Teknolojinin gelişmesine rağmen iş yerinde çalışırken plaktan müzik dinlemenin kendisine ilham verdiğini aktaran Muhsin Yıldırım da “Yozgat’ta 3. kuşak dede mesleğini devam ettiriyorum. Özel siparişler üzerine kuyumcu ustası olduğum için iş yaparken genelde plak cızırtısıyla daha çok ilham alıyorum. Aslında bu plak kültürü çok farklı bir olay. İçine girdiğiniz zaman çıkamıyorsunuz. Şu an yaklaşık bin tane plağım var, 3 tane pikabım var, bir tane gramofonum var. Güzel bir kültür, yeni nesle kulaklarının pasını silmesi için hitap ediyoruz. Bundan çok mutluyuz. İnsanlar alışverişten ziyade artık plak dinleyip burada beden yorgunluğunu atıyor. Onun için biz de elimizden geldiği kadar insanlara yardımcı oluyoruz” ifadelerine yer verdi.
İş yerine gelen müşterilerin siparişten önce istediği müziği talep ettiğini belirten Yıldırım, “Sesler dijitalleşiyor biz cızırtıda kalıyoruz. Bu cızırtıdan çok memnunuz, plaktaki cızırtı sanki sanatçı yanındaymış gibi bir hava katıyor. Ayrı bir duygu. Elimizde 1939 yapımı taş plaklar var, yabancı plaklar var, 33’lük Long play plaklarım var. 45’lik küçük plaklarımız var. Cihazımın bir tanesi 1969 Alman yapımı diğeri 1974 yapımı bir cihazım var. Aslında geçmişe baktığınızda 50 yaşında cihazlar ama bugüne kadar yaşatılmış biz de sonuna kadar devam edeceğiz. Alışverişe gelen müşterilerimiz genellikle Zeki Müren, Erkin Koray dinleyelim diye geliyorlar. Şu an yaklaşık bin tane plağım var, günden güne de artırıyoruz” dedi.