Anadolu kültürünün bir parçası olan kalaycılık mesleği tarihe karışıyor. Yozgat’ta sayıları bir elin beş parmağını geçmeyen kalaycılar, çırak yetişmediği için mesleğin yakın zamanda artık icra edilmeyeceğini ifade ediyor.

Yozgat’ta kalaycılık mesleği son demlerini yaşıyor

Gelişen teknoloji ile birlikte, bakır eşyaların yerini krom, çelik ve alüminyum alaşımlı mutfak ürünleri aldı. Hal böyle olunca da kalaycılık, eski önemini ve değerini kaybederek unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri haline geldi. Türkiye’de olduğu gibi Yozgat’ta da kalaycılık mesleği son demlerini yaşamaya başladı. Sayıları gittikçe azalan kalaycı ustaları, mesleği yapacak çırak bulamazken, sektörün son temsilcilerinin kendileri olduğunu söyledi.
Yozgat’ta 17 yaşında başladığı kalaycılığa bir dönem ara vermesine rağmen kentte kalaycı kalmadığı için tekrardan başlayan 64 yaşındaki Mustafa Doğanalp, Sorgun ilçesinde kaybolmaya yüz tutan mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleğin son temsilcilerinden birisi olan Doğanalp, sabahın erken saatlerinde dükkanını açarak güne başlıyor. Müşterilerinin getirdiği bakır kapları ateşte harlayan Doğanalp’in özenle kalayladığı malzemeler, müşterilerinden de takdir topluyor. İlerleyen yaşına rağmen mesleğini ilk günkü sevgiyle yapan Doğanalp, kendisinden sonra mesleğe devam edecek kimse olmaması sebebiyle ömrünün yettiği kadar mesleğine devam etmek istiyor.
“Ben de ölürsem kalaycılık bitti”
Yozgat’ta kalaycılık mesleğinin son temsilcisi olduğunu söyleyen Mustafa Doğanalp, ”20 yıldır bir fiil kalaycılık yaptım, daha sonra iş olmadığı için 4 yıl ara verdim. Şimdi de kimse kalmadığı için yeniden kalaya başladım. Şu an Yozgat genelinde tekim, son temsilcisi benim. Biz öldükten sonra yapacak kimse yok. Çırakta yok olsa yetiştiririz. Şu an kalaycılık bitmek üzere, ben de ölürsem bitti.” dedi.
“Sağlık açısından çok faydalı”
Yozgat ve çevre ilçelerden Sorgun’a kalay için geldiklerini de belirten Doğanalp, “Yozgat’ın her tarafından buraya kalay için geliyorlar. Kaplar büyüklüğüne göre parça başı 50 liradan başlıyor bin 200 liraya kadar çıkıyor. Sağlık açısından bakır çok faydalı, yemeği de çok güzel olur, bilhassa yoğurdu çok lezzetli oluyor. Çelik gibi olmuyor” şeklinde konuştu.
OGÜNhaber