Bakan Bayraktar, Atlantik Konseyi Bölgesel Temiz ve Güvenli Enerji Konferansı'ndaki konuşmasında, Türkiye olarak çok boyutlu, çok katmanlı ve kendine özgü bir enerji dönüşümü stratejisini hayata geçirmek için çalıştıklarını söyledi.
Karbonsuzlaşma hedefi doğrultusunda, Türkiye'nin uzun dönem enerji planlamasında 5 ana alana odaklandığını dile getiren Bayraktar, "Bunlar, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, nükleer enerji, geçiş yakıtı olarak doğal gaz ve enerji dönüşümü için madenler." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, Türkiye'nin yenilenebilir enerjide Avrupa'da 5'inci, dünyada da 11'inci sırada olduğunu anımsatarak, "Net sıfır emisyon hedefini koyduğumuz tarih olan 2053'e kadar yenilenebilir enerjiyi ülkemiz açısından gelişme alanı, potansiyeli en yüksek alan olarak tespit etmiş durumdayız." diye konuştu.
Yenilenebilir enerji projelerini desteklemeye devam edeceklerini belirten Bayraktar, "Önümüzdeki 12 yılı kapsayacak, yani 2035 yılına kadar bizi götürecek oldukça iddialı bir yenilenebilir enerji programımız var. Yenilenebilir kurulu gücüyle her yıl 5 bin megavat güneş ve rüzgarı mutlaka yeni kapasite olarak mevcut kurulu gücümüze katmak istiyoruz. Böylece 2035 yılına geldiğimizde, bu 12 yıllık süreçte, şu an için 30 bin megavat olan kurulu gücümüzü 90 bin megavata ulaştırmak istiyoruz." dedi.
Bayraktar, bu kapsamda, Türkiye'nin 2035 yılı için yenilenebilir enerji stratejisinin de yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılmasının hedeflendiğini dile getirdi.
Enerji verimliliğiyle 2040'a kadar 26 milyar dolar enerji tasarrufu hedefleniyor
Baz yük enerji kaynağı olarak nükleer enerjinin önemine de değinen Bayraktar, Türkiye'nin ilk nükleer enerji santralinin inşasının devam ettiğini söyledi.
Bayraktar, 4 reaktörün yapımının aynı anda devam ettiği Akkuyu'nun dünyanın en büyük nükleer enerji santrali şantiyesi olduğuna işaret ederek, "İlk reaktörün ilerlemesi yüzde 90'ları aşmış durumda. 2025 yılında ilk karbonsuz elektriği üreteceğiz ve 2028'e kadar kalan diğer 3 reaktörü de devreye almak suretiyle Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu bu santralden karşılamış olacağız. Bu sayede Türkiye yılda yaklaşık 35 milyon tonluk bir karbon emisyonundan sakınmış olacak." bilgisini paylaştı.
Türkiye'nin nükleer enerjide 2050 yılı için toplam 20 bin megavatlık kapasiteyi hedeflediğini anlatan Bayraktar, küçük modüler reaktörlerde de en az 5 bin megavatlık kurulu güce ulaşmayı planladıklarını ifade etti.
Bayraktar, 2017-2023 dönemini kapsayan 1. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile kamu ve özel sektör olarak yaklaşık 8,5 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını, bu sayede 70 milyon ton karbon emisyonunu azalttıklarını vurgulayarak, "Bu bize 45 bin yeni yeşil istihdamın da kapısını açmış oldu. Bu yılın başında, Türkiye'nin 2024-2030 2. Ulusal Enerji Verimliği Eylem Planı'nı açıkladık. Önümüzdeki dönemde kamu-özel sektör birlikte yaklaşık 20 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
Enerji yoğunluğunun da düşürüleceğine, böylece 100 milyon ton karbon emisyonunun azaltılmış olunacağına dikkati çeken Bayraktar, "Hedefimiz 2040'a kadar Türkiye'nin enerji verimliliği sayesinde 26 milyar dolarlık bir enerji tasarrufu sağlaması olacak." ifadesini kullandı.
Avrupa'nın 4'üncü büyük doğal gaz piyasasıBayraktar, daha fazla yenilenebilir enerji kaynağı Türkiye enerji sistemine entegre edilirken doğal gazın da göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye olarak biz 50 milyar metreküpü aşan bir tüketimle Avrupa'nın 4'üncü büyük doğal gaz piyasasıyız. Doğal gazda arz güvenliğimizi tesis etmek için, çeşitlendirmeyi sağlamak için gazlaştırma terminalleri kapasitemizi arttırdık. FSRU'larla, diğer tesislerindeki kapasite artışlarıyla biz 8 yıl öncesine göre bugün gazlaştırma kapasitemizi 5 kat arttırdık, yer altı depolama kapasitelerimizi arttırdık. Uluslararası boru hattı projeleri de dahil olmak üzere birçok konuda özellikle doğal gaz boru hattı altyapısına çok önemli yatırımlar yaptık. Bu sayede, Türkiye bugün itibarıyla yıllık tükettiği doğal gazın en az yarısını sıvılaştırılmış doğal gaz olarak alabilecek bir kabiliyete kavuşmuş oluyor."
Türkiye'nin 2020'de Karadeniz'de Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfini yaptığını anımsatan Bayraktar, şu anda 2,6 milyon hanenin doğal gazını üretir hale geldiklerini söyledi.
Bayraktar, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası'ndaki üretimi artırmayı hedeflediklerine dikkati çekerek, "Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküp günlük üretime ve son dönemde ülkemize getirdiğimiz yüzer üretim platformuyla da 2026 yılı içerisinde 20 milyon metreküp günlük üretime kavuşacağız. Bu sayede Türkiye yıllık 7,5 milyar metreküplük bir üretimi gerçekleştirmiş olacak." ifadelerini kullandı.
Türkiye Güneydoğu Avrupa ülkelerinin enerji arz güvenliğine önemli katkılar sunuyor
Türkiye'nin doğal gaz keşif ve sondaj çalışmalarına yaptığı yatırımların yanı sıra Güneydoğu Avrupa ülkelerinin enerji arz güvenliğine önemli katkılar sunduğunu belirten Bayraktar, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Sırbistan ile yapılan anlaşmalarla Türkiye'nin gaz ihraç eden bir ülke haline geldiğini söyledi.
Bayraktar, 2024'ün uzun vadeli LNG anlaşmalarının devreye alındığı bir yıl olduğuna işaret ederek, "Doğal gazda ABD Türkiye'nin en önemli LNG tedarikçisi haline geldi. Amerikan LNG'sinin Türkiye pazarındaki payı özellikle son 5-6 yılda bu altyapı yatırımlarımızla ve Amerikan LNG'sinin daha rekabetçi olmasıyla artmaya başladı." diye konuştu.
Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa ülkelerine daha fazla doğal gaz tedarik edebilmesi için Bulgaristan ve Yunanistan ile mevcut boru hatlarının kapasitesinin artması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Bu konuda yapılacak yatırımlarda Türkiye olarak var olduğumuzu, var olacağımızı ifade etmek istiyorum. Burada hem bu bölgenin arz güvenliğine hem de gazın çeşitlendirilmesi anlamında da önemli katkı yapacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye elektrik iletim altyapısı yatırımlarına odaklanacakBayraktar, Türkiye'nin aynı zamanda Gürcistan, Azerbaycan, Bulgaristan ve Yunanistan ile mevcut elektrik şebekesinin kapasitesini güçlendirmesi gerektiğini belirterek, "Önümüzdeki dönemde odaklanacağımız ve burada birçok işbirliği alanımızın olacağı konulardan biri de (elektrik) iletim altyapısı ve bu konularda yapacağımız yatırımlar. Bunu önümüzdeki günlerde yapmayı planladığımız Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Gelişim Stratejisi programında kamuoyumuzla biraz daha detaylı paylaşacağız." dedi.
Enerji borsası olarak kurulan EPİAŞ'ın kapsamının genişletilmesi, karbon piyasasının kurulması ve Türkiye'nin 2026'da karbonun fiyatlandığı bir ülke haline gelmesini hedeflediklerini aktaran Bayraktar, "İstanbul Finans Merkezi'ne taşınacak EPİAŞ'ın da beraberinde emtia borsası haline gelmesini hedefliyoruz." diye konuştu.