“Bu onuru şan ve şerefle taşıyacağız”
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı 4 Eylül 1919’da manda ve himayeyi reddederek tam bağımsızlık ruhu ile memleketimizin kurtuluş ve kuruluş kararlarının alındığı, ayrıca ilk kurultayımızın yapıldığı olan ilimizde gündeme bu şekilde gelmiş olmak çok daha üzücüdür. Ülkemizin demokrasini anlayışını kuran olgunlaştıran partimizde hiçbir zaman şahısların ve belirli grupların menfaatleri ön planda olmamıştır, olmamalıdır ve de olmayacaktır. Bizler seçilmiş il ve ilçe başkanları olarak bu onuru şan ve şerefle taşıyacağız. Seçilmiş olmamızı sürekli olarak belirtmemizdeki amaç şartlar ne olursa olsun eğer partimizin ilkelerine zarar verecek bir durum yok ise seçimle iş başına gelenlerin yine seçimle görevlerini yerine getirmeleridir. Bu demokrasinin en temel kavramıdır ve partimizin ilkelerini benimsemiş herkesin asli görevidir. İstifa etmekte demokrasinin temel kavramlarındandır ve şartlar oluşmuşsa doğruluğu her daim vardır. Ancak yaşanan bu istifa sürecindeki olaylar hiçbir şekilde partimizin ilke ve geleneklerine yakışmamıştır. Bizler de partimize olan bağlılığımızdan ve sorumluluklarımızdan ötürü bu durumu açıklamak zorundayız. Saygıdeğer yol arkadaşlarımız üzülerek ifade ediyoruz ki istifa eden arkadaşlarımızın bu tavırlarını doğru bulmuyoruz. Partimiz kurulduğu günden bu yana ilkeli bir şekilde özgürlükten eşitlikten ve sonuna kadar demokrasiden yana olmuştur. İstifa eden arkadaşlarımızın istifalarını parti ilkeleri ve gelenekleri dışında delege seçimlerine 15 gün gibi kısa bir süre kala milletvekilimizin ofisinde imzalamaları ilkesel değildir. İstifa eden arkadaşlarımızın yeniden atama listelerinde yer alması daha vahim bir durumdur. Yine il milletvekilimizin parti büyüğü olarak bu durumu organize etmesi neyin kaygısıdır.”
“Temelimizde bağımsızlık ruhu vardır”
Atama listesinde il başkanı olarak görevlendirilen Yılmaz Coşkun’un geçmiş dönemde sağlık ve ailesel gerekçeleri sunarak il başkanlığı görevinden istifa ettiğini anımsatan Erdoğan, “Sosyal medyadan istifa edip tekrar görev alması hangi gerekçe ile açıklanabilir. Yine eğer bir kötü gidişat varsa bu durumdan istifa eden arkadaşlar sorumlu değil midir? Böylesi yaşadığımız kötü günlerde tam bağımsızlığın son kalesi olan partimizde şahısların ikbali için yapılan bu eylemi kınıyoruz. Cümlelerimize son verirken yaşadığımız bu olayların takdirini siz saygıdeğer yol arkadaşlarımıza bırakıyoruz. Bizler parti ahlakını benimsemiş, ilkelerine bağlı olarak hayatımızın her alanında demokrasiden ve özgürlükten yana mücadele etmeye ve şartlar ne olursa olsun partimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Bizler şu anki sorumluluğumuzun bir kat daha arttığının farkındayız. Yaşanan bu antidemokratik anlayışı hiçbir şekilde kabul etmesek de her daim bize yakışan şekilde Genel Başkanımızın ve üst yönetimimizin yanında yer almaya devam edeceğiz. Partimiz İçişleri Bakanlığına dilekçe verilerek kurulmamıştır. Bizim temelimizde bağımsızlık ruhu vardır. Manda ve himayeyi reddeden Tıbbiyeli Hikmet vardır. Demokrasi şehidimiz Kubilay asteğmenimiz vardır. Bizim ruhumuzda Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardır. Bugün bizler için çok daha önemli ve anlamlıdır bu yüzden. Bizler demokrasiye inanmış olan Cumhuriyet Halk Partililer olarak parti ilke ve geleneklerine bağlı olan tüm yol arkadaşlarımızı bu inançla yılmadan, usanmadan partimize ileriye taşımak anlamında mücadeleye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.