“Hacamat, bir detoks işlemidir”
Akupunkturu, daha çok yüz felcinde kullandıklarını ifade eden Cengiz, ayrıca hastaların çoğunun akupunkturu kilo verme esnasında diyete uyum ve sigara bırakma tedavi için yaptırdıklarını, bu konuda çok fazla yüz güldürücü sonuçlar aldıklarını dile getirdi. Kupa işleminde de tek kullanımlık, şeffaf, sert plastikten yapılmış, sibobu olan materyaller kullandıklarını anlatan Cengiz, işlem bölgesine uygun çapı seçtikten sonra vakumlama yöntemiyle cilt altında bağ dokusu arasında birikmiş olan sıvıları yüzeye doğru çektiklerini ifade etti.
Hacamat uygulamasında ise bir nevi detoks işlemi yaptıklarını kaydeden Cengiz, vücuda bir takım yollarla istenmeyen ağır metaller ve toksinler girdiğine dikkat çeken Cengiz, şöyle devam etti: “Yediğimiz yemeklerden aldığımız bir sürü katkı maddesi, içtiğimiz sudan klor, koltuk altı deodorant kullanıyorsak alüminyum, diş fırçalıyorsak florür ya da herkesin artık bir cep telefonu var ve elektromanyetik kirlenme söz konusu. Günlük stresimiz; iş stresi, aile stresi herkeste var. Vücudumuz eğer iyi çalışıyorsa, kalın bağırsaklarımız iyi çalışıyorsa, böbreklerimiz, cildimiz, akciğerlerimiz iyiyse bu toksinleri vücuttan uzaklaştırıyor. Ama öyle bir an geliyor ki, vücut artık bu toksinleri temizleyemiyor. Ama bunun da kandan bir an önce atılması gerekiyor. Halk arasında ‘kirli kan’ denilen bu ağır metaller, toksinler vücuttan atılamadığı için bizim bağ dokusu dediğimiz cilt ile kemik arasındaki yumuşak dokularda kalıyor. Bir süre sonra bunlar halsizlik, yorgunluk gibi bir takım hastalıklara yol açabiliyor. Bizim burada yaptığımız; belirli kupa-hacamat noktalarına önce vakumlama yaparak, sonrasında da bir bistüri aracılığıyla cilde çizikler atarak, vücudun atamadığı bu ağır metalleri ve toksinleri vücuttan uzaklaştırarak bir nevi detoks işlemi yapmaktır. Esas olarak, yaptığımız hacamat işlemi bir detoks işlemidir.”