Sahte altını ayırt etmek için kesmek gerektiğini vurgulayan Salih Özman, “Kuyumcular olarak uzun zamandır sahte altınla mücadele ediyoruz. Bu sahte altın vakalarına Samsun’da da sıkça rastlanıyor. Eskiden Doğu ve Güneydoğu’dan gelen 22 ayar sahte altın takılarla mücadele ediyorduk, son dönemlerde ise 22 ayar bilezik, darphanenin üretmekle yetkili olduğu sikke altınlar ve rafinerilerin ürettiği gram altınlarda sahte altın vakaları görülüyor. Sahte altın vakalarına sadece Samsun’da değil, Türkiye’nin her yerinde rastlanıyor. Gümüşün dışını boyayarak altın süsü veriyorlar ya da altın sikkenin içini oyarak farklı madenlerle dolduruyorlar. Rafinerilerin ürettiği gram altınlar ise vakumlu kaplar içerisinde geliyor. Vatandaşlar bu altınları içini açmadan alıyor. O yüzden ortada ne kadar sahte altın dolaştığından haberdar bile değiliz. Çünkü vakumlu kapların içinde satın alıyoruz. Sahte altınları ayırt etmek tabii ki mümkün. Bu altınların mihenk taşı ve asitli sular ile ayarlarını görebiliyoruz. Ama dışı altın içi farklı bir maden olan altınları ayırt etmek için kesmek gerekiyor. Kesmeden bunları anlamak oldukça zor” dedi. Samsun’da haftada ortalama 10 kez sahte altın vakasına rastlanıldığı söyleyen Özman, “Samsun’da haftada ortalamada 10 kez sahte altın vakası yaşanıyor. Bunlardan bir kısmını emniyete teslim ediyoruz, bazen de kuyumcu esnaflarımız aldığı altının sahte olduğunu zaman geçtikten sonra anlıyor. Bu sahte altınlar bir yerlerde imal ediliyor. Bu bataklığın kurutulması lazım. Yetkililerin bu işlerin üzerinde daha çok durması lazım” diye konuştu.