AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, konut ve taşıt edindirme amaçlı tasarruf finansman firmalarını düzenleme amacıyla meclise sundukları kanun teklifini RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında meclise sundukları konut ve taşıt edindirme amaçlı tasarruf finansman firmalarını düzenleme yasa teklifinindeki söz konusu firmaların yıllar içerisindeki gelişimini şöyle açıkladı:
‘Türkiye’de kendine özgü kuralları yasal anlamda yok’
“30 yıldır Türkiye’ye özgü şartlarda gelişmiş bir tasarruf finansmanı modeli oluştu. Doğrusu Türkiye’de kendine özgü kuralları yasal anlamda yok. Genel anlamda şirketler hukuka tabii bir şekilde büyümeye devam etmiş. Türkiye’de uzun yıllar 2-3 şirketle devam etmiş ama sonradan konut ve taşıt alımının finansmanı noktasında son zamanlarda aşırı bir şekilde şirket sayısı artmış vaziyette.
‘Para yatıranların henüz genel şartların dışında da güvenceleri yok’
Bu sistem bankalardan normal kredi almayan, faize itibar etmeyen bir kesim veya fakir insanlar tarafından tercih ediliyor. Bu şirketler bunları finanse ediyorlar ve bunu yaparken mudilerin genel şartların dışında da güvenceleri yok. Kötü niyetli kullanıldığında bu şirketler bu topladıkları tasarrufları başka bir şirkete aktardıklarında ve başka alanlarda kullandıklarında, geciktirdiklerinde yapacakları çok bir şey olmadığını görüyoruz. Kötü niyetli insanlar tarafından istismar edilebileceğini gördük. Bu noktada yasal çalışmayı gerçekleştirelim istedik.”
‘Tasarruf finansman şirketlerine 100 milyon lira asgari sermaye şartı’
Yasa ile tasarruf sahiplerini güvence altına almayı amaçladıklarını belirten Tüfenkci, tasarruf finansman şirketlerine getirdikleri asgari sermaye tutarı şartını ve intibak süresini belirtti:
“Komisyonda miktarı belki değişebilir ama bizim teklifte 100 milyon lira olarak asgari sermaye tutarı düzenlenmekte. BDDK’ya belli standartlarla sınırlama getirme yetkisini bu teklifle vermiş oluyoruz. Burada eski şirketler bakımından da bir intibak süresi koyuyoruz. Kanun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içerisinde mevcuttaki bütün kurumlar en geç altı ay içerisinde kamunun hükümlerine uygun hale getirilmesi konusunda bir çalışma yapacaklar. Bu 6 aylık süre kanun hükümlerine uyum sağlanmasına ilişkin ilave bir plan sunulması ve söz konusu planın kurulca uygun görülmesi halinde 6 ayı geçmemek üzere uzatabilecek. Ayrıca BDDK kararıyla sermaye dışında mevzuat hükümlerine uyum için de intibak süresine 6’şar ayı geçmemek üzere iki defa daha uzatma yetkisi veriyoruz. Bir ay içerisinde BDDK’ya bütün kurumlar başvuracak. Benim bildiğim 85-87 tane böyle kurum var. Yasalaşana kadar 100’de olabilir. Sermaye şartı getiriyoruz, diğer hususlara da intibak için 6 ay süre veriyoruz.
‘Yatırılan paralar BDDK kontrolünde ayrı bir hesapta tutulacak’
Bu getirdiğimiz yasayla beraber insanlar o parayı konutun dışında bir yerde, taşıt için kullanıyorsa taşıt dışında bir yerde kullanamayacaklar. Ayrı bir hesabı olacak ve BDDK’nın kontrolü altında olacaklar dolayısıyla o boşlukları gidermeye çalıştık. Sermayeyi teminat olarak alıyoruz. Bu noktada bankalar gibi değil. “
‘Şirketlerin bu anlamıyla onlara karşı sermaye koyma, başka bir fayda sağlama yükümlülüğü yok’
Tüfenkci, yasa teklifi ile şirketlerin batmasının ancak belirli durumlarda mümkün olacağını “Bu sistemin işleyişinde gruplar halinde 100 kişiyi bir araya getirdiniz, 5 yıl içerisinde bu 100 kişiye konut sağlayacaksınız. Bunun finansmanını o kişiler sağlıyor. Şirketlerin bu anlamıyla onlara karşı sermaye koyma, başka bir fayda sağlama yükümlülüğü yok. O organizasyonu idare ediyor. Topladığı parayı güvenceye alarak başka bir yerde değerlendirmesini ve hata vermesini önlersek dolayısıyla bir batağa gitme söz konusu değil. Organizasyon giderlerinin artması, aşırı reklama girmesi ve zimmetine girmesi halinde olur” diye ifade etti.
‘Finansman sağlayıcıları koruma yönünden atılmış önemli bir adım’
Zimmet suçu ve cayma hakkının ödenmemesi durumunda yönetici ve mensupların cezai yaptırımlarla karşılaşacağını vurgulayan Tüfenkci, cayma hakkı konusunda yaptıkları düzenlemeleri “Zimmet suçu işleyen yönetici ve mensuplarının 6 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para ile cezalandırılacakları gibi şirketin uğradığı zarara da tazmine mahkum ediyoruz. Sözleşme fesih ve sözleşme cayma hakkı kullanmaları durumunda birikimlerini elde etmesine engel olan kişilere de 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 500 güne kadar adli para cezası vereceğiz. Tasarruf finansman müşterilerinin cayma hakkını kullanmalarında birikimin geri dönmesine yönelik 14 gün içinde cayarlarsa hiçbir kesinti organizasyon payı dahil olmak üzere yapılmıyor. 60 aylık bir kampanyaya girdiniz. 50. ayda ben çıkıyorum dediğinizde organizasyon ücretini ödeyerek, o zamana kadar birikiminizi alabiliyorsunuz. Dolayısıyla getirdiğimiz yasa teklifi özellikle finansman sağlayıcıları koruma yönünden atılmış önemli bir adım diye düşünüyorum” diye ifade etti.
‘Şirketler yasayla birlikte birleşecekler ya da yeni bir sermaye kuracaklar’
Tüfenkci şirketlerin tasfiye edilecekleri durumlar konusunda “Bunların bu yasayla birlikte birleşecekler ya da yeni bir sermaye kuracaklar çünkü bu şirketlerin getirmiş olduğumuz 100 milyon sermayeyi karşılaması mümkün değil. O yüzden biz bu teklifle beraber takviye unsurunu da getirdik. Likiditenin sürdürülememesi ve ya sürdürülemeyeceğinin anlaşılması BDDK tarafından istenen tedbirlerin de işe yaramayacağının anlaşılması üzerine en az beş üyenin oyuyla tasfiye kararı veriliyor” dedi