Bağış, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İhracatçı Birlikleri tarafından düzenlenen ''AB Sürecinde İhracatçılar Zirvesi''nde yaptığı konuşmada AB'nin 110 bin sayfalık müktesebatıyla belki fazla bürokratik bir yapı olduğunu ancak AB'nin aynı zamanda her şeyin orta yolunun bulmuş olan bir değerler birliği olduğunu anlattı.
Egemen Bağış, "İşte o standartlara yükselebilmek için AB sürecinde Türkiye'nin hak ettiği noktaya gelebilmesi için bizim en yakın çalışmamız gereken kişiler sizlersiniz. Türkiye'nin gücünü artırabilmek için ihracata ağırlık vermemiz lazım," diye konuştu.
Hükümet olarak 7 yılda Türkiye'nin ihracatını 7 kat artırdılarsa, bunun iş adamları ile kendilerinin ortak vizyonunun eseri olduğunu belirten Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birileri Türkiye'nin çağdaşlaşmasını, şeffaflaşmasını, demokratikleşmesini, AB standartlarında bir ülke olmasını istemiyor olabilirler. Ama biz çok zorlukları sizlerle el ele vererek beraber göğüsledik ve üstesinden geldik. Türkiye bütün zorlukları aşabilecek güçtedir."
GÜMRÜK BİRLİĞİNİ YENİDEN MÜZAKERE KARARI
1996 yılında Gümrük Birliği anlaşması yapıldığını söyleyen Bağış, Gümrük Birliği'ne girerken de Türkiye'de çok büyük tartışmalar olduğunu hatırlattı.
Egemen Bağış, Gümrük Birliği olmasaydı Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisi olamayacağını ve Türkiye'ye gelen yabancı yatırımlarda da bu kadar artış görülmeyeceğini vurguladı.
Egemen Bağış şöyle konuştu:
"Gümrük Birliği olmasaydı yepyeni istihdam alanlarını açmayı biz düşünemezdik. Peki yeterli mi her şeyi mükemmel mi tabii değil. Belki Gümrük Birliği anlaşmamızı hep beraber bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Geçenlerde Sayın Zafer Çağlayan ve arkadaşlarıyla birlikte AB Genel Sekreterliği'mizin üst düzey yöneticileriyle kendilerinin misafiri olduk ve orada birlikte Gümrük Birliği anlaşmasını Avrupa Birliği ile yeniden müzakere etmek için ön hazırlıkları yapma kararı aldık.
Gümrük Birliği anlaşması, beğenelim beğenmeyelim Türkiye'nin kabul ettiği bir taahhütnamedir. Bugünkü anlaşmayı değiştireceksek nelerden feragat edip karşılığında neleri talep edeceğimizi önce kendi içimizde oturup iyi belirlememiz lazım. Müzakere masasına oturduğumuz zaman da ne istediğimizi iyi bilmemiz lazım.
Şu anda bizler onun çabalarını yürütüyoruz."
GÜMRÜK BİRLİĞİ TÜRK ÜRETİCİSİ VE TÜKETİCİSİNİN MENFAATİNE OLMUŞTUR
Zirvede konuşan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise, "Gümrük Birliği, Türkiye'nin, Türk sanayisinin, Türk üreticisi ve tüketicisinin menfaatine olmuştur. Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını yapmamış olsaydı bugünkü ihracatları ağzımızla kuş tutsak yapmamız mümkün değildi" dedi.
İlgili bakanlıklarla istişare mekanizması oluşturduklarını kaydeden Zafer Çağlayan, sorunların çözümü için iki bakan olarak konuları ilgililerle görüşmek üzere çok kısa bir süre içinde Brüksel'e bir seyahat düzenleyeceklerini söyledi.
Çağlayan şöyle devam etti:
"Daha sonra sizlerin Brüksel'de bir gövde gösterisi olacak. TİM başkanlığında tüm İhracatçı Birlikleri başkanlarımız bana göre anlamlı şekilde Brüksel'e giderek orada toplantı yapacağı z. İlgili tarafların da olacağı bir toplantı gerçekleştirmek, belki özellikle bölgeye hitap edecek bir fuar olacak.
Ankara Sanayi Odası'nda iken Gümrük Birliği maddelerine iyi hakim olunması durumunda bunun Türkiye'nin yararına olacağını söylemiştim... Eğer bu engeller de zamanında çözülebilmiş olsa, AB birçok ülkeye davrandığı cömert davranışları Türkiye'ye gösterebilse, Türkiye'ye karşı iki yüzlü, ikircikli politika izlememiş olsaydı Avrupa'daki ticaretimizde çok daha önemli mesafe kat etmiş olacaktık. Ama biz sabırlı milletiz, sonuna kadar bunu devam ettireceğiz."
Türkiye'nin çok emin adımlarla yoluna devam ettiğini söyleyen Çağlayan, küresel krize rağmen Türkiye'nin ihracatının yüzler kulübünden aşağı düşmediğini vurguladı.