Galatasaray Kulübü Divan Kurulu toplantısı

İSTANBUL / AA - Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda düzenlenen ocak ayı olağan divan kurulu toplantısında konuşan Hamamcıoğlu, "Eleştiriler Galatasaray'ın zenginliğidir. Kulübümüzün marka değerini, geleceğini, birlikteliğimizi yakından ilgilendiren iki temel konu üzerinde duracağım. Eleştiriye tahammülsüzlük, giderek camia içinde endişe verici seviyeye geldi." ifadelerini kullandı. Divan kurulu toplantılarında kendisinin ve üyelerin bazı eleştirel konuşmalarına sarı-kırmızılı kulübün resmi yayın organlarında yer verilmediğini savunan Hamamcıoğlu, şunları kaydetti: "Galatasaray'ın kuruluş değerlerindeki hürriyet, dayanışma, kültür, şeffaflık, hoşgörü ve demokrasiden ödün verilmesi asla düşünülemez. Aksi takdirde Galatasaray vasatlaşır. Galatasaray'ın vasatlaşmasına izin vermemek tüm üyelerin başlıca görevidir. Aksi takdirde marka değerimiz yıpranır, itibarımız zedelenir ve kulübümüz geri gider. Özellikle divan kurulu toplantılarında yapılan konuşmalara resmi mecralarda kısmi yer veriliyor veya hiç değinilmiyor. Aralık divanındaki eleştirel konuşmamın resmi sitede yayımlanmaması ve Twitter'a resmi müracaat ile Sayın Ayhan Özmızrak'ın eleştirisine erişimin engellenmesi bunlardan birkaçı. Geçen hafta sonu yapılan olağanüstü divan kurulu toplantısında yeni üyelere berat verilmesi töreninde yaptığım konuşma ile divan üyeliğini hak eden 312 üyeye berat verilmesi GS TV'de yer verilmemesi ve internet sitesinde sadece 'başarılı sporculara berat' diye geçilmesi ayrıca endişe konusu."

Eşref Hamamcıoğlu, eleştirinin medeniyet göstergesi olduğuna değinerek, "Kulüp üyelerimiz ve diğer paydaşlarımız zaman zaman çeşitli mecralarda eleştiriler yapmakta. Bu eleştiriler küfür içermediği takdirde muhatapları tarafından pozisyonları gereği olgunlukla karşılanmalı, imkanı varsa çözüm aranmalı ama asla disiplin kuruluna sevk ile çözülmeye çalışılmamalı. Yapılan eleştiriler ve eleştiri yapabilme ortamının sağlanması bir medeniyet göstergesi olup aksi kulübümüzü geri götürecektir." diye konuştu.

İrfan Aktar: "Bu sistemin Galatasaray için faydalı olmasını diliyorum" Eski Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, TFF'nin kulüplerin idari ve mali yapılarının güçlendirilmesi için TBB ile yaptığı anlaşma karşısında, sarı-kırmızılı yönetimin, finansal konularda deneyimi bulunan üyelerden oluşacak bir komite kurması gerektiğini belirtti.

TBB'nin kulüplerin borçlarını yapılandırma çalışması Eşref Hamamcıoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) arasındaki, kulüplerin borçlarının yapılandırılması çalışmalarının iyi incelenmesi gerektiği söyledi. TFF ile TBB arasındaki protokolle ilgili bazı açıklamaların kendisini endişeye sevk ettiğini vurgulayan Hamamcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "TFF ile TBB arasındaki protokolle ilgili görüşümüz; bu projeye ne mevcut yönetime muhalefet olmak amacıyla karşı çıkmalı ne de kaçırılmaz bir fırsat gibi değerlendirerek Galatasaray'ın kolektif mülkiyetinden taviz verdirmeliyiz. Çok detaylı bir analiz yapılarak acele etmeden, hiçbir şeye alet olmadan, özerkliğimizden taviz vermeden ve olası bir fırsatı kaçırmadan karar verilmesinin sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Ne TFF ne de TBB bu işe dört dörtlük hazır. Ucu açık birtakım bilgiler var. Alacak-verecek dengesine baktığımız zaman diğer rakiplerimize göre en iyi durumda olan kulüp biziz. Galatasaray'ın alacak-verecek arasındaki farkı, farklı yöntemler ve radikal çözümler uygulanırsa yönetilebilir durumda. TBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, açıklamasında beni endişeye sevk eden, aceleye geldiğine inandığım ifadeler kullandı. Aydın, 'Borcunu yapılandırdığımız AŞ ve AŞ'nin bağlı bulunduğu dernek bir topçu alırsa bu topçuya gereğinden fazla ücret ödemiş ve beklenen performansı alamamışsa yöneticinin performansını değerlendireceğiz.' dedi. Bu doğruysa çok endişe verici bir tutumdur. Sayın Yıldırım Demirören de lisans kurulunu yeniden yapılandıracaklarını söyledi ve TBB'nin bu lisans verici kuruma atamalar yapacağından bahsetti. Bu konuyu enine boyuna irdeleyip çalışmamız lazım. Ucu açık, riskleri bilmediğimiz imkana gerçek bir imkanmış gibi sarılmayalım."