Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), banka müşterilerinden alınan şikâyetler ile bankacılık faaliyetlerinin sosyal sorumluluk ilkesi çerçevesinde etik ilkelere uygun bir şekilde yürütülmesi gerekliliği dikkate alarak Türev İşlemlerde Bankaların Müşterileri ile Olan İlişkileri Hakkında Yönetmelik Taslağı hazırladı.
ANKARA / İHA - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), banka müşterilerinden alınan şikâyetler ile bankacılık faaliyetlerinin sosyal sorumluluk ilkesi çerçevesinde etik ilkelere uygun bir şekilde yürütülmesi gerekliliği dikkate alarak “Türev İşlemlerde Bankaların Müşterileri ile Olan İlişkileri Hakkında Yönetmelik Taslağı” hazırladığını internet sitesinden duyurdu. Yapılan açıklama şu şekilde;
"Taslak Yönetmelik, müşterilerin türev işlemin olası tüm risk ve getirileri ile işleme özel şartlar hususunda açık bir şekilde önceden bilgilendirilmelerini, müşteri ile türev işlemler çerçeve sözleşmesi yapılması gerekliliğini, müşterilerin yaptıkları türev işlemlerin güncel değerleri hakkında periyodik olarak bilgilendirilmelerini, bankaların belirli kriterleri dikkate alarak bireysel ve kurumsal müşterilerin risklilik düzeylerini belirlemelerini ve belirlenen bu risklilik düzeylerine göre bireysel ve kurumsal müşterilerin belirli türev işlemleri yapamamalarını, her bir türev müşterisi için bir türev limitinin tanımlanmasını, tezgâhüstü türev işlem yapacak müşterilerden işlemin mahiyetine uygun şekilde yeterli nitelik ve düzeyde teminat alınması gerekliliğini, yeni bir türev ürünün geliştirilmesine ilişkin olarak bir ön bilgilendirme raporu hazırlanmasını ve bu raporda türev ürünün taşıdığı tüm risklerin müşteriler açısından değerlendirilmesi gerekliliğini hüküm altına aldı."
Taslak ile getirilmesi planlanan önemli yenilikler şu şekilde belirtilmektedir;
1- Karşı taraf kredi riskine maruz tutarları için İçsel Model Yöntemi (İMY) kullanan bankalarda, karşı taraf kredi riskine ilişkin sermaye yükümlülüğü hesaplamasında değişikliğe gidilmiştir. Bu çerçevede, sermaye yükümlülüğü, bu risk tutarları için cari piyasa verisi kullanılarak hesaplanan efektif beklenen pozitif risk tutarının (EBPRT) baz alındığı sermaye yükümlülüğü ile İMY’nin kullanıldığı tüm karşı taraf kredi riskleri için tutarlı tek bir stres kalibrasyonunun kullanılarak hesaplanan EBPRT’nin baz alındığı sermaye yükümlülüğünden büyük olanı olarak belirlenmiştir.
2- Bir karşı tarafın kredi kalitesinde değişikliklerden kaynaklı olarak kredi spreadinde meydana gelebilecek değişiklik nedeniyle ortaya çıkabilecek zarar riski olarak tanımlanan kredi değerlemesi ayarlamalarına (credit valuation adjustment-CVA) ilişkin ilave sermaye yükümlülüğü getirilmiştir.
3- Karşı taraf kredi riskine ilişkin sermaye yeterliliği değerlendirmelerinde kullanılmak üzere yapılacak stres testine ilişkin ayrıntılı uygulamalar getirilmiştir (en az üç aylık dönemler itibarıyla çok faktörlü stres testlerinin kullanılması, aylık olarak tüm karşı tarafların stres testine tabi tutulması vb.).
4- Yapılacak stres testi ve senaryo analizleri yoluyla belirlenmesi gereken genel ters eğilim riskinin yanında, bankanın maruz kaldığı risk ile karşı tarafın iflas riski arasında pozitif korelasyon olması durumunda ortaya çıkan spesifik ters eğilim riski için sermaye ayrılmasına ilişkin izlenecek yöntemler ayrıntılı şekilde açıklanmıştır.
5- Karşı taraf kredi riskinin ölçülmesi yanında, bu riskin belirlenmesi, yönetimi ve raporlamasına ilişkin kapsamlı düzenlemeler getirilmiştir. Diğer taraftan, karşı taraf kredi riskinin ele alındığı, Yönetmeliğin ikinci ekinde yapılması planlanan yenilikler kapsamında Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ’de de değişiklik yapılması ihtiyacı hasıl olmuş, bu kapsamda, “Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğde
Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı” hazırlanmıştır.