Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, kredi yapılandırmalarıyla ilgili; "Birden fazla bankanın bir firmayı yeniden re-finanse etmesi gerektiğinde kurumsal duruş ve disiplin gerekiyor. Bunu 'İstanbul Yaklaşımı'yla bir dönem yapmıştık. Ülke bilançosuna katkı sağlayacak bir düzenlemeye kimse itiraz etmez." dedi.
Türk bankacılık sisteminin aktiflerini iyi yönettiğinin belirten Aydın "Türk bankacılık sistemi ekonominin büyümesine olan katkıları yarıyılda da sürdürdü. Bilanço büyüklüğü 3,7 trilyon liraya ulaştı. Türkiye yakalamış olduğu siyasi istikrarı ve güçlü ekonomi yönetimini bankacılıkta da gösterdi. Bilançomuzun yüzde 64'ü bireylere ve firmalara verilen kredilerden oluşuyor. Krediler içinde kurumsalın payı yüzde 80 düzeyinde. Bankacılık sistemi yılın ilk yarısında kredilerde sabit fiyatlarla yüzde 13 büyüdü. Yıl sonu itibariyle yüzde 15-16'da seyredeceğini düşünüyoruz. Sorunlu kredilerin oranı yüzde 3'ler civarında. Bu Türk bankacılık sisteminin aktiflerini iyi yönettiğinin bir sonucudur. Yüzde 7-7,5 civarında yakın izleme rasyomuz var. Türk bankacılık sistemi aktifi yönetmeyi biliyor. 2000'li yıllardan önce devleti fonluyorduk. Son 16 yılda iyi yönettik aktifleri." dedi.
"NAKİT AKIŞI SIKINTILI OLAN FİRMALAR SORUNLU DEĞİLDİR"
Aydın sözlerine "İkinci grup krediler (yakın izleme) canlıdır, şu anda geldiğimiz nokta, daha önce yüzde 95-96 olan standart nitelikli kredilerin oranı şu anda yüzde 91'lerde. İkinci grupta izlediğimiz krediler sorunlu krediler değildir. Sorunlu şekle dönüşebilecek kredi miktarı yüzde 10-15'ler civarıdır. Nakit akışı sıkıntılı olan firmalar sorunlu değildir." diye devam etti.
"KREDİLERDE CARİ KOŞULLARLA YAPILANDIRMA GAYET NORMAL"
Kredilerde yapılandırmayla ilgili konuşan Aydın, "Kredilerde cari koşullarla yapılandırma isteği gayet normal. Türkiye'de en son gündeme getirilen yapılandırmaları bankalar tarafından ticari mantık içinde üzerlerine düşenleri yapıyor. Yapılmaya da devam edecek. Bunlar Türkiye'nin iyi firmalarıdır. Elbette aramızda bir takım pazarlıklar olacaktır. Yapılandırmayla ilgili regülasyonun donuk krediler için düzenlemesi vardı. Canlı krediler için regülasyon yoktu. Birden fazla bankanın bir firmayı yeniden refinanse etmesi gerektiğinde kurumsal duruş ve disiplin gerekiyor. İstanbul yaklaşımıyla bir dönem yapmıştık. Ülke bilançosuna katkı sağlayacak disiplin getirecek bir düzenlemeye kimse itiraz etmez. Kredi yapılandırmalarında çerçeve yasa üzerinde çalışyoruz" diye konuştu.
"YAPILANDIRMA ZORUNLULUK İSE BUNU YAPACAĞIZ"
Aydın, "Ben size ayda 500 lira ödüyordum, işlerin gidişatına göre rekabet arttı ben size 400 ödeyebileceğim. Adamın söyledikleriyle yapacakları uyumluysa yapılandırıyoruz. Kamuoyunda tartışılan ve belli bölümlerini yapılandırdığımız firmalardan bu süre içinde ciddi tahsilatlar yaptık. Yeniden yapılandırmayı kimse teşvik etmiyor. Ama bu bir zorunluluksa bunu yapacağız. Bir firma gerçekten ayakta durmayacaksa onun için donuk alacak sistemini çalıştırmak daha iyi bir şeydir. Sadece biz yapmıyoruz diğer ülkelerde de bunlar yapıldı" dedi.
"KREDİ KULLANDIRMA İŞTAHINDA KAYIP OLMAZ"
"Türk bankacılık sistemi ülkenin büyümesinden bağımsız büyüme politikası uygulayamaz" diyen Aydın şunları kaydetti: "Mevduat dışı kaynağımızın bilançodaki payı yüzde 30. Türkiye'de mevduat tarafında da çok olumlu gelişmeler var. Mevduatı bulabildiğimiz sürece Türk bankacılık sektörünün kredi kullandırma iştahında hiçbir kayıp olmadı, olmayacak."
"BDDK'NIN TASLAĞININ KREDİ KALİTESİ ETKİSİ CÜZİ OLUR"
Krediler ve kredi kartlarına yönelik düzenlemeyle ilgili değerlendirme yapan Aydın, "Ekonomi yönetimi gidişata göre alınması gereken önlemleri alıyor. Çok iyi bir iletişimimiz var. Biz görüşlerimizi bildirdik. Bankaların bilançolarından ziyade ülkenin bilançosuna olan etkisine bakmak lazım. BDDK'nın görüşe sunduğu taslağı bankacılık sektörünün ihtiyaç kredilerini biraz sınırlar, kredi kalitesine etkisi cüzi olur" şeklinde konuştu.