BDDK ödenmesi sorunlu kredilerin takibe atılması süresini uzatan uygulamasını 30 Haziran 2021'e kadar devam edilmesine karar verdi ve valör uygulamasını kaldırdı. Yeniden kısıtlamalar ve kapatmalar yaşandığı bu günlerde hem reel sektör, hem vatandaş hem de bankacılık sektörü için uzatma kararı oldukça yerinde olarak değerlendirildi.

BDDK'nın hamleleri ne anlama geliyor?

Pandeminin yeniden kısıtlamalarla hayatımıza geri dönmesi, bazı işyerlerinin zorunlu kapanması ve çalışanlarının evlere kapanması alınan tedbirlerin yeniden uzatılması sonucunu doğurdu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşın ve reel sektörün finansman koşullarını kolaylaştırmak için uyguladığı tedbirlere devam edilmesine karar verdi. Buna göre bu yılsonunda bitecek olan gecikmeye giren krediler takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün beklenilmeye devam edilecek. 30 Haziran 2021’e kadar uzatılan bu uygulama ile hem vatandaş ve reel sektör kredi ödemelerindeki sorunları konusunda rahatlayacak hem de banka bilançoları gelecek yılın ikinci çeyreğine kadar nefes alacak. Bu adımın ardından Borsa İstanbul’da bankacılık endeksi yönünü negatiften pozitife çevirdi.

BDDK’dan yapılan açıklamada koronavirüs nedeniyle bireylerin ve reel sektörün finansman koşullarını kolaylaştırmak amacıyla uygulanan tedbirlere devam edilmesine karar verildiği, uygulamaların geçerlilik tarihinin 31 Aralık 2020'den 30 Haziran 2021'e uzatıldığı belirtildi. BDDK açıklamasına göre 30 Haziran 2021'e kadar kredi ödemelerindeki gecikmelere esneklik tanınarak, gecikmeye giren krediler takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün beklenilmeye devam edilecek. Kart borçlarını öteledikleri süre boyunca bankaların asgari tutar da dahil olmak üzere alacaklarını talep etmeyerek ödemesiz dönem tanımlayabilme uygulaması da 30 Haziran 2021'e kadar sürecek.

BDDK açıklamasına göre yeniden yapılandırılmış kredilerin geri ödemesindeki koşullar için de kolaylık devam edecek. 90 günlük gecikme süresinin 180 güne çıkarılmasına benzer şekilde, bir yıllık izleme süresi içerisinde anapara ve/veya faiz ödemesi otuz günden fazla geciken ya da bu süre içinde bir kez daha yeniden yapılandırmaya tabi tutulan kredilerin üçüncü grupta sınıflandırılma şartı da 30 Haziran 2021'e kadar uygulanmayacak. Düzenlemeler, ihtiyaç kredilerinin yanı sıra taşıt, konut ve tüketici kredileri ile tüm ticari kredi türlerini kapsıyor.

BDDK açıklamasına göre bankacılık sektörünün mali bünyesine ilişkin resmin daha şeffaf bir şekilde analiz edilmesini ve olası risklerin daha etkin bir şekilde yönetilebilmesini teminen belirli düzenlemelere ise 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren son verilecek.

Atılması gereken yerinde bir adım
Piyasa uzmanları pandeminin yine ağır bir şekilde devam ettiğini, kısıtlamaların ve işyeri kapanmalarının devam ettiği hatta bazı vatandaşların gelir imkanlarını kaybettiği bu dönemde BDDK’nın attığı adımı oldukça olumlu karşıladı. Bir sürü şirketin zor durumda olduğuna dikkat çeken uzmanlar böylesi dönemlerde kamu maliyesinin açılması ve esnetilmesinin de doğal olduğuna işaret etti. Uzmanlar bu önlemlerin para politikasında yapılanlara da destek olacağını vurgulayarak bunun atılması gereken bir adım olduğunu dile getirdi. Uzmanlar bu adımlar atılıp şirketler ve vatandaşlar korunduğunda para politikasında daha fazla sıkılaştırmaya gerek kalmayacağına da vurgu yaptı.

Bankaları biraz rahatlatacak
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan bankaların şu anda yüksek oranda sorunlu alacak yönetmek durumunda olduğunu belirterek “Covid-19 nedeniyle zorlu bir süreçten geçen bireyseller ve firmalar, azalan gelir, tahsilat sorunları, ekonomide azalan talep gibi etmenler nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar ve banka borçlarını da ödemekte zorlanıyorlar. Kredilerin takibe alınma süresinin yukarıya çekilmesi şu anda sorunlu krediler ve grup 2 kredilerde sabit bir eğilim sağlıyor ve bu krediler hala banka bilançolarında yönetiliyorlar” dedi. Kredi büyümesinin teşvikiyle özellikle ticari bankaların üçüncü çeyrek finansallarında artan karşılık oranları ve serbest karşılık tutarları nedeniyle yüksek seviyede karşılık giderleri yazılmasına neden olduğunu kaydeden Erkan, şunları söyledi: “Takibi gecikmiş alacaklar sektör açısından sorun teşkil ediyor, ancak mevcut finansal sıkılaşma döneminde artan faizlerin ve bankalara yönelik düzenlemelerin normalleştirilmesinin etkisi, bankaları biraz rahatlatır ve kendi risk değerlendirmelerini yapmaları için ellerini kuvvetlendirir. Bankalar, TGA’ları bilançolarında yönetmeye devam edecekleri gibi bunları tahsil etmeye çalışmaya da devam edecekler. Kötü alacakların bilançolarda yüzdürülmeye devam edilmesi ise, aynı zamanda zombi şirketlerin de yaşatılması durumunu ortaya çıkarıyor.”

Altın ve dövizde bir iş günü valörlü uygulaması kalktı
BDDK, ayrıca 100 bin dolar ve üzerinde (veya diğer döviz cinslerinde buna denk gelen tutar) döviz (efektif dahil) alım işlemlerinde dövizin ilgilinin hesabına aktarılmasının ve/veya kullanıma açılmasının/fiziki teslimatının bir iş günü valörlü olarak gerçekleştirilmesine ilişkin uygulamanın yanı sıra gerçek ve tüzel kişilerin günlük 100 gr ve üzerinde altın alım işlemlerinde, altının ilgilinin hesabına aktarılmasının ve/veya kullanıma açılmasının bir iş günü valörlü olarak gerçekleştirilmesine ilişkin uygulamayı da kaldırdı. Dünya yazarı Erhan Aslanoğlu valör uygulamasının kaldırılmasını döviz mevduatların çözülmesine yönelik bir adım olarak değerlendirdiğini belirterek “Piyasadaki döviz alışverişinde yatırımcıların kafasındaki bir soru işareti daha kaldırılmış oldu. Bu uygulamanın yastık altı, kayıt dışı döviz talebini azaltmasını da beklemeliyiz. Döviz alışverişinde yatırımcıların kafasındaki bir soru işareti daha giderildi. Böylece piyasaların kendi arz talep dengesini bulmasının önündeki engel kalktı” dedi.

BDDK HANGİ ADIMLARI ATTI
• Sermaye yeterliliğinin ölçülmesinde kredi riskine esas tutar hesaplamasında döviz kuru olarak Merkez Bankası alış kurunun son 252 günkü ortalaması alınabilecek.

• Kredilerin takibe düşme süresini 90 günden 180 güne çıkaran uygulama Haziran’a kadar uzatıldı. Düzenleme ihtiyaç kredilerinin yanı sıra taşıt, konut ve tüketici kredileri ile tüm ticari kredileri kapsıyor.

• Kredilerin donuk alacak sınıflandırılması için öngörülen 90 gün gecikme süresinin, 180 gün olarak uygulanmasına ve 90 günlük gecikmeye rağmen İkinci Grupta sınıflandırılmaya devam olunan krediler için ayrılacak karşılıkların, bankaların TFRS 9 kapsamında beklenen kredi zararının hesaplanmasında kullandıkları kendi risk modellerine göre ayırmalarına devam edilecek.

• Birinci Grupta izlenen krediler için 90 gün olarak uygulanmasına ve 30 günlük gecikmeye rağmen Birinci Grupta sınıflandırılmaya devam olunan krediler için ayrılacak karşılıkların, bankaların TFRS 9 kapsamında beklenen kredi zararının hesaplanmasında kullandıkları kendi risk modellerine göre ayrılmasına devam edilecek.

• BDDK, emtia ve gayrimenkullerin edinim tarihinden itibaren 3 yıl içinde elden çıkarılması zorunluluğunun uygulanmamasına karar verdi.

• Kart borçlarını öteledikleri süre boyunca bankaların asgari tutar da dahil olmak üzere alacaklarını talep etmeyerek ödemesiz dönem tanımlayabilme uygulaması da 30 Haziran 2021'e kadar sürecek.

• BDDK ayrıca, ayrı bir açıklamaya göre, bazı döviz ve altın işlemlerinin gerçekleştirilmesini bir günlük geciktiren önceki düzenlemeleri de iptal etti.
OGÜNhaber