Babacan, İran'ın İngiltere ve Fransa'ya petrol satışını durdurmasıyla ilgili olarak da, "Çok aşırı bir fiyat yükselmesi bugün için beklenmiyor ama jeopolitik riskler var" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, düzenlediği bir basın toplantısıyla "Küresel Sürdürülebilirlik" raporunu açıkladı. Babacan, Sürdürülebilir Kalkınma'nın, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma olduğunu ve bunun da 1987 yılında hazırlanan Brundtland Raporu'na dayandığını belirtti. Panelin amacı ve yapısı hakkında da bilgi veren Babacan, sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çabaların hedeflenen sonuçlara ulaşılması için yeterli olmadığını belirterek, İklim Değişikliği Müzakereleri kapsamında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında görüş ayrılıklarının önemli boyutta olduğunu kaydetti. Bu sebepten dolayı BM Genel Sekreterliği'nin "Küresel Sürdürülebilirlik Paneli" düzenlediğini ifade etti. Panelde 6 toplantı gerçekleştirildiğini söyleyen Babacan, 30 Ocak 2012 tarihinde de raporun tanıtımının yapıldığını belirtti.
Raporun 4 ana bölümden oluştuğunu kaydeden Babacan, 2030 yılına doğru giderken 3 milyardan fazla insanın şuanda yoksulluk sorunuyla başbaşa olduğunu, dünyanın mevcut küresel kalkınma modelinin sürdürülebilir olmadığını kaydetti. Çevrenin gözardı edilmesiyle dünyanın yaşanabilir bir alan olmaktan çıkmaya doğru gittiğini kaydeden Babacan, biyolojik çeşitliliğin hızla kaybolduğunu söyledi. Tüm bu gelişmelere rağmen insanlığın çaresiz olmadığını ifade eden Babacan, "Yeter ki, ülkeler bu durumun bilincinde olsun, gerekli tedbirleri, doğru tedbirleri zamanında alsınlar" dedi.
Kalkınmanın sürdürülebilmesi için yoksulluğun azaltılması gerektiğinin raporda belirtildiğini kaydeden Babacan, 1990 yılında dünya nüfusunun yüzde 46'sı mutlak yoksulluk içinde yaşarken, bu oranın 2005 yılında yüzde 27'ye düştüğünü, 2015 yılında bu oranın yüzde 15'e düşmesinin beklendiğini dile getirdi. 2000 yılından bu yana 20 milyon insanın daha yetersiz beslendiğinin tahmin edildiğini belirten Babacan, her yıl net 5.2 milyon hektar orman alanının yok olduğunu ve dünya yüzeyindeki bu kayıpların alarm verdiğini söyledi. 1990-2009 yılları arasında küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 38 oranında arttığını da kaydeden Babacan, "Çok iddialı önlemlerle bile küresel ısının sanayi öncesi döneme göre 2 santigrat derecelik bir artışı yakalaması mümkün görülmüyor" diye konuştu.
Dünyada 884 milyon kişinin temiz suya, 2.6 milyar kişinin ise atık sulara erişemediğini belirten Babacan, özet olaraksa küresel sürdürülebilirlik çalışmalarının şuan için yeterli olmadığını dile getirdi. Raporda ayrıca yoksulluğun kaldırılması, insan hakları, güvenlik ve cinsiyet eşitliğinin temini ile, eğitim meslek ve beceri edindirilmesi gibi önemli konulara vurgu yapıldığını belirten Babacan, özellikle kadın ve gençlerin istihdamının artırılması gerektiğini söyledi. Gelecek dönemde hükümetlerin cinsiyet eşitliğini ve kadın haklarını güçlendirmesi gerektiğini ifade eden Babacan, hükümetlerin 2015 yılına kadar ilköğretime erişimini yükseltmesi gerektiğini söyledi.
Sürdürülebilir kalkınma gelişimini ölçmek üzere 2014'e kadar Sürdürülebilir Kalkınma Endeksi veya göstergeler seti geliştirileceğini belirten Babacan, raporda ayrıca hükümetlerin evrensel sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerinde anlaşması gerektiğinin yer aldığını söyledi. Babacan açıklamalarının sonunda ise 2016 Habitat Toplantısı'nın İstanbul'da yapılması için adaylıklarını koyduklarını söyledi.
18-25 YAŞ ARASI NÜFUSUN YÜZDE 60'ININ LİSE DİPLOMASI YOK
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bir gazetecinin "Bu rapor hükümetiniz için ne kadar kılavuz olacak? Teşvik Yasası'nda da bu tür sürdürülebilir kalkınma faktörleri ne kadar etkin olacak?" şeklindeki sorusu üzerine, raporun zaten Türkiye'nin uyguladığı politikalarla uyuştuğunu söyledi. "Bu rapordaki birçok unsuru zaten biz birçok alanda uyguluyoruz" diyen Babacan, Teşvik Sistemi'yle ilgili olan soruya cevap olaraksa, yeni teşvik sisteminin yatırım teşviki sistemi olduğunu belirterek, tüm teşvikleri içine alan bir paketten söz etmediklerini belirterek şunları söyledi:
"Teşvik gelecek, bütün devlet destekleri bunun içinde olacak böyle bir şey yok. Mevcut destekler sadece yatırımlara ilişkin teşvikler. Cari açıkla ilgili teşvikler gelecek, cari açık bitecek böyle bir şey yok. Tüm bunlar gördüğümüz resmin bir stratejinin sadece uygulama alanları. Yeni yatırım teşvik programımızda yenilenebilir enerji ile ilgili makine teçhizat üretimi ile ilgili tesislere teşvik söz konusu olacak. Termal enerjiden istifade eden tesislerle ilgili teşvikler söz konusu olacak.''
Başbakan Yardımcısı Babacan, bir soru üzerine açıklama yaparken, Türkiye'nin eğitim seviyesinin çok düşük olduğuna dikkat çekti. 2023 hedefleri kapsamında Türkiye'nin eğitim seviyesinin arttırılması gerektiğini belirten Babacan, "Öğrencilerimizin mutlaka liseyi bitirmelerini sağlayacak ve bunu mutlaka teşvik edecek bir sistemi kurmamız gerekiyor. Aksi halde dediğim gibi ortalama eğitim seviyemiz çok düşük" dedi.
Babacan ayrıca 18-25 yaş aras bu yana 20 milyon insanın daha yeı nüfusun yüzde 60'ının lise diplomasının olmadığına da dikkat çekti.
"PETROLDE ÇOK AŞIRI FİYAT YÜKSELMESİ BEKLENMİYOR"
Babacan, İran'ın petrol satışını durduracağı şeklinde haberler olduğu ve bununda bir petrol krizini tetikleme ihtimali olup olmadığı sorulması üzerine, "Her şey kurguladığı gibi, düşünüldüğü gibi olursa petrol fiyatları üzerinde çok ciddi bir baskı oluşmayabilir. Kaldı ki, vadeli işlemlerden bakacak olursak, çok aşırı bir fiyat yükselmesi bugün için beklenmiyor ama jeopolitik riskler var. Dolayısıyla kesin ifadeler kullanmak da pek mümkün değil'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, BDDK ve TMSF Başkanlarının yeniden atanmaması üzerine bir teklif hazırlandığını, bu teklifin neyi amaçladığını sorması üzerine Babacan, bu tekliften haberi olmadığını söyledi. Babacan, bunun üzerine gazetecilerin TMSF ve BDDK Başkanlarıyla yola devam edilip edilmeyeceğini sorması üzerine ise, "Zamanı gelince gerekli açıklamaları yaparız" diyerek, TMSF Başkanı'nın 8-9 günlük, BBDK Başkanı'nın da bir aylık görev süresi olduğunu hatırlattı.
"YUNANİSTAN İÇİN BİR TAAHHÜDÜMÜZ YOK"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin Yunanistan için hazırlanacak olan bir pakete veya fona Türkiye'nin para verip vermeyeceği sorusu üzerine ise, IMF'ye üye olan 187 ülkenin 187'sinden de kaynak alınmasının söz konusu olmadığını söyledi. Babacan fon için toplanacak kaynağın, gönüllü olarak katılmak isteyen ülkelerden toplanacak olan kaynaklar olduğunu belirterek, "Türkiye'nin şuanda bu konuda bir taahhüdü yok" dedi.