Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Şu an itibarıyla hak sahibi vatandaşlarımız için inşa edilmesi gereken konutların yüzde doksan üçünün inşası başlamıştır. Yüzde doksan üç. Bu yılsonu itibarıyla yani 20 gün sonra konutların yüzde 45’i de vatandaşlarımıza teslim edilecektir”

Bakan Kurum, TBMM’de 2025 Bütçe Görüşmeleri kapsamında sunum yaptı

Bakan Kurum, TBMM genel Kurulu’nda düzenlenen 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı.
Kurum, deprem konusunda, “Son birkaç yıl içerisinde Elazığ, Malatya ve İzmir depremleriyle büyük acılar yaşadık. O acı günlerde devlet, millet el ele verdik. 45 bin yeni yuvamızı seferberlik şuuruyla, anlayışıyla sokak sokak Elazığ’da, Malatya’da vatandaşımızla el ele vererek inşasını gerçekleştirdik ve hızlıca milletimize teslim ederek aziz milletimizin dualarını aldık. 6 Şubat 2023’te 120 bin kilometre karelik alanı ve 14 milyon insanımızı etkileyen asrın felaketiyle yine derin bir hüzün yaşadık. Ama tek bir an bile ümitsizliğimizi kaybetmedik. Ümitsizliğe kapılmadık ve 11 ilimizde yaşayan vatandaşlarımız için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir hızla ilk 3 ay içerisinde 11 ilde, köylerimizde, ilçelerimizde 180 bin yeni yuvamızın inşasını başlattık. Böylece cumhuriyet tarihinin en büyük deprem konut seferberliğini asrın inşasını başlatmış olduk. Şu anda deprem bölgesinde afete dirençli konutlarımızı bir saat daha erken sunma motivasyonuyla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum şu şekilde konuştu:
“11 ilimizde 174 ayrı alanda ve toplamda 3 bin 481 şantiyede eş zamanlı olarak iş makinelerimiz dur durak bilmiyor ve bu şantiyelerde tam 182 bin işçi, emekçi, mimar, mühendis kardeşimiz alın teri döküyor. Seçimden önce ’Recep Tayyip Erdoğan bu enkazın altında kalır’ diyen muhalefete rağmen 11 ilimizde 453 bin hak sahibi vatandaşımız için inşasını başlattığımız 390 bin ve yerinde dönüşen konutlarımız 29 bin ve iş yerleriyle beraber toplamda 419 bin 35 konutumuzun iş yerimizin inşasını başlattık. 30 Kasım’da da Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle al bayraklarıyla o meydanları dolduran aziz milletimizin destekleriyle dualarıyla da milletimize 155 konutun anahtarlarını teslim ettik. Sayın Özgür Özel beş gün önce bu kürsüde tam da anlatamamakla birlikte buradaki rakamları kendince yorumladı. Şimdi ben gazi meclisimizden doğrusunu tane tane anlatayım. Şu an itibarıyla hak sahibi vatandaşlarımız için inşa edilmesi gereken konutların yüzde doksan üçünün inşası başlamıştır. Yüzde doksan üç. Bu yılsonu itibarıyla yani 20 gün sonra konutların yüzde 45’i de vatandaşlarımıza teslim edilecektir. Siz isteseniz de istemeseniz de 2025 yılı sonu geldiğinde 11 ilde evine girmeyen afetzede kardeşimiz kalmayacak.”
İstanbul Vaniköy’deki kaçak yapılaşmayla ilgili sürecin titizlikle takip edildiğini ifade eden Bakan Kurum, “Gözümüz Boğaz’da” diyerek şöyle konuştu, "Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere Vaniköy’de inşa edilen kaçak yapılaşmayı il müdürlüğü ekiplerimiz tespit etti. Biz de konuya hemen müdahale ettik. İlgili belediyeye gerekli uyarıları şeffaf bir şekilde yaptık ama maalesef dinlemediler. Biz de bu meseleyi hızlıca çözmek için yıkıma başladık ve tamamladık. Ve buradan çıkan enkazı alıp oraya buraya dökmedik. Hemen geri dönüşüme gönderdik. Bölgeyi önce temizledik, ardından zeytin ağaçlarıyla, servilerle, defnelerle, çamlarla bezedik”
Kurum şunları kaydetti:
“Buradan tekrar söylüyorum, gözümüz Boğaz’da. ‘Yine bir punduna denk getiririm, ufak ufak villamı yaparım ya da yapanlara göz yumarım’ diyenler varsa bundan vazgeçsin. 7 gün 24 saat takip ediyoruz. Boğaz’da bir santim kaçak yapıya bile izin vermeyeceğiz. Tespit ettiğimiz an, hemen yıkacağız. Türkiye’nin inci gerdanlığı olan Boğazımızın kirletilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.”
İzmir Körfezi’ne yönelik olarak Kurum, “Bakanlık olarak hemen bölgede incelemelerimizi tamamladık. İzmir Körfezi bilim kurulumuzu oluşturduk. 15 maddelik acil eylem planını ortaya koyduk. Plan Bütçe Komisyonu’nda körfezden geçirdiğimiz suyu gösterdiğimiz anda heyecan anları gördük. Orada su getirdiğimiz için maalesef vekillerimizin bu noktada ellerinin ayaklarını karıştığına şahitlik ettik. Ama sakin olun. Rahat olun. Bu sefer yanımda bir fotoğraf getirdim. 2034 yılına ait bir fotoğraf. İzmir Körfezi. Sayın Özgür Özel yapay zekayla adaylarımızı belirliyoruz. Biz de yapay zekanın belirlediği adayların yönettiği belediyeleri soralım dedik. Uygulamaya İzmir Körfezi’nin şu andaki durumunu, oksijen durumunu, amonyak, mevcut arıtma kapasitesini yazdık. Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi gerekli önlemleri almazsa 2034 yılında körfezin ne durumda olacağını sorduk. Balıkların yaşamlarının son bulduğu, mavinin siyaha döndüğü, kokuya kirliliğe dayanmayıp İzmir’in terk edildiği görüntüyü görüyoruz, köhneleşmiş evleri görüyoruz. İşte, yapay zekayla belirlenen belediye başkanının elindeki İzmir Körfezi, müdahale edilmezse, 10 yıl sonra maalesef böyle olacak. Demek ki neymiş sayın vekillerim; İzmir’e yapay zeka değil, yapan zeka lazımmış. Güzel İzmir’imiz merak etmesin dün Haliç’i, bu iş bilmez yönetimlerin elinden nasıl terk etmediysek bugün de İzmir’i terk etmeyeceğiz” diye konuştu.
Kurum, kendilerinin eylem planı ortaya koyduklarını belirterek, “Belediyelerin, OSB’lerin atık su arıtma tesislerine maddi destek verdik. Dere yataklarının ıslahını yaptık. Ergene Havzası’nda; 30 biyolojik, 14 İleri Biyolojik atık su arıtma tesisi yaptık. Bugün bu tesislerde kentsel atık suyun yüzde 92’sini arıtıyoruz. Ama arıtmayla yetinmiyoruz, tüm tesisleri 7/24 izliyoruz. Sadece 2024 yılında bile, 323 denetim gerçekleştirdik. Tam 39 işletmeye ceza verdik, bir işletmeyi kapattık. Türkiye’nin en büyük çevre yatırımlarından biri olan Ergene Projesi için tam 47 milyar liralık yatırım yaptık." dedi. Bakan Kurum, Ergene havzasını kirleten Tekirdağ Belediyesi’ne 31 kez ceza kestiklerini söyleyerek, “Mucize beklemeyin. Bu şişeden cin çıkmaz. Bu şişeden çıksa çıksa CHP Belediyeciliği kiri, pası, bozuk sicili çıkar” ifadelerini kullandı.
Kurum, DEM Parti Bingöl milletvekili Ömer Faruk Hülakü’ye cevap vererek, “Siz önce PKK’nın yaktığı ormanlarının hesabını sorun. Madem çevreciydiniz, terör örgütü ülkemizin akciğerlerine kast ederken, ormanlarımızı yakarken, neden çıkıp bir laf etmediniz? O güzelim ormanlar, hayvanları, bitkiler, köyler yanarken neredeydiniz? Biz çevreciliği ne sizden ne de ellerinde Haliç’in çamuru olan ortaklarınızdan öğrenecek değiliz” diye konuştu.
OGÜNhaber