Sinem Cantürk, internetin ticaretteki önemiyle beraber bir çok ülkede kabul gören elektronik para ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İSTANBUL / İHA - KPMG'nin Türkiye ofisi Bilgi Sistemleri Risk yönetimi Bölüm Başkanı Sinem Cantürk, "Elektronik ödeme hizmeti sunan ancak lisans almayan şirketler Haziran 2015’ten bu yana yasa dışı faaliyet gösteriyor" dedi.
Dünyanın en büyük uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık hizmeti şirketlerinden KPMG'nin Türkiye ofisi Bilgi Sistemleri Risk yönetimi Bölüm Başkanı Sinem Cantürk, internetin ticaretin yeni kanalı olmasıyla birçok ülkede kabul gören elektronik para ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Cantürk, "Ödeme ve Elektronik Para konusunun dünya ekonomi gündemindeki önemli bir başlık. Türkiye’de de Bankacılık Düzenleme ve Derecelendirme Kurumu’nun (BDDK) bu alanda önemli düzenlemelere gitti. Halen bir düzenlemeye tabi olmayan, fatura ödeme, para transferi, mobil ödeme, ön ödemeli kart ve sanal POS benzeri hizmetleri sunan şirketler için birçok yeni kural geldi. Dijital dünyada elektronik para, basılı paranın yerine geçecek. Uzun vadede bu değişiklik kaçınılmaz” dedi.
Cantürk, ”Dünya devleri Western Union, Money Gram, Pay Pal lisansı aldı veya almaya çalışıyor. Bazı yabancı şirketler yerli şirketlere ‘siz şirketi kurup lisans alın, biz sizlere ortak oluruz veya sizleri satın alırız’ teklifiyle gidiyor. Bu kuruluşların kısa vadede bankalarla yarışmaları söz konusu değil. Çünkü bankalarda bu hizmetler mobil ve web teknolojilerine entegre. Ayrıca banka hizmetlerinden daha farklı ödeme ve ücret koşulları barındırdığı için tüketiciler tarafından cazip bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Cantürk, "Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının sunduğu hizmetler, para kullanım kolaylığı anlamında birçok avantaj sağlıyor. Ancak hizmet sağlayıcı kuruluşları, sistemin kurulması ve yönetilmesi açısından zor bir süreç bekliyor" dedi.
Sinem Cantürk sözlerine şöyle devam etti: “Yeni kanuna göre, ödeme alma, havale, elektronik fon transferleri için BDDK’dan lisans alması gereken firmalar artık kendi sistemleriyle faaliyet gösterebilecekler. Uyum süreci kapsamında lisansa başvuracak firmaların yürütülecek operasyonlara göre gereksinimleri değişiyor. Bağımsız denetçilere ise söz konusu gereksinimlerin karşılanma durumunu kontrol etmek ve kuruluşlara lisansı alma yönünde rehberlik etmek düşüyor. Lisans alınması gereken tarihler göz önünde bulundurulduğunda Haziran 2015’ten itibaren başvuru yapmayan veya lisans almayan şirketler yasadışı faaliyet göstermiş oluyor. Bu noktada henüz lisans almamış, lisans alma sürecine dâhil olmamış her kuruluş hizmet sürekliliği bakımında büyük risk taşıyor.”