Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin Karayipler’deki askeri hareketliliğini ve Venezüella’ya ait petrol tankerine el konulmasını eleştirerek, ülkesinin haftalardır askeri kuşatma altında olduğunu savundu.

Venezüella Devlet Başkanı Maduro: Yeni bir Vietnam istemiyoruz

Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesinin yaklaşık 25 haftadır ABD’nin askeri kuşatması altında olduğunu belirterek, “Yeni bir Vietnam istemiyoruz. Venezüella 25 haftadır bu askeri kuşatmadan şikayet ediyor, mücadele ediyor ve onları alt ediyor. Çok boyutlu bir saldırı altındayız ancak Venezüella halkı ne kadar güçlü ve dirayetli olduğunu gösterdi” dedi.

Venezüella'nın başkenti Caracas’ta düzenlenen İşçi Sınıfı Kurucu Meclisi toplantısında konuşan Maduro, ABD’nin Karayipler’deki askeri hareketliliğini ve Venezüella’ya ait bir petrol tankerine el konulmasını sert sözlerle eleştirdi. ABD’nin Venezüella’yı Libya, Afganistan ve Irak’a benzer bir senaryoya sürüklemek istediğini öne süren Maduro, ülkesinin çok boyutlu bir saldırı altında olduğunu savundu.

ABD yönetimini “deniz haydutluğu” yapmakla suçlayan Maduro, Karayipler’de barışın korunmasının yalnızca Venezüella için değil, küresel ticaret ve dünya barışı açısından da önemli olduğunu söyledi. Denizcilik sektöründe çalışanlara küresel dayanışma çağrısı yapan Maduro, ticaret özgürlüğünün savunulması gerektiğini vurguladı.

Maduro, ABD’nin açık denizde Venezüella’ya ait bir petrol tankerine el koyduğunu hatırlatarak, geminin 1 milyon 900 bin varil Venezüella petrolü taşıdığını ve bunun açık bir “korsanlık eylemi” olduğunu ifade etti. Kendisini işçi sınıfının bir parçası olarak tanımlayan Maduro, “Ben bu hayatta ne bir iş adamı ne de bir milyarder oldum, değilim ve asla olmak istemiyorum, ben sadece sıradan bir işçi sınıfı insanıyım, sıradan bir insanım. Bugün her zamankinden daha güçlüyüz, bugün halkımız her zamankinden daha bilinçli” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, 11 Aralık’ta yaptığı açıklamada Venezüella açıklarında petrol taşıyan bir tankere el koyduklarını doğrulamış ve bunun “haklı bir gerekçeyle” yapıldığını savunmuştu. Venezüella yetkilileri ise bu adımı “açık bir hırsızlık” olarak nitelendirerek konuyu uluslararası platformlara taşıyacaklarını duyurmuştu.
OGÜNhaber