Şehzade Mustafa işte böyle öldürüldü

Her ne kadar hemen herkes Şehzade Mustafa`nın Kanuni sonrasında tahta geçmesinin uygun olduğunu düşünse de, Hürrem ve Rüstem Paşa Şehzade Mustafa`ya karşı müthiş bir kin duyuyorlardı

HÜRREM MUSTAFA’YI DEVRE DIŞI BIRAKMAK İSTİYORDU Hürrem Sultan, Kanuni´nin ilk oğlu Şehzade Mustafa´yı devre dışı bırakıp kendi oğullarından birini tahta çıkarmak için bir strateji izlemeye başlamıştı. Bu arada Hürrem Sultan, kızı Mihrimah Sultan´ı Rüstem Paşa ile evlendirdi.

Kanuni Sultan Süleyman, yaşı ilerleyince oğullarından hangisinin tahta çıkacağı yönünde bir çekişme başladı.

PARGALI İBRAHİM MUSTAFA´YI DESTEKLİYORDU Damat İbrahim Paşa’nın bir de Şehzade Mustafa’yı desteklemesi belki de ona en büyük düşmanını kazandırmıştı. Hürrem Sultan´ı. Hürrem Sultan bütün gücü ile Paşa’nın aleyhinde çalışıyordu.

Daha sonra veziriazamlığa yükselecek olan Rüstem Paşa, Şehzade Mustafa’nın bertaraf edilerek yerine Hürrem Sultan’ın oğullarından birisini veliaht tayin ettirmesinde en büyük yardımcısı olacaktı.

Mustafa çok iyi eğitilmiş bir şehzade, çok cesur ve başarılı bir askerdi de aynı zamanda. Halk ve asker nezlinde de çok sevilirdi.

Mahidevran Sultan Kanuni´yle tahta çıkmadan önce Manisa valisi olarak görev yapmaktayken evlendi. Şehzade Mustafa, 1515 yılında babası Kanuni´nin Manisa Sancakbeyliği sırasında doğdu.

ORDU MUSTAFA´YI SULTANLIĞA UYGUN GÖRÜYORDU İmparatorluğun büyük başarılar elde ettiği bu dönemde bir yandan da taht kavgaları için için devam etmekteydi. Ordu, ulema ve meşayih Şehzade Mustafa`nın sultanlığının uygun olduğunu düşünüyordu.

Paşa’nın Hatice Sultan ile ilgilenmediği, bazı cinayetleri gizlediği, hediye gönderilen Kuranı Kerimleri kabul etmediği, gizli hristiyan olduğu, devletin parasını müsrifçe harcadığı söylentilerine artık Kanuni de inanmaya başlamış ve eski dostu ile ayrılmanın vakti geldiğini düşünerek onu öldürtmeye karar vermişti.

MAHİDEVRAN OĞLUYLA BERABER GİTTİ Gelenek olduğu üzere annesi Mahidevran Sultan da oğluyla birlikte Amasya´ya gitti

1536’nın Mart ayında iftar için saraya çağrılan İbrahim Paşa, iftardan sonra bir odaya çağrılarak, daha sonra Şehzade Mustafa’yı da boğdurtmakta kullanılacak sağır ve dilsiz cellatlar tarafından boğduruldu.

Veliahtlık meselesi ile ilgili dedikodular yapılmaya başlayınca, Kanuni yanındakilerin de teşviki ile Şehzade Mustafa´yı saltanat merkezine daha yakın olan Manisa sancakbeyliğinden alarak yerine Şehzade Mehmet tayin etti.

ŞEHZADE MUSTAFA AMASYA´YA GÖNDERİLDİ Manisa sancakbeyliği, padişah`ın vefatı durumunda yerine geçecek şehzadeye ayrılan bir yer olarak bilinmekteydi. Burada sancakbeyliği görevini yürüten Şehzade Mustafa bir zaman sonra Amasya`ya kaydırıldı.

Şehzade Mehmet´in vefatından sonra Şehzade Mustafa bir kez daha öne çıksa da, Manisa Sancakbeyliğine bu kez yine Hürrem´in oğlu olan Şehzade Selim getirildi. Bu durum, Hürrem´in kendi oğullarından birisini sultan yapmak konusundaki ihtirasını ve gayretini göstermekteydi.

RÜSTEM PAŞA ŞEHZADENİN MÜHRÜNÜ KAZITTI Saraydaki entrikalar bitmek bilmiyordu. Art arda yapılan iftiralar yavaş yavaş padişahın şahzadeye karşı olumsuz bir fikre kapılmasını sağlayacaktı. Bunda, Sadrazam Rüstem Paşa’nın etkisi büyüktü.

1552 yılında Rüstem Paşa Doğu Seferi’ne gidecek ordunun başına getirildi. Rüstem Paşa, sefer sırasında Anadolu’da herkesin Şehzade Mustafa’yı desteklediğini gördü. Askerler arasında da, artık 60 yaşına gelmiş olan Kanuni’nin kocadığı, zaten son on yıldır ordunun başında sefere bile çıkmadığı, yerini bu işi gerçekten hak eden Mustafa’ya bırakması yönünde dedikodular yayılmaya başladı.

HÜRREM OĞULLARINDAN BİRİNİ SULTAN YAPMAK İSTİYORDU Manisa´ya ise, Kanuni´nin Hürrem´den olma ve Şehzade Mustafa`dan altı yaş küçük oğlu Şehzade Mehmet getirildi. Bunun anlamı, Hürrem´in oğullarından birinin sultan olması için yoğun bir çaba gösterildiği ve Kanuni´nin de bu etkiye direnemediğiydi.

Tüm bunlar gerçekleşirken beklenmeyen bir durum ortaya çıktı. Kanuni´nin Şehzade Mustafa´ya tercih ettiği Şehzade Mehmet, henüz 22 yaşında iken vefat etti.

Rüstem Paşa, gizlice şehzadenin mührünü kazıttı. Şehzade Mustafa’nın ağzıyla İran Şahı Tahmasb’a bir mektup yazdı. Şahın cevaben yazmış olduğu mektubu da ele geçirdi. Gerektiğinde bu sahte mektupları padişaha gösterecek ve şehzadenin sonunu hazırlayacaktı.

Şehzade Mustafa bunu Rüstem Paşa’nın kendisine karşı bir hilesi olarak düşündü. Hem otağa gitmemenin babasına karşı bir saygusuzlık olacağını düşündü. Ayrıca Şehzade Mustafa, babasının kendisini öldürebilecek büyüklükte bir suç işlemediğini ve Rüstem Paşa dahil hiç kimsenin , babasının kendisine ölüm kararı verebilecek derecede etkileyebileceğine inanmıyodu.

KANUNİ’Yİ OĞLUNA DÜŞMAN ETTİ Rüstem Paşa, bir adamını İstanbul’a göndererek meydana gelen olayları ayrıntısıyla Kanuni’ye iletti. Bu arada daha önce Şah Tahmasb’a yazdığı sahte mektupları da Şehzade Mustafa’nın aleyhine delil olarak gönderdi. Rüstem Paşa, Kanuni’yi tamamen oğluna düşman etmişti. Özellikle “tahtı bırakması” yönündeki dedikoduları duyan Kanuni, iyice sinirlenmiş ve üzülmüştü.

MAHİDEVRAN İYİCE GÖZDEN DÜŞTÜ Şehzade Mustafa’nın öldürülmesinden sonra Mahidevran Sultan iyice gözden düştü. Yaşamının büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu Bursa’da geçirdi.

Şehzadenin cenazesi Bursa’ya gönderilerek İkinci Murad türbesine defnedildi.

BABASININ KENDİSİNİ ÖLDÜRECEĞİNE İNANMADI Akşama doğru babasının otağından kendisine doğru üzerinde kağıt bulunan bir ok atıldı. Kağıtta, babasının otağına kesinlikle gitmemesi, aksi halde babasının onu öldüreceği yazılıydı.

Padişahın yanında Şehzade Cihangir ve yolda orduya katılan Şehzade Selim bulunmaktaydı. Kendisine orduya katılması talimatı verilen Şahzade Mustafa, babasının kendisiyle ilgili düşüncelerinden habersiz, orduya katıldı. Kendisini çok seven ikinci vezir Kara Ahmed Paşa’nın ikazlarıyla bazı şeylerin ters gittiğini fark etti.

7 DİLSİZ CELLAT TARAFINDAN BOĞDURULDU Çadıra giren şehzadeye yedi dilsiz cellat saldırdı. Şehzade Mustafa mücadele etmesine rağmen, cellatlar tarafından boğularak öldürüldü.

Hürrem'in oğlundan Mahidevran'a maaş verdildi
OGÜNhaber