Daha önce boks antrenörlüğü, hamallık, garsonluk gibi görevlerde çalışmış birinin, sonradan yazarlığa soyunması ve böyle bir kitap yazması gerçekten mucize gibi. İnsanın istedikten sonra her şeyi başarabileceğinin de ispatı! Romanın kahramanı yoksul bir çocuk olan Zeze’dir. Birbirine zıt birçok özelliğe aynı anda sahip olan Zeze; çok yaramaz, zeki, yaratıcı, çalışkan ve duygusal bir çocuktur. Öğretmeni mutlu olsun diye ona her gün çiçek götürür, öte yandan yaramazlıklarıyla mahalledeki insanlara dünyayı dar eder. Günün birinde ailesi başka bir mahalleye taşınma kararı alır. Bu duruma çok üzülen Zeze yeni evinin bahçesindeki bir portakal ağacıyla dost olur. Zeze, gün boyunca yaptığı yaramazlıkları, yediği dayakları ve daha birçok şeyi bu ağaçla paylaşır. Zeze’nin duygusal yolculuğunu büyük-küçük herkesin okuması gerektiğine inanıyorum.