Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin cazibe merkezi haline gelmesi için güven ortamının önemine işaret etti.

Babacan: Yoldan sapmamamız lazım








İSTANBUL - "Ne söz veriyorsak, onu yapmamız lazım. Ana politikalardan asla taviz vermememiz lazım. Dümdüz yolda giderken, sağdan soldan biraz rüzgar esti diye, ara yollara patikalara sapmamamız lazım'' dedi.

CNBC-e televizyonunun 10. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Geleceği Görmek: Ekonomide 1000 günde neler olacak?" konulu konferansta konuşan Babacan, özel sektör için 2011'de iki önemli alan bulunduğunu, bunlardan birinin, yurt dışına tahvil ihracı olduğunu söyledi. Talebin hepsinin Hazine kağıtlarına değil, farklı kuruluşların kağıtlarına da olmasını istediklerini ifade eden Babacan, "Bu noktada bir stopaj uygulamamız var.

Bu stopaj bir bakıma aslında, 'bu piyasa şimdilik kapalı dursun' yaklaşımıyla belki konulmuş bir uygulama, yüzde 10'luk stopaj. Biz bunu uzun vadeli eurobond ihraçları için özel sektörümüze sıfıra indirmeyi planlıyoruz. Bunun üzerinde çalışıyoruz, herhalde birkaç güne kadar nihai kararlarımızı verip açıklarız, yürürlüğe sokarız. Bankalarımız olsun, arzu eden reel sektör kuruluşlarımız olsun, artık yurt dışı piyasalarda, döviz piyasalarında daha aktif hale gelebilirler. Böylece Türkiye'ye de dışarıdan daha uzun vadeli kaynak girişini sağlamakta da önemli bir adım olacak
diye düşünüyoruz" dedi.


İkinci önemli alanın ise, özel sektör için yurt içi bono piyasası olduğunu kaydeden Babacan, Hazine'nin borçlanma faizlerinin yüzde 7'lere düştüğünü anımsatarak, enflasyona bakıldığında Hazine bonosunun içeride eskisi kadar bol olmadığını söyledi. Babacan, artık Türk özel sektörü ve bankalar için içeride de 2011'den itibaren bir alan oluşacağını belirtti.

Hazine kağıtlarına yüzde 1, özel sektöre yüzde 5 olarak uygulanan oranı birkaç güne kadar yüzde 1'e indirip Hazine kağıtlarıyla eşitleyerek, özel sektör için söz konusu alanı açmak istediklerini kaydeden Babacan, çalışmaların henüz taslak olduğunu, ancak son aşamaya yaklaştıklarını belirtti. Teknik çalışmalar bittiği takdirde, en geç gelecek hafta yürürlüğe gireceğini söyleyen Babacan, "Bunlar, bizim ekonomimizdeki kısa vadeli kaynak sorununun aşılması için önemli adımlar, yeni alanlar açacak adımlar. Hem dışarıdan hem içeriden daha orta, uzun vade kavramını Türkiye'ye getirmemiz gerekiyor. Bir aylık mevduatla bankalarımız, 3 yıllık-5 yıllık kredileri match etmeye çalışıyorlar.

 

Bu, çok kolay değil. Dolayısıyla, bu tür adımlar ve BDDK'nın olsun, Merkez Bankasının olsun, önümüzdeki günlerde atacağı adımlar da yine bunlara faydalı olacak adımlardır. Tabii bu kuruluşlarımız, bağımsız kuruluşlarımız, onlar günü gelince adımlarını attıklarında sizler duyacaksınız, ilan edilecek. Bunların hepsi koordine ediliyor, kurumlar arasında görüşülüyor, konuşuluyor. Her ne kadar bağımsız kurumlarımız da olsa, diğer kurumlarla dirsek temasıyla, iletişimle bu işleri mümkün olduğunca yürütmeye çalışıyorlar. İyi eşgüdüm olduktan sonra ve doğru zamanda doğru adım attıktan sonra Türk ekonomisinin önü açık" diye konuştu.


Kriz Türkiye'yi etkilese de Türkiye için önemli bir fırsat kapısı oluşturduğuna belirten Babacan, Avrupa'da sorun yaşayan pek çok şirketin büyük potansiyeli ile Türkiye'yi bir büyüme ve iş yapma kapısı olarak gördüğünü söyledi.

Bundan sonraki dönemde, krizin etkileri toparlandığında ve kuruluşların özgüveni yükseldiğinde Türkiye'nin gerçekten şu ana kadar olduğundan daha fazla bir cazibe merkezi haline geleceğini belirten Babacan, "Türkiye, daha çok tercih edilecektir. Ancak bunun olması için de Türkiye'de istikrar ve güvenin mutlaka korunması lazım. Güven bir numaralı faktör. Kimseyi şaşırtmamamız lazım. Ne söz veriyorsak, onu yapmamız lazım. Ana politikalardan asla taviz vermememiz lazım. Dümdüz yolda giderken, sağdan soldan biraz rüzgar esti diye, ara yollara patikalara sapmamamız lazım'' diye konuştu.






OGÜNhaber