Antalya'da, AFAD'dan aldıkları arama kurtarma eğitimlerinde gerçeğini aratmayan tatbikatlara katılan 18 gönüllü öğretmen, doğal afetlerde yardıma ihtiyacı olanların imdadına koşacak.

Eğitim neferleri bu kez afetzedelerin hayatına dokunacak

Antalya'da, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) verilen arama kurtarma eğitimlerinde gerçeğini aratmayan tatbikatlara da katılan 18 gönüllü öğretmen, afetzedelerin hayatına dokunacak. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile AFAD arasında imzalanan protokol kapsamında bir araya gelen 18 gönüllü öğretmen, kentin kavurucu sıcaklarında arama kurtarma eğitimi alıyor. Öğretmenlere, AFAD'ın Döşemealtı ilçesindeki tesislerinde ve Konyaaltı'ndaki sarp dağlarda teorik ve uygulamalı eğitim veriliyor. Arama kurtarma araçları ile KBRN ekipmanlarının tanıtımı, kurtarma malzemeleri ve araçlarının kullanımı, enkaz üzerinde arama ve kurtarma eğitimi, dağcılıkta ip kullanımı ve düğüm, dağdan inme ve yaralı kurtarma eğitimi alan öğretmenler, özverileriyle dikkati çekiyor.

Gerçeğini aratmayan tatbikatlara katılan öğretmenler, iki haftalık zorlu saha eğitimlerinin ardından hayatlara dokunacak olmanın huzurunu yaşıyor. Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş güvenliği uzmanı, kurtarma timi sorumlusu öğretmen Burak Özsunar, kentte 983 öğretmenin seminerlere katıldığını söyledi. Sahada eğitim almak için 119 öğretmenin gönüllü olduğunu dile getiren Özsunar, ilk etapta 18 öğretmene zorlu arama kurtarma eğitimi verildiğini belirtti. Timin tamamen gönüllü öğretmenlerden kurulduğunu vurgulayan Özsunar, "Türkiye'nin neresinde olursa olsun AFAD'ın çağrısı üzerine arama ve kurtarmaya katılacağız. Yaz günü olsun gecenin geç saatleri olsun hiç fark etmez. Her zaman göreve hazırız. Öğretmenler olarak sadece eğitim hayatı için değil her zaman topluma faydalı olmak için çalışıyoruz." dedi.

"Can kurtarmak için sonuna kadar çalışacağız" Ekipteki Cihadiye İlkokulu Müdür Yardımcısı Müge Altın ise daha önce Muğla'nın Datça ilçesinde depremi hissettiğini dile getirdi. Deprem sırasında çaresizliğin ne olduğunu çok iyi anladığını belirten Altın, şunları kaydetti: "İki çocuğum vardı. Bilinçsiz şekilde ne yapacağımıza karar veremedik. Bunu tecrübe edince 'Belki insanlara faydam olur, bir işin ucundan tutarım.' diye düşünerek eğitime katıldım. Çok profesyonel bir ekiple çalıştık. Çok yararlı oldu. Umarım bir felaketle karşılaşmayız ama bir doğal afette elimizden geleni yapabilecek kapasitedeyiz. Öğretmenler olarak 7 gün 24 saat göreve hazırız. Bu ekiple can kurtarmak için sonuna kadar çalışacağız." Şehit Serkan Çölkesen Ticaret Meslek Lisesinde edebiyat öğretmeni Zeynep Yılmaz, 1999 Marmara Depremi'ni yaşadığını, evlerinin yıkılmadığını ancak çok korktuklarını söyledi. Aldığı eğitimler sayesinde, deprem sırasında çok büyük hatalar yaptığının farkına vardığını anlatan Yılmaz, "Mahallede, okulda ne yaptığını bilen bir kişinin olması gerekiyor. Umarım felaket yaşamayız, bize gerek kalmaz ama artık bilinçli olarak çevremdekilere faydalı olacağımı düşünüyorum. Kurtarma görevini rahatlıkla yapabilirim." ifadelerini kullandı. Kazım Şenez Ortaokulu resim öğretmeni Ahmet Doğan, 2003 Bingöl Depremi sırasında büyük çaresizlik yaşadığını dile getirerek, "Bingöl Depremi'nde yatılı bir okuldaydım. Komşu okulumuzdaki birçok öğrenci hayatını kaybetti. Öğrencilerimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Elimizden de bir şey gelmedi. Artık o zamanki çaresizliği yaşayacağımı sanmıyorum." diye konuştu.
OGÜNhaber