TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber...

BDDK ve bankaların görüşmesi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Bankalar Birliği arasında gerçekleştiği belirtilen görüşmelerle ilgili olarak, “Bankacılık sektörü ekonominin olmazsa olmazı ve çok büyük bir fonksiyon icra ediyor. Bu sektöre yanlışlarını düzeltmeye fırsat verelim, yanlış yapmalarını önleyelim” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kredi kartıyla ilgili uyarısı ve bankaların faiz dışı gelirlerine dönük eleştirilerinin ardından Bankalar Birliği ile BDDK’ın bir süredir görüşme halinde olduğu öğrenildi.

Konuyla ilgili konuşan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, “Bugün özellikle basında da yer aldığı üzere hem partimizin hem de hükümetin çok ciddi çalışmaları var. BDDK ile Bankalar Birliği arasındaki görüşmeler çerçevesinde belki tüketici yasasında birçok değişiklikler gelmeden önce bir takım önlemler, çalışmalar olduğu anlaşılıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türkiye’de hem finans kurumlarının hem de bankaların bütün bankacılık sektörünün denetimini ve bu konudaki düzenlemeleri yapan en üst bağımsız bir kurul. Dolayısıyla bu bağımsız kurulun sadece hükümetin ya da tüketicilerin değil bankaların da bütün kesimlerin haklarını, görevlerini en adaletli bir şekilde düzenlemesi gerekiyor. Hükümetin hazırlamış olduğu bir kanun tasarısı var.

Sanayi Ticaret ve Gümrük Bakanlığımızın da hazırladığı tasarı, komisyonda görüşülen şekliyle kamuoyunda en çok tartışılan, özellikle kredi kartlarının komisyonları, kart bedelleri veya piyasada çok bilinen bir takım transfer havale ücretleri, hatta 60’ın üzerinde bankaların normal klasik bankacılık ve faiz işlemleri dışında gelir elde ettiği unsurlar var. Bunlar gerçekten derler ya ‘kantarın topuzu kaçmış vaziyette’, bunlar neredeyse bankadaki hesabınızda uzun süredir işlem yapmadığınız taktirde işlemsizlik parası adına para alacaklar. Bu tüketiciyi ve halkımızı birçok sıkıntıya soktu. Biz bu konudaki düzenlemelerin bir an önce olacağına inanıyoruz.

Aksi taktirde Meclis açılır açılmaz komisyondaki bu kanun tasarısı Meclis’te görüşülecek ve yasal önlemler alınmış olacak. Ondan önce BDDK ve bankaların kendilerine bu alanda yapabilecek konuları yapmaları gerekir diye düşünüyorum. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla BDDK belli konularda mutabakat sağlanmış vaziyette. Tabii alternatifleri koymak lazım. Kredi kartı veriyorsanız, kredi kartının komisyonsuz ve kart bedelsiz bir enstrümanı da çıkarmanız lazım ki insanlar kendi tercihleriyle alabilsin. Burada tüketicileri de bilinçlendirmek, tüketicileri de biraz geliştirmek gerekiyor. Çünkü çoğu zaman tüketici kredi kartı borcunun tamamını ödemediği gibi bir kısım ödemelerini de yapmadığı taktirde maalesef ciddi faiz yüküyle ve sarmalı ile karşı karşıya kalıyor. İnsanımız kredi kartıyla yaptığı rahat alışverişi kendi gelirinden olduğunun farkında değil. Çoğu zaman ve ödeme noktasına geldiği zamanda sıkıntıya giriyor” dedi.

“BEN BDDK İLE BANKALARIN GÖRÜŞMELERİNİN OLUMLU SEYREDECEĞİNE İNANIYORUM”
Geçmişte kredi kartlarının çok büyük sıkıntı olduğu dönemlerde piyasaya faiz limiti getirildiğini aktaran Berber, konuşmasına şöyle devam etti:

“Oradaki faizler taksitlendirilmek suretiyle kredi kartının mağdurlarını, daha doğrusu kredi kartının mağdurundan ziyade kredi kartı kullanmayı bilmeyenlerin oluşturduğu sorunu bir nebze gidermiş olduk. Bugün yapılan çalışmalar ise bankacılık sektörünün genel anlamda aldığı bir takım ücretleri telafi etmeye yönelik ve bunların biraz daha kontrollü ve düzenlenmesi gereken bir alan. Burada en çok dikkat çekmesi gereken mesele kredinizin vadesi gelmeden ödemek istediğinizde çok ciddi kapatma komisyonları ödüyorsunuz, halbuki kredi faizlerinin bu kadar düşük olduğu bir dönemde komisyonların kapatma komisyonu adı altında bu kadar yüksek komisyon alınması bir nevi faiz gibi bir yük haline geliyor. Bu, gelişmiş batı ekonomilerinde bu kadar büyük bir tüketici üzerinde veya kurumlar üzerinde böyle bir yük yok.

Bu açıdan baktığımızda bankalarla tüketici arasında dengenin oluşması lazım. Tabii bazen birkaç tane bankanın ve bankacının yapmış olduğu hatalar, yanlışlar, bir takım fırsatçılıklar bu defa bütün bankacılık sektörüne mal ediliyor. Bankacılık sektörü şu geçtiğimiz dönemde sağlamış olduğu başarılı performansını gölgeleyen bir noktaya doğru da gidiyor. Bankalar Birliği başta olmak üzere sektörün öncü bankalarının kendilerinin bir oto kontrol mekanizması kurmaları gerekir. Esasen BDDK’nın yanında rekabet kurumu da bir takım çalışmalar yaptı.

Rekabet kurumu bankalarla ilgili haksız bir takım uygulamaları rekabeti önleyici uygulamaları tespit ettiğinde ciddi ve çok ağır cezalar uyguladı. Bu açıdan bankacılık sektörü ekonominin olmazsa olmazı ve çok büyük bir fonksiyon icra ediyor. Bu sektöre yanlışlarını düzeltmeye fırsat verelim, yanlış yapmalarını önleyelim. Ancak sektörün zarar görmesine yol açacak bir takım tabiri caize yüklenmeler ya da düzenlemeler bu anlamda yapılacak fazlaca sıkıntı getirecek düzenlemeler. Sonuçta bu sektörün zarar görmesini ve dolayısıyla da reel sektörün de zarar görmesine yol açar. Burada iyi bir denge gözetilmesi lazım. Bankacılık sektörünün çok iyi ve başarılı performansını iyi bir şekilde gitmesini sağlayacak önlemler almanın yanında istismar etmeyi, fırsatçılık yapmayı da ortadan kaldıracak bir orta yolun bulunması gerekiyor.

Ben BDDK ile bankaların görüşmelerinin olumlu seyredeceğine inanıyorum. Son dönemde özellikle bankaların klasik faiz ve bankacılık enstrümanları dışında, diğer faaliyetlerde elde ettikleri gelirler çok aşırı boyutlara gelmiş durumda. Bu neredeyse esas faaliyetini unutup başka işlerden para kazanan bir işletme gibi algılanır hale geldi. Bu da yanlış bir konum tabii ki. Bu açıdan baktığımızda bankaların kendilerine de bir çekidüzen vermeleri gerekiyor. Sektörün önümüzdeki dönemde yaz aylarında BDDK ile yapacağı çalışmalar, kamuoyuna yansıdığı kadarıyla çözüm getirmesini de umuyorum, aksi taktirde dediğim gibi gelecek yılki gündem maddelerinden biri bankacılık sektöründeki ve tüketiciyi mağdur eden tüketici haklarına yönelik uygulamalarla ilgili yasal düzenlemeler parlamentoya girecek ve ilk düzenlemenin bu şekilde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Özellikle medyada bu konunun gündeme getirilmesi, sıcak tutulması, bu şekilde haber ve yorumlarla vatandaşın bilinçlendirilmesi ve uyarılmasını da çok önemli buluyorum.”

OGÜNhaber