Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş: 'Kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir.' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir. Zira şiddete meşruiyet sağlayan, merhameti öteleyen ve kadını rencide eden bütün gelenek, örf ve inanışlar reddedilmelidir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erbaş mesajında, “İnsanın yeryüzü serüveni aynı özden yaratılan Hz. Âdem ve Hz. Havva ile başlamıştır. Yüce dinimiz İslam’a göre insan mükerrem bir varlıktır. Dolayısıyla kadın ve erkek arasında yaratılış gayesi, varoluş değeri ve kulluk sorumluluğu açısından hiçbir fark yoktur. Hz. Âdem’den itibaren hak-hakikat yolunda insanlığa rehberlik eden bütün peygamberler ve onların kutlu yolunu takip edenler; kadını erkek üzerinden tanımlayan, ikinci sınıf sayan, değersizleştiren, olumsuz yorumlara konu eden, onun haklarını, onurunu ve iffetini ihlal eden bütün tavır, davranış, tutum, düşünce ve yaklaşımlarla mücadele etmiştir. Nitekim kadına ve kız çocuklarına karşı insanlık dışı bir muamelenin reva görüldüğü cahiliye toplumu, İslam’la tanıştıktan sonra insan olmanın onurunu keşfetmiş ve kadınlar için huzurun, adaletin, hakkaniyetin hüküm sürdüğü bir saadet asrına ev sahipliği yapmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) insanlığın ufkunu aydınlatan evrensel mesajlarını bütün yeryüzüne ilan ettiği veda hutbesinde, kadınların haklarını gözetmeyi, bu hususta Allah’tan sakınmayı, kadın ve erkeklerin birbirlerinin hukukuna riayet etmelerini Müslümanlara bir sorumluluk olarak yüklemiştir. Ama maalesef günümüzde din, dil, ırk, coğrafya ve sosyal statü gözetmeksizin tüm insanlığı tehdit edecek bir boyuta ulaşan şiddet, en çok kadınlarımızı yaralamaktadır. İnsanlık onurunu zedeleyen bu durum, cahiliye anlayışının sadece bir çağa hasredilmeyip bir zihniyete ve yaşam tarzına işaret eden boyutunu gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandı.
Kadına şiddet konusunda, “Allah vur dediyse vardır bir hikmet” diyerek kadınların kocalarından dayak yediği için şükretmesi gerektiğini söyleyen Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız’ın açıklamalarına karşılık da Erbaş, “Diğer taraftan tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir. Zira şiddete meşruiyet sağlayan, merhameti öteleyen ve kadını rencide eden bütün gelenek, örf ve inanışlar reddedilmelidir. Kadın ve erkek, rakip ya da muhalif bir yaklaşımın ötesinde birbirlerini destekleyen ve tamamlayan bireyler olarak beraberce daha huzurlu bir hayatı inşa edeceklerdir. Bu itibarla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadının saygınlığı ve hakları konusunda önemli bir farkındalığa vesile olmasını, bu alanda yaşanan sorunların çözümüne katkı sunmasını, savaşın, şiddetin, yoksulluk ve yoksunluğun mağdur ettiği nice kadına umut olmasını temenni ediyorum” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Pek çok insanın din konusunda konuştuğu bir ortamda Diyanet İşleri Başkanlığı olarak daha fazla şeyler yapmamızı milletimiz bizden bekliyor. Bununla ilgili gerek Din İşleri Yüksek Kurulumuz, gerekse bütün birimlerimizle sahih, doğru dini bilgiyi hem üretmek hem de bütün insanlığa ulaştırmak için gayret ediyoruz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen "Uluslararası İyilik Ödülleri"nin bu yılki sahiplerini açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dini bilgi adı altında paylaşımlarda bulunanlar için Diyanet İşleri Başkanlığına bir talimatının olup olmadığı sorusu üzerine Erbaş, "Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak kurulduğumuz günden bu yana sahih dini bilgiyi insanlarımıza ulaştırmak, Kur'an ve sünnet merkezli dini bilgiyi bütün milletimize ve insanlığa öğretmek için hep gayret ettik. Bundan sonra da bu çizgide devam edeceğiz. Pek çok insanın din konusunda konuştuğu bir ortamda Diyanet İşleri Başkanlığı olarak daha fazla şeyler yapmamızı milletimiz bizden bekliyor. Bununla ilgili gerek Din İşleri Yüksek Kurulumuz, gerekse bütün birimlerimizle sahih, doğru dini bilgiyi hem üretmek hem de bütün insanlığa ulaştırmak için gayret ediyoruz. Bu konuda ilahiyat fakülteleri ile ortak çalışmalar yaptık. Şimdi bu çalışmalarımızı daha da artırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"Diyanet İşleri Başkanlığı olarak teknolojiyi insanlığın hayrında kullanma noktasında daha güzel çalışmalar yapacağız"
Doğru dini bilginin üretildiği yerin ilahiyat fakülteleri ve Din İşleri Yüksek Kurulu olduğuna dikkat çeken Erbaş, "Din İşleri Yüksek Kurulumuzun bu konudaki çalışmaları şu an hızlanarak devam etmekte ve milletimizi doğru bilgiyle buluşturmak için elinden gelen gayreti göstermektedir” açıklamasında bulundu.
Sosyal medyada zaman zaman yapılan bazı yanlışlıkları, yanlış bilgilendirmeleri tashih etme noktasındaki çalışmaları olduğunu da ifade eden Erbaş, şunları kaydetti:
"Dünya, teknoloji gelişiyor. Biz de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak teknolojiyi insanlığın hayrında kullanma noktasında daha güzel çalışmalar yapacağız. Elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”
“Din İşleri Yüksek Kurulumuzun yapmış olduğu açıklamalar verdiği bilgiler bağlayıcıdır” diyen Erbaş, “Milletimizin Diyanet İşleri Başkanlığından ve ilahiyat fakültelerinden, yetkin dini bilgiden şaşmayan ilim adamlarımızdan doğru dini bilgiyi öğrenmelerini tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.