Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu (BDDK), Mart 2008 verilerine dayalı olarak hazırlanan üç aylık Finansal Piyasalar Raporu'nun 9. sayısı büyük yankı uyandırdı. Rapora göre, Türkiye ekonomisi, 2008 yılının birinci çeyreğinde yüzde 6,6'lık bir oran kaydederek, piyasalarda oluşan beklentilerin üzerinde büyüdüğü belirtildi. Raporda, uluslararası finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmanın 2007 yılının son çeyreğinden itibaren derinleşerek devam etmesinin, küresel ekonomik aktiviteyi olumsuz etkilediği, bu çerçevede uluslararası kuruluşların, bu konuya ilişkin öngörülerini aşağıya doğru revize ettikleri kaydedildi.
PETROL FİYATLARINDA BELİRSİZLİKKüresel aktivitede yavaşlama işaretlerine ek olarak, gelişmiş ülkelerdeki likidite sıkışıklığını gidermek üzere merkez bankalarının aldıkları tedbirlerin enflasyonist baskı yaratmaya başladığı yönünde belirtiler görüldüğü ifade edilen raporda, ''Ayrıca, petrol fiyatlarında ve tarım/gıda fiyatlarında gözlenen keskin artışların küresel ölçekte tüketici fiyatlarına yansımaya başladığı'' vurgulandı. Raporda, gelişmiş ekonomilerde gözlenen yavaşlama eğiliminin, gelişmekte olan ekonomilerin de yakın dönemde büyüme hızlarının azalması olasılığını artırdığına işaret edildi.
TEHLİKELİ BÜYÜME İŞARETLERİ
Türkiye ekonomisinin, 2008 yılının birinci çeyreğinde yüzde 6,6'lık bir oran kaydederek, piyasalarda oluşan beklentilerin üzerinde büyüdüğü vurgulanan raporda, şöyle denildi: ''2008 yılının birinci çeyreğinde, ana iktisadi faaliyet kolları arasında milli gelire önemli ölçüde katkı yapan imalat sanayi, toptan ve perakende ticaret ile mali aracı kuruluşların faaliyetlerinin büyüme hızları, ekonomi genelinden yüksek gerçekleşmiş ve bu dönemdeki büyümeyi sürükleyen temel unsurlar olmuştur.
Milli gelirde belirleyici rol oynayan imalat sanayi üretim endeksi ve cari dönem üretimi hakkında fikir veren imalat sanayi kapasite kullanım oranı, 2008 yılının ilk beş ayında dalgalanmalara rağmen artış eğilimine devam etmiş ve önceki yıl aynı dönem ortalamasının üzerinde gerçekleşmiştir. Küresel ekonomik koşullardan beslenen arz şoklarının devam etmesi enflasyon riskini arttırmaktadır. Mali disiplin ve iç borçlanma performansında kaydedilen olumlu gelişmelerin aksine, cari açık ekonominin yapısal sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır.''
CARİ AÇIK KORKUTUYOR
BDDK raporunda, gelişmekte olan bir ekonomi olarak özellikle yatırımlar açısından dış kaynağa ihtiyaç duyan Türkiye'nin, doğrudan yabancı sermaye girişine rağmen cari açık vermeye devam ettiği kaydedildi. 2008 yılının kalan kısmında başlıca risklerin, küresel dalgalanmaların kontrol edilip edilemeyeceği, yurt içindeki gelişmelerin yarattığı iktisadi belirsizlikler ve enflasyon tehlikesi hususları etrafında yoğunlaştığının gözlendiği belirtilen raporda, ''Ekonominin genel eğilimleri kesimler ayrımında incelendiğinde; şirketler kesiminin gelecek görünümünün, 2007 sonu-2008 ilk çeyreği itibarıyla, 2005-2007 yılları arasında oluşan olumlu görünümden uzaklaşmaya başladığı'' kaydedildi. İhracat alanlarında oluşan görece olumsuz sinyallerin, şirket demografisine ilişkin mevcut verilerde yansımalarının bulunmadığı belirtildi.
KREDİ RİSKİ GİDEREK ARTIYOR
Rapora göre, 2008 yılı ilk çeyreğinde bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, 2007 yılı son çeyreğine göre yüzde 12,2 oranında artarak 320,4 milyar YTL'ye ulaştı. Aktif kalitesinin ve bankaların risk yönetimine ilişkin performanslarının önemli bir göstergesi olarak değerlendirilen tahsili gecikmiş alacakların brüt kredilere oranında 2007 yılındaki düşüş eğilimi, 2008 yılının ilk çeyreğinde de sürdü ve olumlu seyir devam etti.
Mevduatın krediye dönüşüm oranı da 2008 yılının ilk çeyreğinde artmaya devam etti ve yaklaşık yüzde 82 seviyesine yükseldi. TP kredilerin 2007'nin son çeyreğinde yüzde 76,1 olan toplam krediler içindeki payı ise 2008 ilk çeyreğinde yüzde 73,1'e geriledi.
OGÜN/31.Ağustos-06.Eylül.2008/Sayı:88/Sayfa:11