Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, memur maaşlarının bütçenin çok önemli bir bölümünü oluşturmaya başladığını belirterek,

Babacan'dan memur maaşı açıklaması

“Bir zamanlar tüm bütçe harcamalarımızın yüzde 18’i memur maaşı iken, şu anda yüzde 28’e çıkmış durumda. Biz her verdiğimiz lirayı halkımızın verdiği vergilerden karşılıyoruz” dedi.

(MURAT HOROZ / İSTANBUL) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) “55. Olağan Genel Kurul Toplantısı”nda yaptığı konuşmanın ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Babacan, Euro Bölgesi’ndeki beklentilerin aşağı doğru gitmesinin Türk bankacılık sektörüne yeni düzenleme anlamı taşıyıp taşımadığına ilişkin olarak küresel ekonomik gelişmeleri ve Avrupa ile ilgili ekonomik gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini belirtti. Gerektiği zaman gereken adımları attıklarını ifade eden Babacan, "Ancak biliyorsunuz finans sektörü Avrupa'da zor şartlardan geçti. Bu dönemde Türk bankacılık sektörü, türbülanstan izole olmayı gerçekleştirdi ve apayrı bir performans ortaya koydu. Biz bankacılarımızla çok sık görüşüyoruz. Kendi sektörümüzdeki trendlere de bakıyoruz. Dolayısıyla Türkiye'yi Avrupa'daki olası gelişmelerden korumak için azami özeni kuşkusuz göstereceğiz. Bankacılarımızla beraber çalışarak, Türk bankacılık sektörü için en iyisi neyse onu yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz" dedi.

“BDDK BAŞKANLIĞINDA ATAMA SÜRECİNDEYİZ"
Babacan, BDDK ve TMSF başkanlarının atamasının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandığını, şu anda da atama sürecinde olduklarını ve bu konuda verdikleri kararları kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade etti. Yeni TTK'da değişmesi gereken 40-50 madde için de bir örnek gösteren Babacan, "Örneğin, her türlü yazışmada, 'şirketle ilgili her türlü bilgi yazılır' gibi maddeler var. Zaten firmaların internet sitesi, sicil numarası var. Dolayısıyla sicil numarası, internet sitesi varsa merak eden konulara oralardan bakılabilir. Her belgeye o bilgileri tek tek basmak yerine, böyle bir kolay yöntem düşünülebilir" diye konuştu.

Bu konuda gerekli değişikliklerin üzerinde çalışıldığını belirten Babacan, şunları söyledi:

“Temmuz tarihinin de ötelenmesi gerekecek. Çünkü mevcut haliyle yürürlüğe girmesinin çok önemli sakıncaları var. Yetişmezse o zaman bakarız. Değişiklik için makul bir süre gerekir. O sürenin sonrasına konulabilir. Hedefimiz değişikliği bitirip, 1 Temmuz'a yetiştirmek. O nedenle yoğun şekilde çalışıyoruz ama değişiklikler olursa."

"HATA YAPANIN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ"
Ali Babacan, yine yeni TTK'da ortakların şirkete karşı borçlanması konusunda da sıkıntıların olduğunun belirtilmesi üzerine, "Onlar şu anda çalışılıyor. EKK'da saatlerce bu iş sürüyor" dedi.

Türkiye ekonomisinin iyi bir noktaya gelmesinde serbest piyasa ekonomisinin de önemli olduğunun altını çizen Babacan, yeni TTK'da da girişimcinin iş dünyasının önünün açılması ve ticaretin kolaylaştırılmasının bu işin temel felsefesi olması gerektiğini ifade etti. Bu kanunda tek tek işletmeleri, şirketleri, işadamları ve iş kadınlarını dürüst varsayacaklarını belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim temel varsayımımız bu. Ancak, yanlışlık içinde olanı, hata yapanı yada kasıtlı olarak bazı konularda yanlış yola girenlerin de cezasını vereceğiz. İlk baştan 'nasıl olsa herkes dürüst değil, herkes yanlışlık içinde olabilir. Herkesin başına birini koyalım, öyle şeyler yapalım ki baştan bu tür şeyleri önleyelim' gibi bir yaklaşım ticaret hayatını boğar, bağlar. Dolayısıyla buradaki temel varsayım önemli. Varsayım. Herkes aldatandır, herkes yanıltırdan mı başlayacağız. Yoksa herkes dürüstlerden mi başlayacağız? Biz herkes dürüstlerden başlamak istiyoruz ancak, hata içinde olan da yakalandığı zaman en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bu felsefe içinde hareket edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sırf TTK'nın bin 500 civarında maddesi var, hiç süzgeçten geçmemiş. Uygulamaya adapte edilmesi için bazı maddelerin değişmesi doğal."

SPK yasasındaki maddeler ile yeni TTK'daki maddeleri de uyumlaştırdıklarını söyleyen Babacan, "Bazı çelişen gri alanlar vardı. Hem SPK, hem TTK'da yapacağımız değişikliklerle onları açıklığa kavuşturuyoruz" dedi.

SPK Kanunu için de henüz somut bir tarih söylemediklerini belirten Babacan, bunun da en kısa sürede tamamlanmasını istediklerini, yoğun bir şekilde çalıştıklarını ve 30 Haziran'a Meclis kapanmadan yetişmesi halinde çok memnun olacaklarının altını çizdi.

"BİZ VERDİĞİMİZ HER LİRAYI, HALKIMIZDAN TOPLADIĞIMIZ VERGİLERDEN KARIŞILIYORUZ"
Babacan, basın mensuplarının memur maaşları ve akabinde çıkan "içki ve sigaraya zam" haberlerine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:

“Memur maaşları bütçemizin artık çok önemli bir bölümünü oluşturmaya başladı. Bir zamanlar tüm bütçe harcamalarımızın yüzde 18’i memur maaşı iken, şu anda yüzde 28’e çıkmış durumda. Biz her verdiğimiz lirayı halkımızın verdiği vergilerden karşılıyoruz. Biz bu sene orta vadeli programımızı yaparken memur maaşları ile ilgili varsayımımız bu yıl için yüzde 3+3, gelecek yıl için de yüzde 2+3’dü. Öte yandan şunu da dikkate almamız gerekiyor. Biz bütçemizi orta vadeli programımızı yaparken enflasyon için bazı varsayımlarımız vardı. Bu yıl için verdiğimiz o 1+1 farkın bir kısmını enflasyon sebebiyle vermek durumunda kalabilirdik. Dolayısıyla nihayetinde ne kadar fark yaratır, bunu enflasyon sonuçları ortaya çıktıktan sonra ancak net bir hesap yapabiliriz. Çünkü örneğin ilk yarıda enflasyon 4 çıkarsa orta vadeli programa 3 yazmamızın bir anlamı yok. Bizim yapacağımız şu anda haziran sonunu bekleriz. Bir enflasyon ortaya çıkar, haziran sonu itibariyle büyüme tahmini nasıl, bütün bunları değerlendiririz, bütçe ile ilgili tahminlerimizi gözden geçiririz. Ondan sonra yılın ikinci yarısı ile ilgili tabloyu ele alırız. Vergilerle ilgili herhangi bir kararımız yok. Yıl içerisinde bütçe dengeleri arzu etmediğimiz yönde gelişirse o zaman harcama yönlü ya da gelir yönlü adımlar gündeme gelebilir. Büyüme ile vergi gelirleri birbirine bağlı. Büyüme hızı iyi olunca vergiler de yükseliyor.”

"SİGARAYA ZAM KONUSUNDA VERİLEN BİR KARAR YOK"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "İçki ve sigaraya zam gelmiyor mu?" şeklindeki bir soru üzerine, "Sigarada pek çok gelişmiş ülkede bir maktu vergi kavramı var. Bu maktu vergiyi koyabilmek ya da ayarlayabilmekle ilgili Bakanlar Kurulu’na bir yetki alıyoruz. Ancak bu maktu vergiyi getirirken, oransal vergiyle ilgili kuşkusuz yeniden bir düzenleme olabilir. Sigarayla ilgili şu anda verilmiş bir karar yok. Bu sadece vergi mevzuatımızı AB ile ve diğer gelişmiş ülkelerle paralel hale getireceğiz ki, ileride yapacağımız vergi ayarlamalarında esnekliklerimiz olsun. Daha dengeli bir düzenleme yapabilelim" yanıtını verdi.

"KİMSE KUSURA BAKMASIN, GREV YASAĞI OLACAK"
THY'ye kanunla grev yasağı getirilmesi konusunu da değerlendiren Babacan, bunun çok doğru bir adım olduğunu savundu. Babacan, karara ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"Bugünkü mevzuatımızda bankacılık sektöründe grev yasağı vardır. Çünkü öyle sektörler vardır ki onun durması, binlerce sektörü durdurur. Herhangi bir kuruluşumuzdaki tıkanma tüm ekonomiye zarar verebilir. Dolayısıyla bunlara izin veremeyiz. Dolayısıyla bunun önünün açık olması bana göre bir hataydı. Çok doğru bir adım atılmıştır. Meclis, gereğini yapmıştır. Aksi halde tek bir işletme, tek bir şirket, tek bir grev olayı yüzünden Türkiye ekonomisine kalıcı zarar verici boyutta işlerin gelmesine asla müdahale etmeyiz. Düşünün 74 milyonun refahını, gelirini etkileyecek derecede, ekonomide etkisi olacak sektörlerde kimse kusura bakmayacak, grev yasağı olacak."

Babacan, 900 bin öğretmene yönelik performansa dayalı bir sistemin gerekli olduğunu, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı'nın ciddi şekilde konuya baktığını söyledi. Babacan, memur maaşlarının bütçedeki payının atmasında memur sayısının artmasının etkisinin sorulması üzerine, "Bir miktar var kuşkusuz, memur sayımız artıyor" yanıtını verdi.

Halkbank'ın özelleştirme sürecini de değerlendiren Babacan, bankanın yüzde 25'inin halka açık olduğunu, bunun yüzde 49'a kadar yolu bulunduğunu ve ileriki aşamada yüzde 51'lik stratejik hisse satışının da söz konusu olabileceğini bildirdi. Dünyada şu anda o güçte parayı verip de alacak bir bankanın çok olduğunu ifade eden Babacan, "Dolayısıyla, stratejik satış kısa sürede söz konusu değil. Halka arzın ikinci kısmının ne zaman olacağı piyasa koşullarına bağlı olacak. Bu konu gündemimizde" dedi.
 

 

OGÜNhaber