Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu, ‘Değerlendirme Oturumu’ ile sona erdi. 20 ülkeden Türkiye’den bilim adamları ve sinemacıların katıldığı sempozyumda 90 bildiri tartışıldı. Değerlendirme Oturumunda konuşan bilim adamları “Sinema ve Din meselesini tartışmakta geç kalınmıştı” fikrinde birleştiler.

Bilim dünyasının ortak kanaati

İHA - SİNEMA ve DİN ÜZERİNE YENİ ÇALIŞMALAR ŞART
Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyesi Bilal Yorulmaz kapanış oturumunda, “13 ay önce ABD’nin Omaha şehrinde ilk Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu düzenlendi. O gün, İstanbul’da sinema ve din sempozyumu düzenleme hayali kurmuştum" diyerek, sempozyumun yapılmasında katkısı olanlara teşekkür etti. Bilal Yorulmaz şunları söyledi: “Sinema ve din ilişkilerini tartışmakta geç kalınmıştı. Türkiye olarak bunu başardık ve ilk organizasyonu gerçekleştirdik.”

Sinema ve Din Sempozyumunu ilk duyduğunda çok heyecanlandığını söyleyen Prof. Dr. Ali Murat Yel ise Türkiye’de hem sinemanın hem dinin çok önemli olduğunun altını çizerek “Bu iki alanı birleştirecek çalışmalara ihtiyaç var. Bu sempozyum iyi bir başlangıç oldu. Yeni çalışmalar düşünmeliyiz” şeklinde konuştu.

MEDYA VE DİN ÜZERİNE DE TARTIŞMALIYIZ
Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyelerinden Doç. Dr. Nuri Tınaz ise sinema ve din ilişkisinin yanı sıra Türkiye’de medya-din üzerine de tartışmaların ve bilimsel çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı.
DEM Genel Koordinatörü Hulusi Yiğit ise sinema ve din konusunda ilk sempozyumu yapmaktan dolayı memnun olduklarını ifade ettiği konuşmasında şunları söyledi: “Sempozyuma katılan bilim adamları, sanatçılar ve gazetecilerin ortak yorumu böyle bir sempozyumun yıllar önce yapılması gerektiği şeklindeydi. Geç kalınmış bir çalışmayı yapmaktan dolayı mutluyuz. Değerler Eğitim Merkezi olarak çok sayıda teşekkür aldık.” Hulusi Yiğit, sempozyumda sunulan bildirilerin kitap olarak yayınlanacağını bilgisini de verdi.
OGÜNhaber