Almanya'da sipariş eksikliği giderek daha fazla şirket için sorun oluşturarak ekonominin toparlanmasını engelliyor.
Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), şirketlerin sipariş eksikliğine ilişkin ekim ayı anket sonuçlarını yayımladı.
Buna göre, ekimde şirketlerin yüzde 41,5'i sipariş eksikliği bildirdi. Alman şirketlerinde sipariş eksikliğinin temmuzdaki son ankete kıyasla 2,1 puan daha fazla olması dikkati çekti. Temmuzda bu oran yüzde 39,4 düzeyindeydi.
Böylece, ekimde, Alman ekonomisinde sipariş eksikliği 2009 finansal krizinden beri görülen en yüksek seviyeye ulaştı.
Ifo'nun açıklamasında, "2009'daki finansal krizden beri bu kadar kötü bir rakam görülmemişti. Kovid-19 krizi sırasında kaydedilen yüksek sipariş eksikliği ilk kez aşıldı." ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, imalat sektöründe şirketlerin yüzde 47,7'sinin sipariş eksikliğinden şikayetçi olduğu, metal üretimi ve işleme sektöründe bu oranın yüzde 68,3'e kadar çıktığı belirtildi.
Hizmet sağlayıcılar arasında sipariş eksikliği de yüzde 31,2'den yüzde 32,1'e yükseldi.
Özellikle taşımacılık sektörü, zayıf sanayi faaliyetlerinden etkilenirken, iş gücüne olan zayıf talep nedeniyle işe alım ajanslarının yaklaşık üçte ikisi sipariş eksikliği bildirdi.
Ifo Makroekonomi ve Araştırmalar Merkezi Müdür Yardımcısı Klaus Wohlrabe, "Sipariş eksikliği Almanya'da ekonomik toparlanmayı engellemeye devam ediyor. Neredeyse bu bütün sektörleri etkiliyor. Eylülde yeniden yükselen birikmiş siparişler bir umut işareti olsa da sipariş defterlerinin yeniden dolması için daha gidilecek uzun bir yol var." ifadelerini kullandı.
Alman ekonomisi
Öte yandan Alman ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmesinin ardından üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu.
Alman ekonomisi, özellikle bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
Alman imalat sektörü, Alman ekonomisinin beşte birinden fazlasını oluşturuyor. İhracata bağımlı olan Alman imalat sanayisi, küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Avro Bölgesi'nde yükselen enflasyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenlerken, Çin ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya'dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi Alman sanayisinin düşüşten kurtulmasını zorlaştırıyor.
Ekonomi, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor.
Ülke ekonomisi geçen yıl, alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı. Almanya böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu.
Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Almanya, bu yıl da küçülürse 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.
Ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek 78 yaşındaki Donald Trump, seçimi kazanırsa Almanya ekonomisini etkileyecek gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.