İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan yasal düzenlemelerine karşı "isyan" başlatan yedek askerlere istihbarat birimindekiler de katıldı.
Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail ordusundaki 400 yedek askeri istihbaratçı; iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Başkanı Ronen Bar, dış istihbarat teşkilatı Mossad Başkanı David Barnea ve İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'ye bir mektup gönderdi.
Mektupta "İsrail'deki asker ve sivillerin, bir anayasal kriz durumunda Yüksek Mahkemenin ve başsavcının direktifleri doğrultusunda hareket edeceği ve İsrail'in hukukun üstünlüğüne bağlı bir demokrasi olmasını sağlayacağı" ifade edildi.
Mossad Başkanı, Şin-Bet Başkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın istihbarat subaylarınca yakından tanındığı ve kendileri gibi "özel operasyonlardan geldiği" vurgulanan mektupta, "İsrail hükümetinin izlediği yola endişeyle bakıyoruz ve bir hükümet darbesi yapmak konusunda kararlı olmasından korkuyoruz." ifadelerine yer verildi.
Güvenlik personeli "uluslararası mahkemelerde" yargılanabilir
Askeri istihbarat birimindeki yedek personel, hükümetin yargı düzenlemesi neticesinde "hukukun üstünlüğü ve Yüksek Mahkeme ile başsavcının öncülüğü konusunda yaşanacak eksikliğin ulusal güvenliğe zarar vereceği ve güvenlik personelinin uluslararası mahkemelerde yargılanmak zorunda kalacağı" uyarısında bulundu.
"Bir diktatörle anlaşmayız, anlaşmayacağız"
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan düzenlemelerini hayata geçirmesi durumunda "güvenlik teşkilatında hizmet etmeyi reddettiklerini" duyuran söz konusu yedek askeri istihbaratçılar, ordu ve güvenlik otoritelerinin yedek askerlere yaptığı "görevlerine dönmeleri" çağrısına işaret ederek şunları kaydetti:"Bizi teskin etmek için yapılan toplantılar işe yaramayacak. Bir diktatörle anlaşmayız, anlaşmayacağız. Yedek askerleri bir diktatöre hizmet etmeye zorlayamazsınız."
Haaretz gazetesinin haberinde ayrıca mektubu imzalayan yedek istihbaratçıların daha önce birçok tehlikeli operasyona katılan ve sınır ötesinde görev yapan isimler olduğuna işaret edildi.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı "yargı reformu"
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.
İsrail'in en yüksek yargı merci Yüksek Mahkemenin, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisinin elinden alınması, iktidarın yargıç atamalarında söz sahibi olması gibi yargının yetkilerini azaltan bu adım İsrail kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açmıştı.
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine karşı itirazlarını yazılı olarak iletmiş, kaygılarının "güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel hakların korunmasının bozulması" üzerinde toplandığını belirtmişti.
Başta Tel Aviv olmak üzere 2 ayı aşkın süredir ülke genelinde on binlerce İsrailli hükümetin yargı düzenlemelerine karşı kitlesel protestolar düzenliyor.
İsrail polisi, son dönemde özellikle Tel Aviv'de "sivil itaatsizlik eylemleri" çağrısıyla düzenlenen kitlesel protestolarda yolları kapatan bazı göstericilere, cop, ses bombası, atlı birlikler ve TOMA'dan sıkılan pis kokulu sularla müdahale etmişti.
Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, hükümetin yargı düzenlemesinde uzlaşının "yakın” olduğunu belirtmiş ancak muhalefet liderleri, iktidarın söz konusu düzenlemeye ilişkin yasal süreci durdurmadan müzakereleri reddettiklerini açıklamıştı.
Tartışma orduya sıçradı
Yargı düzenlemesine karşı İsrail ordusu içinden gelen tepkiler, bu konuda hükümete karşı baskıyı yeni bir boyuta taşımıştı.
Orduda görev yapan 37 yedek savaş pilotu, 5 Mart'ta yaptıkları açıklamayla, yargının yetkilerini kısıtlayan yasa teklifine tepki amacıyla 8 Mart'taki eğitime katılmayacaklarını bildirmişti.
Aynı şekilde, İsrail ordusu siber kuvvetlerine bağlı aralarında albay, yarbay ve tümgenerallerin de yer aldığı 150 kadar personel, yargı düzenlemesi durdurulmazsa bir sonraki eğitimlere katılmayacaklarını duyurmuştu.
Buna karşılık Başbakan Netanyahu ise yedek askerlerin kararına tepki göstererek ordudaki talimlere katılmayı reddetmelerinin "varoluşsal tehdit" oluşturduğunu söylemişti Netanyahu, "Bu toplumda protestoya yer var, fikir ayrılıklarına yer var ama görevi reddetmeye yer yok." diye konuşmuştu.
İsrail ordusundaki farklı kuvvet ve birliklerden bazı yedek askerler de aynı nedenle eğitimlere katılmayacakları yönünde açıklamalar yapmıştı.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı protestolar kapsamında yarın ülke genelinde yolların kapatılması, tren seferlerinin durdurulması gibi günlük hayatı aksatacak "sivil itaatsizlik eylemleri" çağrısı yapılıyor.