Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Finansal İstikrar Raporu'nu açıkladı.
İHA - Finansal sistemin sağlamlığını arttırmak amacıyla uygulanan politikalar ve alınmakta olan tedbirlerin sonuçlarını gösterdiğinin belirtildiği raporda "Ülkemizde finansal istikrara ilişkin olumlu görünümün korunduğu gözlenmektedir" denildi.
Merkez Bankası'nın açıkladığı raporda ülkemizde finansal istikrara ilişkin olumlu görünümün korunduğunun gözlendiği belirtilirken finansal sistemin sağlamlığını arttırmak amacıyla uygulanan politikalar ve alınmakta olan tedbirlerin sonuçlarını gösterdiği kaydedildi.
Raporda Türkiye'nin, gelişmekte olan ülkeler içinde gerek 2009 yılından gerekse 2012 yılı son çeyreğinden bu yana kredi/GSYİH oranı en çok artan ve yıllık nominal kredi büyümesi en yüksek olan ülkelerden biri olduğunun vurgulanırken, 2012 yılı son çeyreğinden itibaren gerçekleşen hızlı kredi büyümesinde, 2013 yılının ilk yarısında tarihi düşük seviyelere gerileyen faiz oranlarının ve uzayan vadelerin de etkisiyle konut ve ihtiyaç kredileri, Mayıs ve Haziran aylarında özellikle özelleştirme ve kamu altyapı yatırımlarına bağlı olarak kullandırılan yabancı para proje finansmanı kredilerinin belirleyici olduğu belirtildi.
BDDK TARAFINDAN ALINAN TEDBİRLER OLUMLU
Merkez Bankası, Finansal İstikrar Raporu'nda, küresel piyasalarda oynaklığın artış eğiliminde olduğu yeni dönemde, kredi büyüme hızının makul seviyelere gerileyeceği ve finansal istikrara katkı sağlayacağının düşünüldüğünü ve bu bağlamda, kredi büyümesi ve dağılımına yönelik BDDK tarafından alınmakta olan tedbirlerin olumlu karşılandığını belirtti.
BANKACILIK SEKTÖRÜ GÜÇLÜ YAPISINI KORUYOR
Aktif kalitesi, likidite ve sermaye yeterliliği açısından bankacılık sektörünün güçlü yapısını koruduğunun ifade edildiği raporda, tahsili gecikmiş alacak oranlarının 2013 yılı boyunca yatay seyrettiği, 2011 yılından itibaren yükseliş eğilimindeki çeklerin karşılıksız çıkma oranının ise yıl içinde kademeli bir şekilde düştüğü belirtildi. Raporda sermaye yeterliliği oranlarının da, farklı şok senaryoları altında oluşabilecek zararları karşılayacak kadar yüksek bir seviyede olduğuna dikkat çekildi.
Reel sektörün kredi kullanımında ve yabancı para yükümlülüklerinde artış gözlendiği belirtilen raporda 2013 Mayıs ayı sonrası süreçte yabancı para borç yenilemede herhangi bir sorun yaşanmamasının firmaların risk yönetimi açısından olumlu bir gösterge olduğu kaydedildi.
KREDİ ORANINDAKİ ARTIŞ EĞİLİMİ YAVAŞLAYACAK
Merkez Bankası, bankaların mevduat dışı kaynaklara erişiminin kolaylaşması ve güçlü kredi talebi ile tarihi yüksek seviyeye ulaşan kredi/mevduat oranındaki artış eğiliminin, önümüzdeki dönemde gerek kredi büyümesinin sınırlandırılmasına yönelik makro ihtiyati tedbirlerin gerekse küresel finansal koşullardaki gelişmelerin etkisiyle yavaşlayacağını ifade etti.
Türk bankacılık sektörünün, dış borçlarını uygun maliyetlerle yenileyebilmekte olduğunun kaydedildiği finansal istikrar raporunda, sektörün yabancı para likit aktiflerinin kısa vadeli dış borçlarının yarısına yakınını karşılayacak düzeyde olmasının, sektörün mali bünyesinin kısa vadeli dış şoklara karşı dirençli olduğunu göstermekte olduğuna dikkat çekildi.
Raporda, "Hanehalkı tüketim harcamaları artmaya devam etmekle birlikte, son dönemde alınan tedbirlerin orta vadede harcamalar üzerinde etkili olacağı değerlendirilmektedir. 2012 yılı sonlarından itibaren ivmelenen tüketici kredilerinin daha ılımlı bir büyüme patikası izleyeceği tahmin edilmektedir," denildi.
Tüketici kredilerinin tamamına yakınının sabit faizli olması ve yabancı para cinsinden kredi kullandırımının bulunmamasının hanehalkının mali yapısının şoklara dayanıklılığını artırdığını belirten Merkez Bankası, borcun gelirle ilişkilendirilmesine yönelik olarak son dönemde yapılan düzenlemelerin hanehalkının makul düzeylerde bir borçluluk seviyesinin korunması açısından önemli bir tedbir olarak görüldüğünü kaydetti.
Merkez Bankası, raporda, aşırı borçluluğun ve döngüsel hareketlerden kaynaklanan risklerin kontrol altına alınması açısından BDDK tarafından yapılan son düzenlemelere olumlu yaklaştıklarını belirtti.
Finansal istikrarın korunması ve parasal aktarım mekanizmasının daha da güçlendirilmesi amaçlarıyla kurumsal kredi kartı ve kredili mevduat hesabı azami faiz oranlarına üst limit konularak, oranların makul seviyelere düşmesinin sağlandığını kaydeden Merkez Bankası, finansman şirketlerinin, finansal istikrarın desteklenmesi ve finansal sektörün taşıdığı risklerin makro ihtiyati tedbirler kapsamında kontrol altında tutulması amacıyla zorunlu karşılık uygulaması kapsamına alındığını belirtti.