Altının gramı, dolar kuru ve altının ons fiyatındaki düşüşlerin etkisiyle bu hafta yüzde 8,4 değer kaybetti.

Gram altın bu hafta yüzde 8,4 geriledi

Altının gramı son zamanlarda dolar kurundaki sert hareketlerin etkisiyle dalgalı bir seyir izlerken, 13 Ağustos'ta tüm zamanların zirvesi olan 280,8 lirayı gördü.

Bu seviyelerde tutunamayan gram altın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) attığı adımlarla düşüşü ivme kazanan dolar/TL ve altının ons fiyatındaki değer kayıplarının etkisiyle 215,5 liraya kadar geriledi.

Bu haftayı 228,8 lira seviyesinden tamamlayan gram altın, bu hafta yüzde 8,4 değer kaybederek yatırımcısını üzerken yıl başından bu yana ise yatırımcısına yüzde 44 getiri sağladı.

Aynı dönemde altının ons fiyatı ise yaklaşık yüzde 2,5 değer kaybetti. Değer kaybını üst üste 6'ncı haftaya taşıyan altının ons fiyatı, 1.160 dolarla 4 Ocak 2017'den bu yana en düşük seviyesine gerilerken haftayı 1.180,5 dolardan tamamladı.

AA Finans Analisti İslam Memiş, yurt içi piyasalarda dolar kurunda yaşanan agresif yükselişlerin gram altının 280,8 lira seviyesine yükselmesine neden olduğunu söyledi.

"Altının gram fiyatı alım seviyelerine yakın"

Devletin, kamu kurum ve kuruluşlarının aldığı tedbirler ve vatandaşların TL’ye verdiği destekle döviz kurlarında yaşanan yükselişlerin yerini sert düşüşlere bıraktığını dile getiren Memiş, "Dolar kuru ile altının ons fiyatında yaşanan değer kayıpları aynı haftaya denk geldiğinden altının gram fiyatının tekrar eski seviyelerine gerilediğini gördük. Biz, altının gram fiyatında 190-290 lira aralığını takip etmeye devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Memiş, altının gram fiyatının bugünlerde alım seviyelerine yakın yerlerde işlemler gerçekleştirdiğini ifade ederek, gelecek yıl altının gram fiyatının 300-400 aralığına kadar yükselebileceğini söyledi.

Baskı altında kalan altının ons fiyatının 1.160 dolara kadar gerilediğini dile getiren Memiş, yılın geri kalan süresinde ons altının yükseliş trendine girebileceğini dile getirdi.

Memiş, teknik açıdan altının gram fiyatının 1.237 doları yukarı yönlü kırması durumda 1.305 dolara kadar çıkacağını belirterek, "Orta vadede altının ons fiyatı 1.450-1.500 dolar seviyelerine yükselirse bizim için sürpriz olmayacaktır. Uzun vadede altının ons fiyatında 1.800-2.000 dolar seviyelerini bekliyorum." ifadelerini kullandı.

Altının ons fiyatının yatırımcısına alım fırsatları sunduğuna vurgu yapan Memiş, ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı tavrının ise ABD varlıklarında değer kayıplarına neden olabileceğini söyledi.

Memiş, ticaret savaşları nedeniyle ABD ekonomisinin olumsuz etkileneceğini, bu durumun dolar yerine altının tercih edilmesine yol açabileceğini kaydetti.

"Gram altında 215-220 lira arası alım fırsatı yaratabilir"

İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya Özer de, ons altındaki satış seyrinin gram fiyatında da etkili olduğunu ancak altının gram fiyatında dolar kurunda yaşanan yüksek dalgalanmanın etkisini daha da fazla gösterdiğini kaydetti.

Bu nedenle gram altın yatırımcısı için kuru etkileyebilecek haber akışlarının ön planda olduğunu ifade eden Yalçınkaya, "Yeni bir rekor seviyenin önü kesilmiş gibi görünmekte ancak Türk lirası üzerindeki hassasiyetin devam ettiğini belirtelim. Teknik olarak gram altında 215-220 lira arası alım fırsatı yaratabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Gelişmiş ülke Merkez Bankalarının enflasyon hedeflerine yaklaşmalarının ons altın fiyatlarında baskı yarattığını ifade eden Yalçınkaya şunları kaydetti:
"Her ne kadar ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 3 seviyesinde yüzde 2,85 seviyesine gerilemesine karşın global tahvil faizlerinin yükseliyor olması dolar bazında altın fiyatlarını baskılayan ikinci etken olarak yaşanmakta. Diğer yandan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 2018 yılı içerisinde dört faiz artırımına gideceğine yönelik algının kuvvetlenmesi altın fiyatlarını aşağı çeken unsurlar arasında."

Yalçınkaya, gelecek dönemde ons altının ilk etapta 1.200 dolar seviyesine doğru tepki yapabileceğini, ancak bu tepkiler ons altında yeni bir yükseliş trendi oluşması açısından yeterli olmayacağını kaydetti.
OGÜNhaber