Adalet Bakanı Yardımcısı Zekeriya Birkan “Dünya, bilgi artık parmaklarımızın ucuna doğru inanılmaz şekilde gelişti tabi bununla beraber insan ilişkileri gelişti. Dünya bir köy haline geldi. Ticaret inanılmaz şekilde gelişti“ dedi.

Adalet Bakanı Yardımcısı Birkan: ”Dünya artık parmaklarımızın ucunda yani tüm bilgi, tüm medya, tüm ansiklopediler, tüm kitaplar bir parmağımızın ucunda inanılmaz bir değişim ve gelişim var”

Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Meyra Palace’de düzenlenen “Yargı Paketinin Getirdiği Yenilikler Sempozyumuna" katıldı.
Dünyada yaşanan değişim ve gelişime dikkat çeken Birkan, “Değerli arkadaşlar bildiğiniz gibi dünya artık parmaklarımızın ucunda yani tüm bilgi, tüm medya, tüm ansiklopediler, tüm kitaplar bir parmağımızın ucunda inanılmaz bir değişim ve gelişim var. Dünya, bilgi artık parmaklarımızın ucuna doğru inanılmaz şekilde gelişti tabi bununla beraber insan ilişkileri gelişti. Dünya bir köy haline geldi. Ticaret inanılmaz şekilde gelişti. 24 saat alışverişin olduğu dükkanlar, mağazalar biliyorum. Şu anda Fransa’dan, Singapur’dan, Çin’den alışveriş yapılıyor, sadece paketleniyor” ifadelerini kullandı
Yaşanan gelişmelerin beraberinde yeni sorunları ve çözümleri de getirdiğini vurgulayan Birkan, “Tabii bütün bunlar yeni sorunları, hukuki ilişkileri yeni tip çözümleri de mutlaka gerektiriyor. Artık biz eskisi gibi var olan şeylerle devam etmemiz zor. Suç tipleri değişiyor, yargılamaların artık kısa olması lazım ve artık eskiden suç olmayan şeyler sadece işte orda konuşulup, toplumda orada kalan olaylar bugün mahkemelerimize aksediliyor ayrıca devasa bir sorun dağı olarak önümüze çıkıyor. Bu değişim ve dönüşümle beraber gerçekten adalet bakanlığı bünyesinde başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan himayelerinde yargı reformu strateji belgeleri hazırlandı, bu bir yol haritasıdır. Aslında bu yeni değil Adalet Bakanlığımızda daha öncede buna benzer belgeler hazırlandı. Ciddi bir çalışma akademisyenlerimizle görüşülerek, vatandaşlarımızla birebir görüşülerek, hakimlerimizle savcılarımızla görüşülerek, ticaret dünyasıyla, milletvekillerimizle, barolar birliği meslektaşlarımızla görüşülerek hazırlanmış bir belge. Bu belge bir yol haritası. Ve bu ilk belge geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaşarak geçti” diye konuştu.
İki tarafında daha kısa zamanda hakkına kavuştuğu bir modeli uygulamaya geçirdiklerini ifade eden Birkan şöyle devam etti:
"Bu geçen pakette de ifade özgürlüğüne ilişkin istinafla alakalı bazı düzenlemeler var ben konuya girmeyeceğim. Birde bazı getirmiş olduğu yeni yargılama metotları var. Tabi bu yeni yargılama metotları önemli, çünkü bunlar yargımızı hızlandıracak yani artık iki tarafında kaybettiği değil de, iki tarafında memnuniyetsiz olarak adliyeden ayrıldığı bir yargılama değil de iki tarafında daha çok sulhen, daha çok anlaşmaya dönük, daha kısa zamanda hakkına kavuştuğu bir model olarak uygulamaya geçiyoruz. Bunlar 1 Ocak itibariyle yargılamada hayatımıza girecek. Tabii biz kanunlara usule ne yazarsak yazalım ne olursa olsun nihayetinde bunu uygulayacak olanlar hakimlerimiz, savcılarımız, adalet camiamızdır. O yüzden sizlere büyük iş düşüyor.”
Çalışmalarının devam edeceğini vurgulayan Birkan şunları kaydetti:
"Değerli arkadaşlar yargı reformu strateji belgesindeki hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımız devam edecek. Ardından 2. Paketimiz dediğimiz çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız herkesin hukuk içinde, kendini güvende hissettiği, çağdaş hukukun üstünlüğünün hakim olduğu refahın olduğu bir ülkede yaşamak.”
Sempozyumda bir konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Milli meselelere siyasi particilik yapmadan yaklaşılması gerektiğini ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin önündeki çok büyük sorunları ve özellikle Türkiye’ye ekonomik, askeri bilumum açılardan kurulmuş tuzakları ön görerek milli meselelerde Türkiye ittifakı yapmalıyız dedi. Doğru muydu, çok doğruydu. Milli meselelerde siyasi particilik yapılmamalı, ideoloji gözlükleriyle değil milli gözlükle milli açıdan meselelere yaklaşılmalıdır. Bu içi doldurulması gereken bir söylemdi ve içi ilk adımda yargı reformu strateji belgesi hazırlanması sürecinde doldurulmaya başlandı. Bugüne kadar benzer reformlar Türkiye’de yıllarca yapıldı."

“Türkiye’ye diken yargıdan battı”
FETÖ’nün yargıyı ele geçirerek devletin en yetkili kurumlarını teslim aldığını belirten Feyzioğlu, “Türkiye’ye değerli meslektaşlarım diken yargıdan battı. FETÖ, yargıyı ele geçirdi, yargı eliyle örgüte yol temizliği yaptı. Türk Silahlı Kuvvetlerini adeta yargı eliyle teslim aldı. Milli İstihbaratı, Dış İşleri Bakanlığını, polisi ve elbette devletin en etkili, yetkili kurumlarını. Bunu yaparken yargıyı kullandı. Kamuoyunda bildiğiniz bir şekilde meşru davaların dışında hemen her şekilde, hemen her büyük devlet ihalesinde FETÖ devletine, vatanına, milletine sadık insanları sindirmek için emirlerindeki polis kılıklılar, savcı kılıklılar, hakim kılıklılar, avukat kılıklıların eliyle büyük operasyonlar yaptılar. Dolayısıyla bu dikenin yargıdan çıkarılması lazımdı. Türkiye ittifakının tezahürünün ilk kez yargı alanında gerçekleşiyor olmasının anlamı bu açıdan bizim için çok büyük” ifadelerine yer verdi.
Vatandaştan gelen geri bildirimlerin yargı reformu belgesinin içine girdiğini belirten Feyzioğlu, "Sayın Adalet Bakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri yol göstermesi doğrultusunda toplumun tüm kesimlerini bu işin içine katacağız dedi ve dediğini yaptı. Bu belge hazırlanırken adliyenin mahkeme kapısında bekleyen insanlara sorununuz ne, ne bekliyorsunuz, şikayetiniz ne diye anketörler sorular sordu. Vatandaştan gelen geri bildirimler yargı reformu belgesinin içine girdi” diye konuştu.
"Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunun ispatını arayanlar tüm samimiyetimle söylüyorum gelsinler Adalet Bakanlığının işleyişine baksınlar" diyen Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu noktadan sonra birileri bu belgeyi niçin Sayın Cumhurbaşkanı külliyede açıkladı dedi. Bir niye Cumhurbaşkanı açıkladı, iki niye külliyede açıkladı. Anlamak mümkün değil. Cumhurbaşkanı anayasamıza göre millete karşı siyaseten sorumlu kişidir ve devletin idare merkezinde millete senet gibi bir taahhütte bulunmaktadır. Bunun arkasında ben varım dedi. Ondan sonra bu belgenin küçümsenmesi aşaması başladı birileri tarafından içi boş, içi boş diyenler belgenin kapağını açıp okumadılar bile onlara göre içi boş geldi. Burada ben Adalet Bakanlığının her biriyle gurur duyduğum yüksek bürokratlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Gurur duydum, gurur. Türkiye’nin böyle bir adalet bakanlığı böyle bir bürokrasisi var. Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunun ispatını arayanlar tüm samimiyetimle söylüyorum gelsinler Adalet Bakanlığının işleyişine baksınlar.”
Düşünce özgürlüğünü temyiz mahkemesinin güvencesine bir kez daha teslim ettiklerini belirten Feyzioğlu, “Neticede Ekim ayında çıktı. Çıktıktan sonra şu başladı hani belgede ne yazdınız pakette ne var belgede zaten sayın bakanımızın söylediği gibi yıllar içinde gelişecek bir belge. İlk paket çıktı. İlk paket çıktığında değerli meslektaşlarım sabah, öğlen, akşam bu paketi küçümseyenler sövenler, saldıranlar veya yok sayanlar bir baktılar ki istinafta kesinleşmiş 10 bin hüküm temyize gider hale gelmiş. Baktılar ama söylemeyi unuttular. Baktılar ama hakkı teslim etmediler. Üstelik sabah akşam sövenlerin kendi siyasi dünyalarından insanlar tahliye oldu. Cumhurbaşkanına hakaret, terör örgütü propagandası yapmak, toplantı gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet baktığınız zaman bu suçları işlemekle itham olunanların çoğunluğu siyasi yelpazenin muhalefet tarafında olanlarıdır. Tahliye oldular. Ana muhalefet partisinin eski bir milletvekili tahliye oldu. Muhalif diye bilinen bir gazetenin eski bir yazarı ilk paket çıkar çıkmaz tahliye oldu. Yani doğru iş yaptık. Düşünce özgürlüğünü temyiz mahkemesinin güvencesine bir kez daha teslim ettik. Hakimlerimiz, savcılarımız esasa ilişkin ne kadar doğru yaparlarsa yapsınlar adil görünmedikleri takdirde yaptığımız bütün bu adımlar maalesef arzu ettiğimiz etkiyi yaratmaz” dedi.
Yargı reformunun en önemli hususunun eğitim ve ölçme olduğunu belirten Feyzioğlu, “Ben yargı reformumun en önemli merkezindeki en önemli hususun eğitim ve ölçme olduğunu düşünüyorum, sınav olduğunu düşünüyorum Adalet Akademisinin katılımıyla yapılacak mülakatlar olduğunu düşünüyorum ve akabinde gelecek olan hakim savcı yardımcılığı ve buradan mesleğe intisabların olduğunu düşünüyorum. El birliğiyle de başaracağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
OGÜNhaber