İtalya'nın açıkladığı bütçe planı sonrasında AB ile ters düşmesi piyasalarda 'yeni kriz' söylentilerini beraberinde getirirken, uzmanlar sorunun şu an için bir krizi tetikleyecek boyutta olmadığını belirtiyor.

İtalya ile AB arasındaki 'bütçe krizi' sürüyor

İtalya ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki bütçe krizi Avrupa'nın gündemine oturdu. Açıkladığı 3 yıllık bütçe planı sonrasında İtalya'nın AB ile ters düşmesi, piyasalarda "İtalya AB'deki yeni krizin kaynağı mı olacak?" tartışmalarını beraberinde getirdi.

AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding, İtalya'nın bütçe planının şu an için krizi tetikleyecek kadar korkutucu olmadığını, ancak tepe yönetimindeki dikkatsiz açıklamaların olası bir krize yol açabileceğini söyledi.

İtalya'nın bütçe planının AB krallarını çiğneyebileceğine işaret eden Schmieding, "İtalya, bütçe planı konusunda Avrupa'ya ne kadar karşı çıkarsa, tahvil piyasasındaki gerginlik ve tepki riskleri de kadar fazla olacaktır. Öte yandan İtalya'nın AB ile çatışması, avrodan çıkma korkularını ve düşük ekonomik güveni de beraberinde getirebilir." diye konuştu.

Schmieding, İtalya'nın bütçe planının yatırımcıların sabrının sınırlarını test ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İtalya ile AB çatışmasından kaynaklanacak hisse senedi piyasalarındaki endişe, İtalya'daki tahvil faizlerini artıracaktır. Bu da İtalya'nın mali durumunu ve bütçe konusundaki pazarlık yapma pozisyonunu zayıflatacaktır. Kredi derecelendirme kuruluşları da potansiyel not indirimlerinde bu anlaşmazlığı hesaba katabilir. AB, aralık ayında resmi prosedüre başlayabilir ve 2019'un ortalarında İtalya'ya uygulanacak cezalarla sonuçlanabilir. Ben AB liderlerinin ağırdan alacağını ve 2019'un ilk aylarında İtalya'ya mali politikalar konusunda tekrar düşünmesi için başka bir şans vereceğini düşünüyorum. Çünkü AB yetkilileri, Avrupa Parlementosu seçimleri öncesinde çatışma çıkarmamaya çalışacaktır."

"İtalya'nın mali teşviki 2020'de zayıflayacak"

Dekabank Başekonomisti Ulrich Kater da İtalya'nın bütçe planının AB'nin bütçe kurallarına uymadığını belirterek, "Bununla birlikte İtalya'nın mali problemleri piyasaları rahatsız edecek kadar büyük değil. Bu nedenle de ben anlaşma konusunda alan olduğunu düşünüyorum." dedi.

Capital Economics Kıdemli Avrupa Ekonomisti Jack Allen ise İtalya'nın mali teşvikinin, 2019'da ülke büyümesine küçük bir katkı sağlamasının ardından, 2020'de azaltılacağını söyledi.

Bütçe planının İtalya ile AB arasında çatışmaya sebep olabileceğini vurgulayan Allen, "İtalyan hükümeti gelecek yıl vergi teşviki de açıklayacak, ancak ben bunun etkisinin fazla olmayacağını düşünüyorum. Ülkede sanayi siparişleri zayıf. Firmaların yatırım fonu kredilerine olan taleplerinde de düşüş var. Bütün bunlar, firmaların büyük yatırım projeleri için girişimde bulunma konusunda ürkek davrandığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.

İtalya'nın "tartışmalı" bütçe planı

İtalya'nın gelecek yıl için bütçe açığının yaklaşık yüzde 1,6 seviyesinde olması hedefleniyordu. Buna karşın İtalyan hükümeti, uzun müzakereler sonucunda işsizlere sağlanacak vatandaşlık geliri (muhtaçlık aylığı), emeklilik yaşını tekrar düşürmeye yönelik reform, banka krizlerinden etkilenenlere yönelik yardım, vergi affı ve sabit vergi oranı gibi vaatlerini gerçekleştirmek adına bütçede fazladan yüzde 0,8 oranında açık verilmesini kararlaştırdı.

Hükümet, ilk sunduğu bütçe planında kamu harcamalarında artışa gidileceğini ve gelecek üç yıl için bütçe açığı hedefinin yüzde 2,4 olacağını açıkladı.

AB kuralları gereği, Yunanistan'dan sonra AB'de milli gelire göre en fazla kamu borcu bulunan ülkenin borcunu azaltması gerekiyor. Yunanistan'ın kamu borcu, gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 180'ine denk geliyor. Bu oran İtalya'da yüzde 130 seviyelerinde bulunuyor. İtalya'nın, 2019 bütçe taslağını ise 15 Ekim'e kadar AB Komisyonuna sunması gerekiyor.

AB yetkililerinden İtalya'ya tepki

İtalya'nın söz konusu bütçe planına AB yetkililerinden olumsuz tepki ve eleştiriler gelirken, Lüksemburg'daki Avro Grubu Toplantısı'nda da konuya ilişkin endişeler gündeme taşındı. 

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan'daki gibi bir krizle İtalya'da uğraşmak istemediğini belirterek, "İtalya, özel ve fazladan bir muamele istiyorsa bu avronun sonu anlamına gelebilir. Çok sert olmalıyız. İtalya, Avrupa düzeyinde birlikte onayladığımız bütçe hedeflerinden uzaklaşıyor." değerlendirmelerini yaptı.

B Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis da İtalya'yı bütçe açığının yüzde 2,4 olması konusundaki planıyla devam ederse "AB yaptırımlarıyla karşılaşabileceği" konusunda uyardı.
OGÜNhaber