Mescid-i Aksa’daki cuma hutbesinde Arap dünyasının, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü soykırıma sessiz kalmasına tepki gösterildi.

Mescid-i Aksa imamından 'Arap dünyasının Gazze’deki soykırıma karşı sessizliğine' tepki

İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’daki cuma hutbesini Şeyh Halid Ebu Cuma okudu

Aksa imam hatiplerinden Şeyh Ebu Cuma, Gazze Şeridi’ndeki savaşın yol açtığı vahşet ve yıkımın tarif edilemez olduğuna dikkati çekerek, “İnsanların hacca gitmek üzere yola çıktığı bir dönemde, Gazzeliler evlatlarını şehit veriyor. Bizim hacılarımız ibadetlerinden sonra vatanlarına dönerken, Gazze halkı evlatlarından ayrılıyor. Biz hacılardan dua beklerken, Gazze’nin şehit evlatlarından şefaat diliyoruz." ifadelerini kullandı.

Gaze Şeridi’ndeki katliamların durması için dünya halkları ve öğrencilerin harekete geçtiğine işaret eden Şeyh Ebu Cuma, “Ancak bizim Arap dünyası ise korkunç bir uyuşukluk içerisinde. Arap dünyası başımıza gelenleri ekranlardan hayret dolu gözlerle izliyor. Nerdesiniz siz?” diyerek tepkisini gösterdi.

Şeyh Ebu Cuma, Arap dünyasının tam bir körlük yaşadığına vurgu yaparak, “Arap dünyası, kör ve sağır olmuş. Futbol maçları, diziler, şarkı, dans ve eğlence partileriyle yatıp kalkıyorlar. Bu durumu Allah’a havale ediyoruz.” dedi.

Yahudilerin, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgali münasebetiyle Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesini ve Eski Şehir çevresindeki provokatif "bayrak yürüşünü" eleştiren Şeyh Ebu Cuma, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanların olduğunu vurguladı.

Şeyh Ebu Cuma, Gazze Şeridi başta olmak üzere Filistin ve Mescid-i Aksa için dua etti.

On binlerce Filistinlinin katılımıyla Harem-i Şerif’te eda edilen cuma namazı sonrası Gazze Şeridi’nde hayatını kaybeden Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

İsrail polisinin baskısı bu hafta da devam etti
arem-i Şerif’in kapılarında ve Eski Şehir bölgesinin sokaklarında kimlik kontrolü yapan İsrail polisi bazı Filistinlileri geri çevirdi.

İsrail polisleri Mescid-i Aksa’nın avlularında da yoğun şekilde konuşlandı.

Mescid-i Aksa'ya ilişkin statüko
Ürdün, 1994'te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.

Yine 2013'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün'e verildi.

Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.

İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği, diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudilerin, İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.
OGÜNhaber