Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, G20 kapsamındaki oturumlarda yaptığı konuşmada yükselen korumacılığın küresel ekonomi için olumsuz etkileri olacağını vurguladı.
G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı kapsamında Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Albayrak, “Küresel Ekonomik Riskler” başlıklı oturumda konuştu.
Albayrak, yükselen korumacılığın küresel ekonomi için olumsuz etkileri olacağını vurgularken, “Her şeyden önce, gerekli önlemleri almadığımız sürece korumacı önlemlerin üretkenlik ve küresel refah üzerinde olumsuz etkileri olacaktır. Kısa vadede, cari işlemler dengesi, çıktı seviyesi ve ihracat hacmi bozulacaktır. Yeni iş alanları sınırlanacaktır. Açık pazarın ve serbest ticaretin politika çabalarımızın merkezinde olmaya devam edeceğine inanıyoruz.” diye konuştu.
Türkiye büyümesini sürdürüyor
Konuşmasında, Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelere de yer veren Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ekonomisi güçlü büyüme ivmesini sürdürmektedir. Ekonomik temellerimiz güçlü olmaya devem etmekte olup, görünümümüz umut vericidir. Şunu tekrar ifade etmek isterim ki, yakın zamandaki politikalarımız ihtiyatlı mali politikaların sürdürülmesi, kredi büyümesinin makroihtiyati politikalarla sağlıklı hale getirilmesi, yapısal reformlarda kararlı adımlar atılması ve para politikası çerçevesinin güçlü olması üzerine oluşturulmuştur.”
Albayrak, Türkiye’nin yönetiminde yapılan yapısal değişiklikler kapsamında, bazı bakanlık ve kurumların yeniden düzenlendiğini ve kabinede yer alan bakan sayısını 26’dan 16’ya indirildiğini hatırlattı.
Ekonomi alanındaki bakanlıkların da bu değişimden etkilendiğini belirten Albayrak, yeni dönemde 6 bakanlık yerine 3 bakanlık olacağını kaydederken, “Hazine ve Maliye Bakanlığı mali politikalar ve borç yönetiminden, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı reel sektörden, Ticaret Bakanlığı ise ticaret ile ilgili konulardan sorumlu olacaktır.” dedi.
Ekonomi önceliklendirildi
Albayrak, Türkiye'de gelecek dönem için ekonominin önceliklendirildiğinin altını çizerken, bütçe disiplinini sürdürmeye, enflasyonla mücadele etmeye ve iyi belirlenmiş yapısal reform gündemini uygulamaya odaklanıldığını ifade etti.
"Türkiye ekonomisindeki hedeflerimize ulaşmak için ekonomideki tüm bakanlıklar arasında koordinasyonu tesis etmemiz gerekmektedir.” diyen Albayrak, Orta Vadeli Ekonomik Programın kamuya açık ve denetlenebilir şekilde tüm paydaşlarla birlikte hazırlanacağını bildirdi.
“Altyapı yatırımları barışa katkıda bulunmalı”
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, G20 Toplantıları kapsamında düzenlenen “Altyapının Finansal Bir Varlık Kategorisine Dönüşümüne İlişkin Yol Haritasının Geliştirilmesi” oturumunun açılış konuşmasını da yaptı.
Türkiye’nin yüksek kaliteli altyapı projelerinin uygulanmasında uzun süredir devam eden başarılı bir performansa sahip olduğuna işaret eden Albayrak, şunları kaydetti:
“2002 yılından bu yana, hükümetimiz, ülke genelinde altyapının iyileştirilmesi için önemli bir bütçe ayırmıştır. Bu önceliklendirme iki temel hedefe dayanmaktadır: Birincisi, yatırımlar için daha uygun bir ortamın oluşturulması, ve ikincisi, bölgesel kalkınma, barış ve istikrara katkıda bulunulmasıdır.
Altyapının geliştirilmesine yönelik olarak anlayışımız şudur: Bu çabalarımız yalnızca projenin taraflarına katkı sağlamakla yetinmemeli, aynı zamanda geniş bir toplumun geniş bir kesimi için kazan-kazan fırsatı yaratmalıdır.”
Albayrak, Türkiye’nin bu nedenle jeopolitik konumu, stratejik önemi ve yüksek kaliteli altyapısının yanı sıra istikrarlı ve öngörülebilir ortamıyla yatırımlar için güvenilir bir liman olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.
Buna ilaveten, altyapı geliştirme faaliyetlerinin istihdam yaratma, eşitsizliklerle mücadele etme ve terörizmle savaşma hedeflerine de katkıda bulunmasının önemini vurgulayan Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu kapsamda, Türkiye, yeni küresel ekonomide tüm emsallerimiz için güvenilir bir ortak olarak görülmektedir. Türkiye son on yılda dünyada yapılan en büyük 10 altyapı projesinden 6’sına ev sahipliği yaptı. Son onaltı yılda, diğer faktörleri de içermek üzere, kümülatif yatırımlarımız toplamı 420 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır. Biz, Türkiye olarak, özel sermayenin katılımını artıran altyapı finansmanı konusundaki tecrübelerimizi daha fazla paylaşmaktan memnuniyet duyarız.”