Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi, engelli bireyler için uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetinin kaldırılacağı iddialarına ilişkin seslerini duyurmak ve anayasal haklarına sahip çıkmak için eylem yaptı. Yapılan açıklamada engelli bireylerin hayat standartlarının azami seviyeye çıkartılması gerektiği belirtildi.

Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi’nden ‘ÖTV’ çağrısı

Engelli bireylere tanınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyetinin kaldırılacağı iddialarına ilişkin Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisi tarafından düzenlenen basın açıklamasına, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, sivil toplum örtülerinin temsilcileri, Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri ve engelli bireyler katıldı. Engelliler Meclisi adına Ayhan Zenbilci tarafından yapılan açıklamada, engelli bireylerin haklarının ellerinden alınmasından ziyade geliştirilerek hayat standartlarının azami seviyeye çıkartılması gerektiği belirtildi.
Kent Meydanı’ndan düzenlenen basın açıklamasında Engelliler Meclisi adına konuşan Ayhan Zenbilci, Maliye Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı vergi reformu paket taslağında ‘yoksul olduğunu belgeleyen’ engelli bireylerin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ‘araç alım desteği’ için başvuru yapabileceği ancak destekten faydalanacak olan bireylerin, engelli kaynaklı sosyal yardım desteklerinin kesileceği iddialarını hatırlattı. Kamuoyuna yansıyan bilgilerde iki ihtimal üzerinde durulduğunu belirten Zenbilci, “İlk ihtimal, istisnadan yararlanma süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılması, taşıtların veraset yoluyla devredilmesiyle ilgili vergilerin mirasçılar tarafından ödenmesi ve her yıl yeniden değerleme oranında yükselen tutarın, bu oranın yarısı kadar arttırılması ihtimali. İkinci ihtimal de ÖTV Kanunu’ndaki istisnanın kaldırılması, teşvikin sosyal yardım şeklinde yapılması, engellilere getirilecek gelir şartı sunma zorunluluğu, satın alınacak taşıtların yerli olması ve bu esaslara bağlı olarak ilgili bakanlık tarafından araç alımında nakit desteği verileceği ihtimalidir. Bu tedbirler, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıran ve topluma eşit katılımını sağlayan haklarımızı elimizden almaya yöneliktir” ifadeleri ile süren açıklamada, “Önce 1600 cc motor sınırı, ardından araç fiyat limiti ve kullanım kısıtlamaları getirilmesi, şimdi ise araç alma hakkımızın süresinin uzatılması gibi adımlarla karşı karşıyayız. Dahası vefat etmemiz halinde, araç mirasçılarımızın ÖTV muafiyet tutarını geri ödemeden alım yapamayacağı yönündeki düzenlemelerin de bizi derinden etkileyeceğidir. Anayasal haklarımızdan olan ÖTV muafiyetine dokunulmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. “Bizler önerilen değişikliği kabul etmiyor ve engellilik derecesi yüzde 90 ve üzeri olan bireyler için ÖTV muafiyetinin süresinin uzatılması gerektiğine inanmıyoruz. Ancak daha önemlisi bu muafiyetten faydalanabilen engelli bireylerin sayısını arttırmak için yüzde 90 sınırının aşağı çekilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yüzde 40 ve üzeri engelli olan bireylerin de bu tür sosyal desteklerden eşit şekilde yararlanabilmesi için bu adımın atılması kritik önem taşımaktadır. Hükümet yetkilileri ve ilgili mercilerin anayasal hakkımıza saygı göstereceğine ve ÖTV muafiyeti konusunda atılan bu tür kısıtlayıcı adımlardan vazgeçileceğine ilişkin inanç ve talebimizi kamuoyuna duyuruyoruz” şeklinde konuştu.
Açıklamada, tasarrufun sadece engelli birey ve aileleri üzerinden yapılmasının adil ve haklı olmadığı, araç takip sistemleri gibi modern yöntemlerle suistimal tespitlerinin yapılabileceği de ifade edildi. ÖTV muafiyetinin kaldırılması veya kısıtlanması yönünde yapılan her türlü girişimin engelli bireylerin yaşam kalitesini ve günlük yaşamlarını olumsuz etkileyeceği belirtilen açıklamada, denetlemek yerine kısıtlamanın, süre uzatılmasının ya da muafiyetin vefat halinde kaldırılmasının, engelli birey ve aileleri için büyük külfet ve mağduriyet oluşturacağı uyarısında bulunuldu.
Ayrıca, dezavantajlı birey ve aileleri ile görüşülmeden, beklenen fayda zarar analizi yapılmadan, empati kurulmadan, engelli bir birey ile herhangi bir toplu taşıma aracı kullanılmadan, sadece masa başında çıkarılacak yönetmeliğin, engelli birey ve ailelerini bir kez daha derinden yaralayacağı, engelli vatandaşlar açısından toplumsal barışın yıllardır yaşandığı gibi bir kez daha sarsılacağı vurgulandı.
OGÜNhaber