Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, sosyal medya mecraları olmak üzere dijital tüm platformların hukuk, etik ve ahlak düzleminde tutarlı ve sağlam bir zemine ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Prof. Dr. Ali Erbaş, başkanlığın çevrim içi düzenlediği 8. Dini Yayınlar Kongresinin "Dijital Yayıncılık" başlıklı değerlendirme oturumuna katıldı.
Erbaş, buradaki konuşmasında kongrenin hazırlanmasında emeği bulunanlara ve katılımcılara teşekkür etti.
Diyanet İşleri Başkanlığının, bugüne kadar halkı dini konularda aydınlatmak için birçok faaliyet ve hayırlı hizmetler gerçekleştirdiğini vurgulayan Erbaş, başkanlığın, Türkiye'de ve dünyanın birçok ülkesinde aileden sosyal hayata, eğitimden ibadet hayatına kadar pek çok alanda etkin şekilde din hizmeti ürettiğini belirtti.
Erbaş, Türkiye dışında 120 kadar ülkede hizmet yürüttüklerini bildirerek, "Din hizmetlerini hayatın her alanına ulaştırma çabası içinde olan başkanlığımız, aynı zamanda televizyonu, radyoları, süreli ve basılı yayınlarıyla bugün büyük bir yayın kurumudur." ifadelerini kullandı.
Erbaş, yayıncılık alanındaki çalışmalarının ilkelerine ilişkin şunları söyledi: "Yayıncılık faaliyetlerimizin en önemli hedefi, kuruluş yasasında belirtildiği üzere Kur'an ve sünneti temel referans alarak İslam'ın evrensel değerlerini, ilkelerini ve ölçülerini insanımıza en iyi şekilde sunmaktır. Bu sebeple bizler, her şart ve her durumda, doğru dini bilgiyi en doğru araç ve yöntemlerle insanımıza ulaştırmanın gayreti içerisindeyiz. Bu bağlamda, İslam'ın hayat veren ilkelerini yaşanan hayatla buluşturabilmek için iletişim ve etkileşim imkanlarının yeni bir boyut kazandığı bu çağı iyi okumak ve doğru anlamak son derece önemlidir."
Zamanın ruhunu önemsediklerini belirten Erbaş, "İnanç ve medeniyet köklerimizden aldığımız ilhamla daha huzurlu bir toplum ve daha güzel bir istikbal inşa edebilmek için asrın idrakinin farkında olmak zorundayız. Bunun için görsel, işitsel ve basılı yayınlar başta olmak üzere zamanın gerektirdiği her türlü yayın teknolojilerini daima en verimli şekilde kullanmanın yollarını aramaktayız. Bugün, gelişen teknolojiyle birlikte değişen ilgi ve algılar, birçok alanda olduğu gibi yayıncılıkta da dijitalleşmeyi bir zorunluluk haline getirmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Erbaş, dijital yayıncılıkla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildirerek, şunları söyledi: "Dijital alan, İslam'ın evrensel mesajını ve İslam düşüncesini geniş kitlere ulaştırma noktasında önemli bir zemindir. Şunu önemle belirtmeliyim ki, her düzeyden insana aynı anda hitap etmesi ve her an erişilebilir olması bakımından dijital yayıncılık, büyük bir hassasiyet ve özen gerektirmektedir. Özellikle söz konusu yayınlar, insanların doğrudan duygularına hitap eden din ile alakalıysa, bu noktada özensizlik ve başıboşluk, kabul edilebilir bir durum değildir. Zira insanların ferdi, ailevi ve içtimai hayatlarını şekillendirmede ve istikballerine yön vermede dinin tartışılmaz bir fonksiyona sahip olduğu hepinizce malumdur. Dolayısıyla bu alanda içerik üretenlerin daha fazla özen göstermesi gerektiğini yeniden ifade etmek isterim."
"Herkese önemli sorumluluklar düşmektedir"
Erbaş, bilgi güvenliği ve doğru bilgiye erişim hususunda ciddi sorunlar barındıran dijital platformların denetimsizliğinin önemli bir açmaz olduğunu ifade ederek, "Başta sosyal medya mecraları olmak üzere dijital tüm platformlar hukuk, etik ve ahlak düzleminde tutarlı ve sağlam bir zemine ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada insanımızın dijital medya okuryazarlığı konusunda bilinçlendirilmesi de göz ardı edilemez bir ihtiyaç olarak ortadadır. Bunun için gerek kurumsal gerekse bireysel anlamda dijital içerik üreten, yayınlayan, kullanan, paylaşan, kısacası bu alanda varlık gösteren herkese önemli sorumluluklar düşmektedir." diye konuştu.
Erbaş, kongrede, dijital araçların olumlu olumsuz yönlerine projeksiyon tutulduğunu, dijital dini yayıncılık alanında daha verimli hizmetler üretmenin yollarının arandığını belirtti.
Kongrenin, başkanlığın dijital dini yayıncılık açısından mevcut bilgi birikimine ve hizmetlerine büyük katkı sağlayacağına inandığını bildiren Erbaş, şunları kaydetti: "Bu yeni yayıncılık anlayışının dini yayıncılık için sunduğu imkanların, fırsatların ve risklerin ortaya konduğu, etraflıca müzakere edildiği kongremizin, dijital yayıncılık alanında önemli açılımlara vesile olacağını ümit ediyorum. Hem Diyanet İşleri Başkanlığımız hem de bu alanda faaliyet gösteren bütün yayıncı kuruluşlar adına hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum. Bizlere düşen, buradan çıkan sonuçlar ışığında yeni projeler oluşturarak azim ve kararlılıkla yolumuza devam etmektir. Etkin, kaliteli, faydalı ve gerçekçi hizmetler ve eserler üretmektir. Özellikle yeni neslin ilgisini çekebilen, ihtiyaçlarına, becerilerine ve iç dünyalarına doğrudan hitap edebilen nitelikli yayınlarla onları buluşturmak bizim için önemli bir sorumluluktur."
"Toplumu bilinçlendirmek bizim vazifemizdir"
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı da, 3 gün süren kongrede sosyal medya üzerinden düzenli canlı yayın yapıldığını söyledi.
Martı, dini ve manevi eğitimin ile yayıncılığın, insan var olduğu sürece devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti: "Bunun elbette araçları değişecektir. Fakat insana ulaşma yolunda çaba değişmeyecektir. Her yeni yöntem, her yeni araç ve fırsat, aslında beraberinde bir takım iyilikleri getirdiği gibi birtakım riskleri de barındırmaktadır. Bu kongremizde dijital yayıncılığın, teknolojinin desteği ile hızla ilerleyen dijital etkileşimin bize ne gibi fırsatlar sunduğunu ve ne tarz sorunlarla bizi karşı karşıya bıraktığını konuştuk ve bundan sonrası için yol haritalarımızı netleştirmeye çalıştık. Yenilikleri fırsat bilip doğru kullanımı yaygınlaştırmak zorunda olduğumuzun farkındayız. Aynı zamanda yanlış kullanımın önüne geçmek ve yanlış kullanım konusunda kasıtlı ve art niyetli kullanım konusunda toplumu bilinçlendirmek de bizim vazifemizdir."
Kongrenin sonuç bildirisi
Kongrenin sonuç bildirisinde ise şu görüşlere yer verildi: "Dijital mecralarda milli ve manevi değerlerimizi gözeten çok yönlü çalışmalar yapılmalı, ilgili kurumların iş birliğiyle insani, ahlaki ve hukuki bakımdan kimliğimize ve kültürümüze uygun model ve alternatifler geliştirilmelidir. Salgın sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı yayın, eğitim ve din hizmetleri alanlarındaki faaliyetlerine dijital mecraları etkin bir şekilde kullanarak devam etmiştir. Salgın sonrasında da bu mecralar aracılığıyla elde edilen yeni, farklı ve verimli alanda uzun vadeli hizmet politikaları geliştirilmelidir.
Günümüzde yeni bir tebliğ ve irşat vasıtası haline de gelen dijital ortamlar, pek çok kişi, kurum ve kuruluş tarafından aktif olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte dijital platformlardaki bazı dini içerikler güvenilirlik açısından problem teşkil etmektedir. Halkı din konusunda aydınlatma görevinin gereği olarak Diyanet İşleri Başkanlığının bu platformlardaki etkinliği artırılmalı, örnekliği güçlendirilmelidir."