Orta Karadeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ORKASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bahri Uğurlu, Katılım bankalarıyla alakalı olarak 2016 yılından gelen bir sıkıntı var.
Bankalar kendilerini garanti altına almak için verdikleri kredileri geri çağırır hale gelmeye başlıyor. Bu da piyasayı domino etkisi gibi etkiliyor dedi.
ORKASİFED Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Emin Bahri Uğurlu, yatırım ve katılım bankalarının verdikleri kredileri geri çağırması sonucunda dev firmaların batması konusunda açıklamalarda bulundu.
Ülkenin ekonomik olarak 2016 yılını iyi geçirmediğini belirten Emin Bahri Uğurlu, “Ülkemizin yaşamak istemediği bir 2016 yılı geçirdi. Allah bir daha böyle bir yıl nasip etmesin. 2017 yılı da kışla başladı. Şehrimiz, bölgemiz ve ülkemizde yeni yıl da sıkıntılı bir şekilde devam ediyor. Çünkü 2016 yılındaki hedefler ve düzenler bozuldu. Bunların yerine gelmesi için zamana ihtiyaç var. Bu arada hem yatırım bankaları hem de normal bankalar sistem bozulunca onlar da bu durumdan rahatsız oldular. Bu bankalar son zamanlarda fazla garanti üzerine gidince esnaf darlanmaya başladı. Zaten KOBİ’ler dediğimiz, ithalatçı, ihracatçı dövizin bu kadar çok oynak olduğu bir yerde, insanların at yarışı izler gibi bu oynamaları seyredince tüketici alımlarını erteliyor. Ertelemeler olunca, bunalımlar da oluyor. Bankalarda da bu yüzden aksamalar meydana geliyor. Onlarda rahatlatma yerine garantiye alınca çember daralmaya başladı. Şimdi son bir haftadır Hazine tarafından bir tedbir alındı. Kredi Garanti Fonundan yüzde 85’ini devlet hazinesi bankaya garanti edecek. Bunu yapınca bankaların yüzde 15’lik bir riski kaldı. En azından eldeki öz kaynakları kuvvetli olup da ödeme dengesi bozulmuş firmalar vardı. Bunların bir düzenli hale getirilmesi lazım” diye konuştu.
“Öz sermayesi yüksek olan firmalara destek olunması lazım”
Katılım ve yatırım bankalarının garanti konusunda daha çok dikkatli olması gerektiğini belirten Uğurlu, “Ama firmalarda Kredi Garanti Fonundan aldıkları bu parayı devlet fonu diye gidip de lüks araçta, yatta, katta kullanıyorsa o da onun bir hatasıdır. Affedilmemesi lazım. İllegal yoldan parayı bir şekilde plase ediyorsa bu yanlıştır. İşin normalinde orta ve ortanın üzerinde yüzde 50-60 oranında ödeme dengesi bozulmuştu. Bunu hep birlikte el birliği ile düzelteceğiz. Cumhuriyet tarihinde, bu güne kadar bütün krizlerin altından kalktık. Bunun altından da kalkarız. Biz ülke ve firmalar olarak öncelikle direnç arttıran önlemler almalıyız. Hükümet ve devletteki bütün mekanizma da Nisan ayında referanduma odaklandı. Geçen sene de seçimlerle çok oyalandık. Bir an önce ekonomi konuşur hale gelmemiz lazım. Referandumla beraber ekonomiyi de öne almamız lazım. Tahmin ediyorum ki 2017’nin 2’nci yarısından sonra toparlanacağız ama inşallah o zaman kadar fazla kayıp vermeyiz. Çünkü bardak kırılınca yapıştırmayla eski haline gelmez. İnşallah ilk 6 ayda bu kırılmaları önleriz. Bu yatırım bankaları ve diğer bankalar da lütfen biraz daha duyarlı olmaları gerekir. Öz sermayesi yüksek olan firmalara biraz daha destek olup önlerini açmalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Bankalar, kendilerini garantiye almak için kredilerini geri çağırıyor”
Bankaların verdikleri kredileri geri çağırmasının doğru bir davranış olmadığının altını çizen Uğurlu, “Katılım bankalarıyla alakalı olarak 2016 yılından gelen bir sıkıntı var. Bankalar kendilerini garanti altına almak için verdikleri kredileri geri çağırır hale gelmeye başlıyor. Bu da piyasayı domino etkisi gibi etkiliyor. Çok firma da bu yüzden kapanıyor. Türkiye çapında da bir gecede tabelaları kalkan firmalar var. Bu firmalar da uzun yıllar hizmet vermiş çok büyük firmalardır. Bu firmalara yazık oluyor. Bir taraftan istihdam yapacağız diye gayret ediyoruz. Onun için duyarlı olup herkesin el birliği ile durumu toparlaması lazım. Vatandaşlardan da alımlarını ertelememelerini istiyoruz. İhtiyaçlarını gidersinler ki piyasa ilerlesin. Şirketler geçen seneyi ekside kapattı. Her sene anketlere baktığımızda kapanan-açılan firmalara baktığımızda açılanın fazla olduğunu görüyorduk. Çünkü gelişmekte olan bir ülkeyiz. Ama bu arada durumun eksi olduğunu zannediyorum” ifadelerini kullandı.