Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Gelecek nesle daha iyi bir dünya, daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için karbon salınımını mutlaka hep beraber aşağıya doğru çekmemiz, azaltmamız gerekmektedir” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam ediyor. COP29’a katılmak üzere Bakü’de bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gazetecilere açıklamalarda bulundu. İklim değişikliğiyle ilgili ana başlıkların gündem olduğu bir etkinlikte olduklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Burada iklim değişikliğinden karbon salınımına kadar ama bütün sanayisine ulaşımına kadar bütün esasında yaşamımızda ihtiyacımız ne varsa hepsinin etkilendiği bir süreçten bahsediyoruz. Tabii öncelikle şehirlerdeki net sıfır emisyon hedeflerine ulaşılması lazım. 2053 Türkiye hedeflerinde net sıfır emisyon hedefi var. Biz bunu gerçekleştirmek için şehirlerimizde elektrikli araçlardan metrolara kadar, elektrikli kara taşıtların kullanımından metrolara kadar türlü planlamayı yapıyoruz. Yine bisiklet yollarından, bisikletin kullanılmasını teşvik, e-scooterların kullanılmasını teşvik etme noktasında şehirlerimizde birçok düzenleme yapıyoruz” dedi.
“Türkiye’de 58 tane havalimanımızın 50 tanesi karbon sertifikası almış durumda”
Düzenlemelerin belli altyapıları gerektirdiğini ifade eden Uraloğlu, “Bunları da teşvik ediyoruz. Hem altyapılarını planlıyoruz yerel yönetimlerle beraber hem de merkezi hükümet ve bakanlık olarak da bunları üst perdeden, üst ölçekte koordine ederek gerekli teşvikleri, altyapıları biz sağlamış oluyoruz. Tabii ülkemiz şehirler içerisinde bunu yaparken, nüfusumuzun yoğun yaşadığı yerlerde bunu yaparken, bir taraftan da dünya ticaretinin nasıl geliştiği noktasında, limanların, hava meydanlarının dünya ticaretinde bunların çok önemi vardır. Bunlarda da yine emisyon salınımlarını azaltma noktasında gemilerin fosil yakıt dışındaki yakıtların kullanmasında, çünkü Türkiye’de çok tersane kapasiteleri var. Bu anlamda yeni gemiler üretiyoruz. Bunlar bizim için kıymetli. Yine Türkiye’de 58 tane havalimanımızın 50 tanesi karbon sertifikası almış durumda. Bu da dünyada zannediyorum oran olarak en yüksek oranlardan bir tanesi” diye konuştu.
“Çin’den çıkıp, Avrupa’nın en batısına Londra’ya kadar giden Orta Koridor’da bulunuyoruz”
Türkiye’nin 67 ülkenin sadece 4 saatlik bir uçuşla gidebileceği noktada bulunduğunu ifade eden Uraloğlu, “Bu da yaklaşık 1.5 milyar insana erişimi sağlıyor. Burada yaklaşık 51 trilyon dolarlık bir gayri safi milli hasıla ve yıllık 12 trilyon dolarlık bir ticaret hacmi var. Sadece bu coğrafyada. Ama dünyayı global olarak düşündüğümüzde ve bu koridorların gerek deniz tarafından gerek kara tarafından karayolu olsun, demir yolu olsun bunların da ticarette çok büyük önemlerinin olduğunu biliyoruz. Biz de bu noktada kendi üzerimize, ülkemize ne görev düşüyor, komşularımızla, coğrafyamızla beraber bunları yapma noktasında gayretlerimiz var. Hepimizin bildiği gibi Azerbaycan’ın da dahil olduğu Çin’den çıkıp, Avrupa’nın en batısına Londra’ya kadar giden Orta Koridor’da bizler bulunuyoruz. Bu koridorun daha nasıl geliştirilebileceğini, yine bu koridorda elektrikli trenlerin, lokomotiflerin nasıl kullanılması gerektiğini, bunu nasıl geliştirebileceğimizi bu vesileyle biz konuşuyoruz. Çünkü buradaki kapasiteler önümüzdeki süreç içerisinde artacaktır ve dizel ya da fosil yakıtlı lokomotiflerin emisyon salınımı artacaktır. Bu noktada gayret ediyoruz ki biz de ülkemizde bu anlamdaki elektrikli trenleri ve lokomotifleri geliştiriyoruz. Kendimiz de üretmeye başladık. Bu anlamda iş birlikleri yapıyoruz” dedi.
“Karbon salınımını mutlaka hep beraber aşağıya doğru çekmemiz, azaltmamız gerekmektedir”
Son zamanlarda doğu-batı yönündeki ticareti destekleme amacıyla kuzey-güney yönünde Orta Koridor’u da destekleyecek olan bazı koridorların ortaya çıktığını vurgulayan Uraloğlu, “Hazar geçişli mesela İran koridorunun olduğunu biliyoruz Rusya’yla beraber. Azerbaycan’ın yine Hazar’daki son gelişmelere göre birçok yatırım yaptığını biz biliyoruz. Biz de bu anlamda kuzey-güney koridor ve Orta Koridor’u desteklemesini düşündüğümüz Kalkınma Yolu koridorunda bir çalışma yapıyoruz. Yani Irak’ın Basra Körfezi’nden başlayıp Türkiye’ye bin 200 kilometre ile gelip, sonra oradan Avrupa’ya ve Türkiye içerisinde Orta Koridor’a bağlanması ile ilgili bir çalışmalarımız var. Gelecek nesle daha iyi bir dünya, daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için karbon salınımını mutlaka hep beraber aşağıya doğru çekmemiz, azaltmamız gerekmektedir” diye konuştu.
“Şehirlerimizi, ülkelerimizi daha yaşanabilir ve dirençli bir konuma getirme ile ilgili çalışmalarımız var”
Son zamanlarda aşırı yağmurların doğal afetleri beraberinde getirdiğini vurgulayan Uraloğlu, “Şehirlerimizin güvenliğini tehdit eder duruma geldi. Bu noktada da iklim değişikliği noktasında bu gelişen duruma göre de şehirlerimizi, ülkelerimizi daha yaşanabilir ve dirençli bir konuma getirme ile ilgili çalışmalarımız var. Dediğim gibi biz hem ülkemizde neler yaptığımızı paylaştık burada. Hem de buraya katılan ülkelerde neler yapıldığını takip ediyoruz ve iş birliklerimizi geliştiriyoruz. Önemli bir konferanstı COP 29, geniş katılımlıydı. Tekrar Azerbaycan’ı bu konferanstan, bu etkinlikten dolayı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.