ABD'nin en büyük bankalarından bazılarının bundan böyle diplomatlara hizmet vermeme kararı, ülkede görev yapan binlerce diplomatı, ''maaşımız nereye yatacak?'' telaşına sürükledi.
İSTANBUL - Washington yönetiminin bilgi aktarımı talebiyle getirdiği sıkı kısıtlamalar ardından; dünyanın en büyük bankalarından J.P. Morgan Chase, pek çok diplomatik hesabı kapatmaya başladı.
Banka yetkililerine göre Mart sonundan itibaren, elçiliklere hizmet verilmeyecek.
150 kadar diplomat bu konuda Amerikan dışişleri bakanlığı ve hazine yetkilileri ile görüşmeler yaptı.
Aralarından altısı; tüm aramalarına rağmen, temsil ettikleri dış temsilcilik için uygun bir banka bulamadıklarını söylüyor.
Bankalarının kendilerine tanıdığı mühletin sonuna dek bir alternatif bulamazlarsa, faturalarını ve çalışanlarının maaşlarını ödemekte sıkıntıya düşecekler.
İran büyükelçisi Muhammed Hazai, sorunun sadece elçilikleri değil, kurum olarak Birleşmiş Milletler'i de zorda bırakacağı uyarısında bulunuyor.
Hazai, "Temsilcilikler işlemezse Genel Kurul toplanamaz, Güvenlik Konseyi olmaz; komisyon toplantıları yapılamaz... Bu Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri açısından ciddi bir sorun." diyor.
Maliyetler ağırlaştı
Nedenini resmen açıklamış değil, ancak haberlere bakılırsa mesele, hesap işlemlerini takip etmenin maliyetinin çok yükselmesinden kaynaklanıyor.
11 Eylül sonrası para akışlarını daha iyi denetleyip, para aklama, yabancı teröre destek amaçlı para havalesi gibi işlemlerin önüne geçmek için bir dizi yeni kural konmuştu.
Peki bankalar şimdiye dek peşinde konuştukları "diplomatik müşterileri" neden şimdi kapıdan çeviriyor?
Amerikan Bankacılar Birliği Başkan Yardımcısı Robert Howe'a göre sorun hesapların yolsuzluk için kullanılması olasılığının bankalar için taşımak istemedikleri ek külfetler getirmesi.
BM Genel Merkezi
JP Morgan Chase New York'taki pek çok yabancı misyonun işlemlerini yapıyordu
Elçiliklerin faaliyetlerinin tabiatı dolayısıyla yabancı bir şirket kadar şeffaf olmadığını; yabancı toprak sayıldıklarından belli verilere erişimin zor olduğunu hatırlatıyor.
"Para aklama, ya da son dönemde üzerinde giderek daha çok durulan başka ülkelerdeki yolsuzluğa maşa olma kaygıları; yani yani zimmete geçirme ya da rüşvetten edinilmiş paraların aktarımında kullanılma endişesi nedeniyle bankalar huzursuz. Bu yüzden elçilik hesaplarının takibine hayli çok para ayrılıyor." diyor.
Peki elçilikler ne yapacak? Bundan böyle bütçelerini bir çuvala doldurup mu taşıyacak ülkelerinden?
Howe, "Umarım hayır." diye yanıtlıyor:
"Bu uzmanlaşılmış; niş bir bankacılık alanı haline geldiğinden, daha az banka bu hizmetleri sunacak. Ama bir aşamada bir bankanın bunun üzerinde durmaya değer bir faaliyet olduğuna karar vereceğini sanıyorum."
"Bunun dışında ise mevzuatın, bu hesapları özel koşullara tabi tutacak şekilde değiştirilmesi mümkün. Ama henüz o noktaya varmadık."
Ara çözüm arayan Amerikan dışişlerinden bir yetkili diplomatlara, yeni hesap başvurularında bankalara nasıl yaklaşabilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunduklarını bildirdi.
Yaşananlardan "elçiliklerin karanlık işlere karıştığı sonucu çıkarılmasın; bankaların kararı maliyetlere dayanıyor" diyen Patrick Kennedy'ye göre yönetim, kaygılarını bankalara da en üst düzeyden iletmiş olsa da bu, "bankalara ne yapacaklarını söyleme anlamına gelmiyor".