“O küçücük odalarda büyük umutlar bitiyor”
Kızını kaybetse de organ bağışı konusunun peşini bırakmayacağını, Gizem hayatta olsaydı onun da peşini bırakmayacağını söyleyen İşlek, şöyle devam etti: “Bunu sadece yaşayan insanlar biliyor ama bence artık herkesin bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Sessiz çığlıklar o kadar çok ki, artık onları duymamız gerekiyor. Başka hayaller bitmesin, başka Gizemler ölmesin. O küçücük odalarda büyük umutlar, büyük hayaller bitiyor. Belki Gizem şu anda aramızda yok ama onun hep bizimle olduğunu biliyorum. Herkesin bu sosyal sorumluluğa el atması lazım.”
“Vasiyet olarak kabul et” dedi
Gizem’in okumayı seven, başarmaya odaklı bir Türk kızı olduğunu ifade eden anne, “Yaşamayı seven, hiçbir zaman umutlarını bırakmayan çok güçlü bir kızdı. Mücadelesinde hiç pes etmedi. Çok yoruldu ama pes etmedi. Son ana kadar başaracağına hep inandı. Gizem, ‘Anne ben iyileşeceğim ve bir dahaki Organ Bağış Haftası’nda organ bağışı ile ilgili programlar düzenleyeceğim’ demişti. Daha sonra ameliyata giderken de ‘Olur da ameliyattan çıkamazsam bunu vasiyet olarak kabul et. Bir dahaki Organ Bağış Haftası’nda farkındalık için çalışma yap. Bana söz ver, ‘benim kızım artık yok’ demeyeceksin, organ nakli bekleyen kardeşlerime destek olacaksın. Bu işin peşini bırakmayacaksın’ dedi. Gizem hiçbir zaman ‘hep ben’ diyen bir çocuk olmadı. Kendi acı çekmesine rağmen yan odadaki arkadaşlarının ağlama sesinden kendi acısını unuturdu. Ben ona ‘inşallah sen buradan çıkacaksın ve o etkinlikleri birlikte yapacağız’ demiştim. Ona verdiği sözü tutmak istiyorum" ifadelerini kullandı.