Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü, öğretmenlerimiz üstlenmektedir." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü, öğretmenlerimiz üstlenmektedir. Allah resulü, öğretmenlerin nebevi bir mirasa sahip olduklarını haber vermektedir. Bu açıdan her Müslüman öğretmen Efendimizin aynı zamanda bir varisidir." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Üsküdar Mihrimah Sultan Camisi'nde hutbe irat etti, cuma namazı kıldırdı.
İslam'ın, ilim öğrenmeyi ve bilgi elde etmeyi emreden bir din olduğunu belirten Erbaş, "İslam, Allah'ın rızasına ulaştıran ilimlerle meşgul olmayı ibadet kabul etmiştir. İlim tahsil etmeyi, kadın erkek her Müslümana asli bir görev olarak yüklemiştir." diye konuştu.
Hazreti Muhammed'e ilk inen ayetin, "Yaratan Rabbinin adıyla oku" emri olmasının, bu hakikate işaret ettiğini vurgulayan Erbaş, şunları söyledi:
"İslam, eğitim ve öğretimin temeline iyiliği, adaleti, merhameti, sevgi ve saygıyı koymuştur. İslam'a göre okumanın ve yazmanın amacı, insanlığa faydalı olmak, toplumların kalkınması için gayret göstermektir. Nitekim, Resul-i Ekrem bir hadisi şeriflerinde, 'İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.' buyurmaktadır. Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü, öğretmenlerimiz üstlenmektedir. Allah Resulü 'Ben ancak öğretmen, muallim olarak gönderildim.' buyurarak, öğretmenlerin nebevi bir mirasa sahip olduklarını haber vermektedir. Bu açıdan her Müslüman öğretmen, Efendimiz'in aynı zamanda bir varisidir."
"Fertler ve toplumlar, öğretmenlerin eseridir"
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, öğretmenlerin, insanların ruh ve ahlaki gelişmelerine katkı sağlayan, milletlerin geleceklerine yön veren müstesna şahsiyetler olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Fertler ve toplumlar, öğretmenlerin eseridir. Dolayısıyla dün olduğu gibi bugün de Rabbimizin emaneti olan çocuklarımızın imanla, ibadetle, güzel ahlakla, saygı ve nezaketle buluşması öğretmenlerimiz eliyle gerçekleşecektir. Gençlerimizin; kendine, ailesine ve milletine faydalı bir nesil olarak yetişmeleri, öğretmenlerimiz marifetiyle mümkün olacaktır. Branşı ne olursa olsun her öğretmen, öğrencilerinin milli ve manevi değerlerimizle, ahlaki ilkelerimizle donanması, Rabbini bilen, Peygamberini tanıyan, ahiret bilincine sahip, devletini ve milletini seven insanlar olarak yetişmesi için gayret etmelidir.
Öğrencisine evladı gibi şefkatle muamele eden öğretmenler, öğretmenine anne babası gibi saygı gösteren öğrencilerin bulunduğu bir okul, mutlu bir ailenin, huzurlu bir toplumun ve neticede sevgi medeniyetinin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Yüce Rabbimiz, 'İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten meneden bir topluluk bulunsun, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.' buyurmaktadır. İşte tüm öğretmenlerimiz bu müjdeye nail olma imkanına sahip mübarek bir mesleğin mensuplarıdır."
Kur'an ve sünnetin rahmet yüklü mesajlarından uzaklaşıldığından dolayı yeryüzünde zulüm ve haksızlıkların günden güne arttığını aktaran Erbaş, İslam'ın emrettiği ilim, irfan ve hikmetten mahrum kalındığı için sevgi ve saygının azalmaya, şiddet ve nefretin çoğalmaya başladığını dile getirdi.
"Rahmet ve barış dini İslam ile şiddet, asla bir arada zikredilemez"
"Gün geçmiyor ki kadına, çocuğa, yaşlıya yönelik yüreklerimizi sızlatan bir şiddet haberi duymayalım." diyen Ali Erbaş, "Oysa yüce dinimiz İslam'a göre, şiddet zulümdür, Allah'ın haram kıldığı büyük bir günah, vebali ağır bir kul hakkı ihlalidir. Hiçbir mazeret, şiddeti meşru hale getiremez. Kimden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın şiddetin hiçbir çeşidi kabul edilemez. Rahmet ve barış dini İslam ile şiddet asla bir arada zikredilemez." ifadelerini kullandı.
Günün ilimle hikmeti, bilgiyle ahlakı buluşturma günü olduğuna işaret eden Erbaş, "Zaman, ailemizi ve çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan ve batıl ideolojilerden koruma zamanıdır. Vakit, her türlü teknolojiyi ve çağın imkanlarını kullanarak ülkemizi ve milletimizi güçlü kılma vaktidir. Bu vesileyle bugünlere gelmemize vesile olan bütün öğretmenlerimizi, Kur'an kursu öğreticilerimizi ve hocalarımızı hürmet ve minnetle yad ediyor; ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık ve afiyet diliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Ali Erbaş, duasında, "Ya Rabbi, Müslümanların birliğini, beraberliğini temin ederek güçlerini birleştirerek dünyanın mazlum coğrafyalarında, özellikle Filistin'de, Gazze'deki Müslüman kardeşlerimize yardım ederek zalim işgalcilerin zulümlerinden, işgallerinden kurtulmalarına vesile eyle. Ya Rabbi dualarımızı kabul eyle, bize dünyada ve ahirette de iyilikler ihsan eyle." ifadelerini kullandı.