Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İsrail'in, mukaddes belde Kudüs'ü ve Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'yı işgal girişimi tüm müminleri büyük bir hüzne ve acıya gark ettiğini belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, rahmet, bereket ve arınma mevsimi ramazan ayının ardından güzel bir bayrama kavuştuklarını bildirdi.
Ramazan Bayramı'na ulaştıran Allah'a hamdeden Erbaş, "Bayramlar, aynı inanç, aynı tarih ve aynı medeniyet mensuplarının müşterek sevinç ve coşku günleridir. Bayramlar, bizi biz yapan, yüreklerimizi bütünleştiren, kardeşliğimizi pekiştiren müstesna zamanlardır. Rabb'imizin 'Müminler, ancak kardeştir' ilahi fermanıyla bildirdiği İslam kardeşliğinin yeryüzünün her yerinde derinden hissedildiği muazzam bir vahdet sahnesidir." ifadelerini kullandı.
"Filistin ve Mescid-i Aksa tamamen özgür oluncaya kadar her bayram hüzünle geçecektir"
Acı, hüzün ve gözyaşının kuşattığı dünyada bayramların biraz mahzun geçtiğine dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti: "Doğu Türkistan'dan Yemen'e, Arakan'dan Suriye'ye İslam coğrafyasının mazlum beldelerinden yükselen feryatlar kalbimizi derinden yaralamaktadır. Bilhassa terör devleti İsrail'in, mukaddes belde Kudüs'ü ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı işgal girişimi tüm müminleri büyük bir hüzne ve acıya gark etmektedir. Zira barbarca bir tavırla mescitte ibadet eden Müslümanlara saldırılmakta, mescidin harimi ismeti ihlal edilmekte ve Peygamberlerin hatırasına hayasızca müdahale edilmektedir. Dinlerin, dillerin, kültürlerin, medeniyetlerin sembol şehri talan edilmektedir. Masum Filistinli kardeşlerimiz zorla evlerinden çıkarılmakta, katliamlara maruz kalmaktadır. Dolayısıyla Filistin ve Mescid-i Aksa tamamen özgür oluncaya kadar her bayram hüzünle geçecektir."
Hz. Muhammed'in hadisi şeriflerinde Müslümanları bir bedenin organlarına benzettiğini hatırlatan Erbaş, "Nitekim Kudüs'te işgal ve zulmü engellemenin, İslam coğrafyasında huzur ve güvenliği temin etmenin ve daha güzel bayramlar yaşamanın yegane yolu, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesidir. Dolayısıyla bu bayramı vesile kılarak elimizle, dilimizle, kalbimizle ve tüm imkanlarımızla birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarımızı en güçlü hale getirmek için gayret edelim." değerlendirmesinde bulundu.
"Bayramda birbirimize olan muhabbetimizi yeniden tesis edelim"
Kovid-19 salgını nedeniyle bayram günlerinde bir araya gelmemenin burukluğunu yaşadıklarını aktaran Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sevgi, saygı ve kardeşlik duygularını ihya etmenin kendimize, ailemize, yakınlarımıza ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmenin elbette birçok yolu vardır. Bu bereketli vakitleri ailemizle, eşimiz ve çocuklarımızla birlikte unutulmaz hatıralara dönüştürmek bizim elimizdedir. Bunun için evimizi tam bir bayram yeri yapalım. Yüzümüzde tebessüm, dilimizde tatlı söz ve kalbimizde muhabbet karar kılsın. Bayramı kırgınlıklarımızı gidermeye vesile kılarak birbirimize olan sadakatimizi ve muhabbetimizi yeniden tesis edelim. Anne ve babamızın rızasını kazanmak ve onların dualarını almak için bu müstesna vakitleri birer fırsat olarak görelim."
Dünyanın neresinde olursa olsun mahzun yetimlerin, mahcup yoksulların, yaralı gönüllerin ve bitap düşmüş yüreklerin umudu olan bir millet olduklarını vurgulayan Erbaş, "Aziz milletimizin, yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarımız ile tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı'nı en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Ramazan Bayramı'nı başta Kudüs ve Mescid-i Aksa olmak üzere, mazlumların, mahzunların ve tüm insanlığın huzuruna vesile kılmasını ve bizleri sağlık, afiyet ve güven içerisinde nice bayramlara eriştirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.