Ak Parti Diyarbakır aday adayı olan, başarılı iş adamı Süleyman Ergin, Diyarbakır için hedeflerini ve projelerini anlattı. Kendisine neden siyaset ve Ak Parti sorularını sorarak bir röportaj yaptık işte kendi ağzından Süleyman Ergin..

Ak Parti Diyarbakır Milletvekili aday adayı, Süleyman Ergin

Öncelikle şunu vurgulamak gerekir ki ülkemiz; güçlü, modern ve çağdaş medeniyetler seviyesinde mücadele eden bir ülke durumundadır. En önemli nokta ise hoş görü ve hakkaniyet kavramlarının adeta hukuk kurallarının içinde yer aldığı bir ülkedir.

Türkiye dünyada muhtaçlara kucak açan, yardım eden, zalime dur diyen bir ülke konumundadır. Gazi Mustafa Kemal’in de belirttiği üzere muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir ülkedir. Sayın Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ’ın da söylediği gibi artık Türkiye gündemi belirlenen değil, gündemi belirleyen ülke konumundadır. Parti olarak gerek Avrupa Birliği gerek diğer uluslararası organizasyonlar ile ülkemize en iyi şekilde nasıl olur da hizmet ederiz bunun arayışı içindeyiz.
İşte bu sorunun cevabı siyasetimizin temel taşı olan halkımız tarafından her zaman doğru bilinmektedir ve seçim zamanı geldiğinde kendinden olanları, kendi içinden gelen insanları seçmek suretiyle iradesini sandıklara yansıttığını görmekteyiz.

Hoşgörünün kokusu hamuruna sinmiş ve adeta dağların, ovaların, bayırların üzerine bir nakış gibi işlenmiş olan bu sevgi ve hoşgörü anlayışı toplumumuzun en hoş özelliği haline gelmiştir.
Değerli kardeşlerim; siyaset bir hizmet işidir, bir sevda, gönül işidir. Halktan yana olmayanlar, halkı dışlayanlar acaba soruyorum sizlere ne kadar başarılı olabilirler?
Saygı değer kardeşlerim; 2010 referandumunda kardeşiniz olarak Diyarbakır da bağlı bulunduğum köyün seçmen sandığında Evet’lerin oranı %90 idi. Evet az evvel de vurguladığım üzere siyaset hizmet işi gönül işidir. Yılmadan usanmadan, gece gündüz demeden ülkem için hayırlı olduğuna inandığım dava uğrunda savaştım ve savaşmaya da devam ediyorum. Mücadelemiz çok kutsal değerli kardeşlerim.

Birçok kavme ev sahipliği yapmış, tarihin eski dönemlerinde bir çok kavim tarafından zenginliği nedeniyle istila edilmiş olan Güneydoğu Anadolu Bölgemizin önemli sorunlarını Yüce Meclis’e taşıyacağım, ve tıpkı referandum sürecindeki gayret ve çabalarım ile bölgemiz için en hayırlı işler peşinde koşacağıma sizlerin huzurunda namus ve şeref sözü veriyorum. Hazırlayacağımız projelerle bölge halkının kalkınmasını sağlayacağız ve bölgemizi ülkemizin gözde merkezi yapacağız. Ülke içi ve ülke dışı yatırımcıları bölgemize çekerek adeta bir çalışma pazarı, sanayi ve üretimin çok olduğu yer haline getireceğiz. Çünkü bölgemizin en önemli sorunlarından birisi de işsizliktir. Neden bölgemiz fabrikaların çokça yer aldığı, tüm üretim araçlarına sahip olan ve kendi kendine yeten, ayrıca ihraç eden bir bölge haline gelmesin? Şuna tüm kalbim ile inanıyorum ki bunu da beraber başaracağız. Bu yola beraber çıktık sorunları da hep beraber aşacağız.

Ben sizlerin arasından gelmiş bir kardeşiniz olarak, inşallah milletvekili seçildikten sonra da sizler ile olan muhabbetlerimizi, sohbetlerimizi kesmemek amacıyla 24 saat açık olan telefon numaramı vereceğim. Çünkü ben sizin vekilinizim sizler müvekkilsiniz, yani asıl olan sizlersiniz, çünkü siz milletsiniz.

Buralara hep sizlerin desteğiyle geldim. Her zaman arkamda hissettiğim ve bana yılmadan, usanmadan, korkmadan çalışma gücü aşılayan, hizmet aşkı veren siz değerli hemşerilerim, bu acizane Süleyman kardeşiniz; geçmişte olduğu gibi gelecekte de sizlerin sorunlarını dinlemeye, sizlerin sıkıntılarını çözmeye devam edecektir bundan şüpheniz olmasın. Ben istiyorum ki; bölgemizde çözülmemiş, konuşulmamış problem kalmasın.

Ülkemiz güçlü, modern ve çağdaş medeniyetler seviyesinde mücadele eden bir ülke durumundadır. En önemli nokta ise hoş görü ve hakkaniyet kavramlarının adeta hukuk kurallarının içinde yer aldığı bir ülkedir.

Değerli kardeşlerim; bugüne kadar dualarınızla partimizi hep desteklediniz. Her zaman hep destek tam destek dediniz. Bugün gelinen noktada Adalet ve Kalkınma Partisi olarak halkımızın başını hep dik tuttuk. Sizler Kasım 2002 seçimlerinde “ARTIK YETER” dediniz ve sizin içinizden kardeşlerinizi; bu ülkeyi yönetmeye layık gördünüz. Sizlere bir kez daha müteşekkirim.

Bakınız ne güzel söylemiş Mevlana Celalettin Rumi; “Yaradan’ı severiz, Yaradan’dan ötürü” Hiçbir şekilde renk, dil, din, ırk, siyasi görüş ve anlayış ayırımı yapmaksızın herkesi kucaklayan bu görüş, partimizin baz aldığı çok önemli bir esinlenme kaynağıdır.

Mevla’m günümüzü aydınlık, geleceğimizi parlak etsin, yolumuz açık, uğurlu olsun.





OGÜNhaber