar
Bazı medya organlarının ’İslam’ı düşman görme’ algısını körükleyici bir yayın politikası takip ettiğini söyleyen Erbaş, “Özellikle İslam ve Müslümanlarla ilgili negatif, dışlayıcı, manipüle edici bir yaklaşım sergileyen, reyting ve ideolojik kaygılarla sansasyonel dil kullanan bir kısım medyanın Müslümanları birer ‘öteki’, ‘dış unsur’ ve ‘problem kaynağı’ olarak gösteren tavırdan vazgeçmesi gerekmektedir. Toplumun haber alma ve fikir özgürlüğü çerçevesinde çoğulcu yapısını koruma adına önemli görevler üstlenen medyanın sorumluluk içinde davranması etik değerler, medya ahlakı ve toplumsal barış açısından hayati öneme sahiptir. Bununla birlikte Avrupa’daki Müslümanların da kendileriyle ilgili medyada ve özellikle sosyal medyadaki olumsuz imajların düzeltilebilmesi amacıyla stratejiler belirlemeleri ve ortak çalışmalar yapmaları gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
"Müslümanlar, farklılıklarını muhafaza ederek birlikte hareket kabiliyeti geliştirmelidir”
"İslam, dünyanın her yerinde aynı evrensel değerleri savunan ve yaşatmaya çalışan bir barış dinidir" diyen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Avrupa’daki Müslümanlar, içinde yaşadığı toplumla uyumlu olduğu gibi kendi aralarındaki uyum ve iletişim konusunda da hassas ve duyarlı olmalıdır. Müslümanların, farklılıklarını muhafaza ederek birlikte hareket kabiliyeti geliştirmeleri ve ortak bilinç ile hareket etmeleri elzemdir“ dedi.
İki yıllık periyotlarla düzenlenmesi planlanan buluşmanın kurumsallaşması ve toplantı sonuçlarının takibi amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bir sekretarya oluşturulması da kararlaştırıldı.
3 gün süren 2. Avrupa Müslümanları Buluşması’nda, “Avrupa’da Müslümanların Geleceği: Fırsatlar ve Zorluklar”, “Avrupa’daki İslami Kurumların Yapısal Sorunları ve Hukuki Süreçler”, “Dini Referanslı Ayrılıkçı Hareketlerin Müslümanlara Olumsuz Etkileri”, “Muhacirler ve Yeni Neslin Müslüman Kimlik İnşası: İslam Din Eğitimi”, “Avrupa Medyasında Olumsuz İslam Algısına Yönelik Stratejiler” gibi konular ele alındı.