TCMB Başkanı Fatih Karahan, "2024, 2025, 2026 yılları enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedik, 2024 için yüzde 38, 2025 için yüzde 14 ve 2026 için yüzde 9 olarak öngörüyoruz." dedi.

TCMB Başkanı Karahan: Enflasyon tahmininde değişiklik yok

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde yılın Üçüncü Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Orta vadeli tahminler oluşturulurken, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve ekonomi politikalarındaki eş güdümün korunacağı bir görünümün esas alındığına işaret eden Karahan, "Bu çerçevede, 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerimizde değişikliğe gitmedik. Enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 38'e gerileyeceğini öngörüyoruz. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5'te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle 2024'e denk gelen tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak son dönem jeopolitik gelişmeler ve küresel finansal oynaklıklar neticesinde artan belirsizlikler nedeniyle tahmin aralığımızı yüzde 34 ila 42 arasında koruduk." diye konuştu.

Karahan, 2024 yıl sonu tahmin muhasebesinde aşağı ve yukarı yönlü etkilerin birbirini dengelediğini gördüklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Talep koşullarındaki dengelenme ve enflasyon beklentilerindeki gerilemenin öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşmesi, tahminimizi 0,2'şer puan yukarı yönlü etkiledi. Buna karşılık, Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen-yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi eksi 0,4 puan olarak hesaplıyoruz. Yıllık enflasyonun mayıs ayında zirveye ulaşmasıyla, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız dezenflasyon dönemine girmiş bulunmaktayız. Yılın üçüncü çeyreğinde geçen yıldan gelen olumlu baz etkisinin de katkısıyla enflasyon belirgin şekilde gerileyecek. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek. Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle enflasyonun yılın kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Ayrıca, finansal koşullardaki sıkılaşmayla beraber talep koşullarında görülen dengelenmenin önümüzdeki dönemde daha da belirginleşeceğini tahmin ediyoruz."

Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5'in bir miktar altına gerileyeceğini öngördüklerini bildiren Karahan, sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerilemenin 2025'te de devam edeceğini, para ve maliye politikalarının eş güdümünün de bu sürece katkı sağlayacağını söyledi.

"Kararlılıkla sürdürülecek"
Karahan, para politikasındaki sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizerek, "Daha önce de vurguladığımız gibi, bu süreçte iki ana koşul gözetiyoruz: Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı düşüş göstermesi. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz. Her iki kriterde de alınacak bir miktar mesafe olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle para politikasında sıkılığı korumaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Fiyat istikrarının, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşul olduğunu belirten Karahan, "Haziranda başlayan dezenflasyon sürecinde, enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz." dedi.

"Türk lirası mevduatın payı yükselerek yıl sonu hedefimiz olan yüzde 50'yi aştı"
TCMB Başkanı Karahan, "Mart ayından bu yana Türk lirası mevduatın payı yükselerek yıl sonu hedefimiz olan yüzde 50'yi aşarken kur korumalı mevduatın payı yüzde 11'e geriledi." şeklinde konuştu.

Karahan, "Para politikasındaki kararlı duruş, yurt içi talepte dengelenme, TL'de değerlenme, enflasyon beklentilerinde düzelme, enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek." dedi.

"Faiz indirim döngüsüne girildiği zaman da sıkı duruş korunabilir"
Karahan, "Uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek. Bu demek değil ki faiz bu süreçte inmeyecek. Faiz indirim döngüsüne girildiği zaman da sıkı duruş korunabilir." ifadesini kullandı.

"Enflasyon hedefi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız"
Karahan, bilgilendirme toplantısında, Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile soruları da yanıtladı.

Yıl sonu enflasyon hedefine ilişkin soru üzerine Karahan, aylık enflasyonun önce yüzde 2,5, son çeyrekte de yüzde 1,5'in altına inmesini beklediklerini söyledi.

Bu konuda her zaman her şeyi yapmaya hazır olduklarını dile getiren Karahan, "Aksiyonla da gösterdiğimizi düşünüyorum. Son dönemde yabancı para olan kredilere limiti yüzde 2'den yüzde 1,5'e indirdik. Enflasyon hedefi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu kararlılığımızı da metinde vurguladık." diye konuştu.

Karahan, talep tarafında dengelemenin net şekilde ortaya çıktığını vurgulayarak, cari dengede de iyileşmenin devam ettiğine dikkati çekti.

İthalattaki düşüşün de devam ettiğini anlatan Karahan, şu ifadeleri kullandı:

"Tahminlere noktasal olarak yaklaşmak çok sağlıklı olmayabiliyor. Çünkü yüzde 75 civarında enflasyondan geliyoruz ve 40'ın altına gideceğimizi öngörüyoruz. Tam olarak tahmin hedefi koymak kadar kolay değil. Alt-üst sınırlar çerçevesinde bakmakta fayda var. Yukarı yönler olduğu malum. Bunu zaten PPK metinlerimizde her seferinde vurguluyoruz ama aşağı yönlü riskler de bir miktar mevcut. Haziran ayındaki enflasyon gerçekleşmesi hem piyasanın hem bizim tahminimizin altındaydı. Bu sene bizim öngördüğümüz petrol fiyatlarının altında seyrediyor. Veri akışıyla bizim öngörülerimizi kıyasladığımızda geçen dönemden bu yana tahminleri değiştirmek için bir neden göremedik."

"Piyasa katılımcıları tahmin bandımıza yaklaşıyor"
"Sektörel enflasyon beklentileri raporundaki katılımcıların beklentilerindeki makasın geniş olduğunun" belirtilmesi üzerine Karahan, şu değerlendirmede bulundu:

"Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığımızla uyumlu olması, dezenflasyonu destekler nitelikte olması politika duruşumuz açısından kritik önemde. Dezenflasyon sürecinde 3 unsurdan bahsediyoruz. Reel değerlenme, talepte dengelenme ve beklentilerin çıpalanması. Şimdi ilk ikisinden bir süredir dezenflasyona katkı alıyoruz. Bu, verilerde çok net gözüküyor. Enflasyon beklentileri de olumlu seyrediyor ama sektörler arası farklılık gösteriyor. Piyasa katılımcıları bir süredir bizim tahmin bandımıza gittikçe yaklaşıyor. Hane halkı beklentileri ve sektörel enflasyon beklentileri seviyenin oldukça üstünde. Enflasyonun uzun bir süre tek hanede seyrettiği döneme baktığımızda dahi yani yatay seyrettiği ve düşük olduğu döneme baktığımızda dahi hane halkı beklentileri o seviyelerin oldukça üstünde. Dolayısıyla burada seviyeden ziyade beklentilerdeki seyre bakmak lazım."

"Enflasyonun düşmesiyle fiyatlama davranışları düzelmeye başladı"
Karahan, beklentileri neyin şekillendirdiğine ilişkin de konuşarak, enflasyon düştükçe beklentilerin de düşeceğini söyledi.

Hane halkı tarafında özellikle akaryakıt ve gıdanın öne çıktığını dile getiren Karahan, "Bunların enflasyonu düşerse hane halkı beklentisine katkı verecek. Enflasyonun düşmesiyle fiyatlama davranışları bir miktar düzelmeye başladı. Bununla birlikte bu beklentilerde de bir toparlanmanın olacağını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde enflasyonun da düşmesiyle, güvenin artmasıyla beklentilerin daha olumlu seyredeceğini ve dezenflasyon sürecine daha net bir katkı vermeye başlayacağını değerlendiriyoruz." dedi.
OGÜNhaber